ontolojik argüman tanrı'nın varlığını doğrudan tanrı kavramının kendisinden türetir. argümana göre herkesin-inanmayan insanların bile-zihninde bir tanrı kavramı vardır. zihnimizdeki bu tanrı kavramı olabilecek en mükemmel varlığa karşılık gelir. olabilecek ''en mükemmel'' varlığın ise zorunlu olarak ''var olması'' gerekir. çünkü gerçekte var olmayan bir varlık mükemmel olamaz.
yani tanrı madem ki tanımı gereği mükemmeldir, o halde olması zorunludur.
insana inanılmaz geliyor ama yüz yıllar boyunca bu argüman tanrı'nın varlığının en sağlam kanıtı olarak ciddi ciddi savunulmuş. daha da şaşırmak için ontolojik argümanın descartes gibi büyük bir filozofun kurduğu felsefe sisteminin olmazsa olmaz bileşenlerinden birisi olduğunu not edelim. (ontolojik argümanla kanıtlanan tanrı'yı descartes'ın cogito ergo sum'ından çıkarın elinizde sadece solipsizm kalacaktır.)
argüman daha en başında, kanıtlamaya çalıştığı tanrı'nın var olduğunu varsayıyor ve var sayılan bir varlığın bir sıfatından (mükemmellik) o varlığın (tanrı) olduğu sonucuna sıçrıyor. ne kadar güzel bakın bir el çabukluğuyla; tanrı kavramından mükemmellik, mükemmellik kavramından tanrı çıkarıyor. buna hokkabazlık desek büyük filozoflarımıza saygısızlık etmiş olur muyuz?
ontolojik argümana ''mükemmel ada'' kavramı üzerinden yöneltilen bir eleştiri daha var. bu eleştiriye göre mükemmel bir ada kavramını da pekala düşünebiliriz. peki bu ada tanımı gereği var olmak zorunda mıdır? zihnimizdeki bir kavrama ait mükemmellik sıfatı o kavramın gerçekte de var olduğunu kanıtlıyorsa mükemmel bir adanın da olduğunu kanıtlamış oluyoruz.