yönetmenlik kariyerinde safe house, child 44 ve life* gibi vasat civarı filmler bulunan, yetkinliğini ispatladığını sanmadığım daniel espinosa'nın çektiği, gods of egypt ve power rangers* garabetlerini hangi kafayla yazdıklarını bilmediğim matt sazama ve burk sharpless'ın senaryosunu yazdığı, jared leto'nun başrolde oynayacağı açıklandığından beri gram gram hype'landığım ama devasa boyutta hayal kırıklığı yaratmış, 2022 yapımı sikko film. 2 sahnedeki minnacık nosferatu göndermeleri, birkaç yavaş çekim aksiyon sahnesi ve tabii ki leto'nun donuk bakışlarıyla birleşen "ciğerlerinizi sökeceğim!" tonlu kısık sesi haricinde, film gerçekten bomboş. "bomboş" bile filmin dolu olabileceğine dair küçük bir ipucu verir gibi, di' mi? hayatımda bu kadar kötü bir çizgi roman uyarlaması izlemedim ben.
spider-man külliyatından aşinayım ben doktor morbius'a. the lizard*'la karakter gelişimi çok benzese de, morbius'un dehşetengiz zekası ve gözü pekliği spider-man'le olan karşılaşmalarındaki replikleriyle beslendiğinde, zevkten uçurmuştu beni. ne yazık ki, filmi ne spider-man'le karşılaşan morbius'un "beni şu andan sonra kötü adam olarak hatırlayacaksın ama içimi görebiliyorsun, biliyorum" ve spider-man'in morbius'u ararken söylediği "kendine saygısı olan her yarasa yüksekte yaşar (yükseğe uçar)" replikleri üzerinden 1 saniye bile akmıyor. spider-man filmin herhangi bir yerinde bile yok çünkü spider-man: far from home'un pr'ı morbius üzerinden değil, doctor strange üzerinden yapıldı. morbius ise, kendi hikayesini anlatmayı şöyle bir geçiştirip spider-man'e eklenecek bir karakterdi. en azından planları buydu, biliyoruz. keşke morbius'la ilgili en azından azıcık okuma yapsalarmış da, tek filmde harcanacak bir karakter olmadığını görebilselermiş. ya da hiç çekmeselermiş şu bokumsu filmi be.
filmin her yerinden berbat michael bay aksiyonu fırlayacakmış gibi çekilmiş. ilk aksiyon sahnesinden sonra filmi kapatıp morbius adını da hafızasından silmek isteyenler olabilir, anlayışla karşılarım. leto'nun bir yere kadar götürebildiği filmin en büyük eksisi ise, 11. doctor who'muz, canımız ciğerimiz matt smith. eğer kariyerini bitirmek için "milo" rolünü kabul ettiyse, bunu başarmış olma ihtimali kendisini de korkutmalı. filmin cgi basiretsizliğinden en çok etkilenen kendisi olmuş. filmin bu 2 ana karakteri dışında, kartondan olmayan hiçbir karakteri yok. polisler police academy serisinden fırlamış, mad men'le gönlümüze girmiş jared harris var mı, yok mu; belli değil, pacific rim: uprising'le tanıdık bir yüz haline gelen adria arjona filmdeki tek kadın oyuncu (bir de hemşire var ama onun sahne süresi 17 saniye falan). filmin oyuncu grubu bu kadar işte. ya abi, morbius'u spider-man: the animated series'le tanımış benim neslime bu işkenceyi yapmak zorunda mıydınız? başka bi' bok çekemediniz mi; başka bi' bok yazamadınız mı? ahanda, espinosa'nın çekimleri başlamak üzere olan yeni filmi de bu: the anarchists vs isis . ekran görüntüsü aldım çünkü ila ki adı değişecek bunun. plan aşamasından çekim aşamasına geçmek üzereyken, espinoza'nın nelerle uğraşan, ne kadar çapsız bi' yönetmen olduğunu daha iyi görün istedim. bunları çekip kendi vizyonsuz, dünya görüşü olmayan amerikalılarınızı kandırın siz, algılarına sıçtıklarım.
sonundaki 2 ending credits sahne, bolca leto sevgisi, devasa doktor morbius aşkı ve "yarasa seven gerçek kahraman kim?" sorusuna vereceğiniz cevaplar etrafında dönüp duruyorsanız, izleyin ve güzelim karakteri marvel cinematic universe devam etsin diye ne hallere soktuklarınızı gözleriniz dolarak görün. yukarıda saydıklarım sizde yoksa, başka film izleyin; zamanınıza yazık cidden. ben de gidip biraz da yastığa ağlayayım.