Seçimlere girmesine, seçimler sonunda da meclise girmesine izin verilmiş bir siyasi partinin genel başkanlarının, milletvekillerinin göz altına alınması değilde bunun için getirilen sosyal medya yasağı zorunuza gidiyorsa ortada demokrasiyi kavrama noktasında biraz sıkıntı var gibime geliyor.
Misal, Bu haberi duyurmak için kullanilan kanalların bazıları dahi bir dönem yasaklıydı (örn: sputnik).
chp sözcüsünün "Milli irade dediklerinden sadece kendilerine verilen oyları anlayan, sadece kendisinin seçilmiş olduğunu düşünen AKP, diğer seçmenlerin oylarının kendileri düşüncülerine göre bir öneminin olmadığını gösteriyor. 6 milyon oy almış bir partiyi parlamento dışına sürüklemek adına bir çalışma içerisine girmiş durumdalar." diyerek olayı net şekilde özetlediği olay. hdp'yi günahım kadar sevmem. ama meclisteki bir partinin genel başkanları, vekilleri patır patır gözaltına alınabiliyorsa yarın mhp ve chp için de bu böyle olacaktır. akp'ye keza zerre kadar güvenmiyorum. halk için değil kendi çıkarları için hareket eden bir parti. minareyi çalan kılıfını da hazırlar elbette ki. inanlara yazık.
halbuki bu gece black mirror'u izleyecektim. bomontimi almış,yanında fıstığı da ihmal etmemiş, sigaramla birlikte güzel bir ritüel gerçekleştirecektim ama olmadı nalet olsun.
facebook'u, twitter'ı filan geçtim, bari dizi izlediğimiz sitelere engel koymasaydınız vicdansızlar demek istediğim, über olay.
Terör korkusu üzerinden güvenlik açığı yaratılıp milletler kendi rızası ile kontrol altında tutulur. Modern çağın klişesidir ama ne yazık ki doğrudur. Tüm gelişmiş ve gelişmemiş toplumlar yapar. Müdahale edilmesi gereken nokta bu kaskadın en üst noktası yani terör örgütlerinin oluşturulması ve desteklenmesi noktası olmalıdır. DAHA maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde 3. bilemedin 2. Basamağına çıkamamışken özgür iletişim hakkımı savunacak durumda değilim. gerçi şu şartlarda bir şeyi savunacak durumda da değilim. O yüzden ben gidip biraz karıncalarla konuşacağım.