kuşlarda yemek borusu üzerinde bulunan, yiyeceklerin toplandığı bölüm. ayrıca bazı böceklerde de sindirim kanallarında kursak benzeri bir oluşum varmış ("ön mide" adı da veriliyor. genellikle sıvıları depoluyor, -varsa- katıları adeta püreye dönüştürüyor ve bağırsaklara öyle yolluyor. şurada basitçe açıklanmış).
kursak, genel olarak sadece hayvanlardaki ön mide şeklindeki bir kesecik anlamında kullanılmıyor tabii. halk ağzında doğrudan "boğaz" anlamına da geliyor. insanlarda kursak olmadığı ve "kursağında kalsın" gibi bir atasözü de anlamsız kaçacağı için boğaz ve gırtlak ile birlikte kullanılan bir kursak anlamı da mevcut. aslında kelimenin etimolojik kökeni bizi bambaşka alemlere götürecek. sırtıma binin de, gidelim.
kursak eski türkçede "kuğursak" ya da "kuruğsak". hemen "bağırsak da buradan türemiş o zaman" diye atlamamak lazım. kursak ile bağırsak arasında kanıtlanmış bir bağlantı yok. bu kuğursak, köken olarak gene eski türkçedeki "kuruğ" ya da "kur(u)"dan türemiş olabilir. kuruntu başlığında da yazdığım gibi, "kur" kökü türkçe için değerli bir kök. ilk anlamı "germek", kuruğsak için de "gerilmiş" denebilir. ama aynı kur kökü kurşunun, kuşağın** da kökü. kuğursak, eski türkçede mide anlamında da kullanılmış. günümüzde ön mide denmesi tesadüf değil aslında. kursağın köküne inelim derken, kurşuna bile ulaştık, gördünüz mü?
siz de, kursak gibi, tek bir kelimeden yola çıkarak etimolojik bağlantılar içinde yüzerken ufkunuzu açmak istiyorsanız nişanyan sözlük'ten yardım alabilirsiniz. ufkunuz açılmazsa, bu bilgilerle ortamlarda caka satarsınız en azından.