1. 'nin bizdeki ismidir. cemiyet-i akvam olarak da geçer.
    Eski kitaplarda yahut Yaş almış yazarların yazılarında görebilirsiniz çokça.

    1. Dünya savaşından sonra 1920'de isviçre'de kuruluyor. Amacı 1. savaşın yıkıcılığının farkına varan(!) avrupa devletleri, ülkeler arasındaki ihtilaflara barışçıl çözümler bulmak.

    Pek tabii bu yersen açıklaması. Nihayetindeki amacı odur ki; Emperyalist ve sömürgeci devletlerin, sömürge şartları değişime uğrayan zamana ayak uydurmak ve sömürgelerini kaybetmemek amacıyla kurduğu bir cemiyettir.
    Sömürgeciliklerini asker zoru ile değil, kanuni bir antlaşmaya bağlı olarak sömürülen ülkelere de kabul ettirerek, içeriden bir direniş, ihtilaf, engel yaşamadan rahat rahat kanını emebilmek ülküsündedirler.

    Bu devletlerin bize yunanları donatıp işleyip, taşıyıp saldıkları, ülkenin her yerini işgal etmeye kalktıkları, sevr ile bizi yarı sömürgelikten tam sömürgeliğe çevirmeye çalıştığını hatırlayabiliriz.
    Yahut da Gazi Mustafa Kemal'in evire çevire, hilafetçisiyle, yunana halife ordusu diyeniyle, üst üste koyarak defalarca yendiğini de hatırlayabiliriz.

    Dünya tarihinde böyle bir şey görülmediği ve emperyalist, sömürgeci devletler topluluğuna böyle bir hezimet yaşatılamadığı için, göt olan bu cemiyet bu sefer toplanıp biz bunları masada yiyelim demişlerdir. İşte bu dümenin adıdır akvam cemiyeti.

    Gazi durur mu? inlete inlete balkanları kurtarmış, ülkenin dört yanındaki kan emicilerin gırtlağına basmış, izmir'e vardığında bu gemilerin ne işi var burada diyerek 48 saatlik ultimatomu çakmış, akıllarını almıştır.
    Nihayetinde lozan, montrö, mübadele, hatay, musul, kerkük, balkanlar, adalar meseleleri hep bu cemiyetin etrafında dolaşmıştır.
    Mesela hatay ile ihtilafa düştüğümüz fransa, konuyu kaybedilen savaş sonrasındaki barış şartları komisyonundan, akvam cemiyetine taşınmasını sağlayarak, orada da kendisi gibi sömürgeci devletlere oylayıp, hatay, musul, kerkük'ün sömürgeci fransa'da kalmasının haklı bulunmasını elde etmiştir.

    Nihayetinde kaybedilen savaşların ardından bedel ödenecek barış masalarında türlü katakullilerle konuyu uzatıp milletler cemiyetine gidelim bütün modern ülkelerin oyuna bakalım'a getirip, pekala sömürme sonucu çıkarma ve güçsüz olduğu barış masasında, güçlü güçsüz konumunu değiştirme yöntemidir bu.

    İsmet paşa, rauf paşa ile kurulan bir encümen heyeti, gazi'nin destek ve yönlendirmesiyle inlete inlete tüm zaman ve mazlum milletlerin acısını çıkarmışlardır bu cemiyetten.
    Seneler sonra sovyetler ile birlikte bu cemiyete üye olmuşuzdur.

    Bunun sebebini de ismet paşa şöyle açıklar; sömürgeciliğin dışında yalnız kalmaktansa, gelişmiş devletler topluluğunda sömürgeciliğe karşı durmaya çalışmayı yeğlerim. Yani kenarda size kızıp bekleyeceğime, tüm dünyanın göreceği biçimde yüzünüze karşı göt derim diyor işte. ehheh.

    Yattıkları yer nur olsun.
    #275629 Tukenmekte olan kisi | 3 yıl önce
    0topluluk