1. dünya üzerindeki en masum canlılar olan hayvanlara sevgi gösteren insanları tanımlamak için kullanılan bir deyim. hatta tanımlamaktan çok esasen aşağılamak için. aslında sormak lazım, bir canın değerini bilen mi yoksa bir canın değerini hiç bilmeyen mi daha aşağılık.

    ülkede sokak hayvanı sorunu yoktur. ülkede liyakatsızlık sorunu vardır. eğer bir sokak hayvanı bir insanın canına kast ediyorsa, bunun suçlusu o hayvan değil, bunun suçlusu sokaktaki hayvan sorununa bir çözüm getirmeyen yerel yönetimlerdir. çözüm de katletmek değil, toplamak, kısırlaştırmak ve ölene kadar düzgün şartlarda bakımını sağlamak. çok mu zor? hayır değil. hani bize özenen avrupa ülkeleri bunu yapabiliyorsa, yerli ve milli ekonomi modelimizle hepsinden iyi durumda olan biz de bunu yapabiliriz bence. ne bileyim, yerel yönetimlerin başındakiler bunu çözmek isterlerse, çözebilirler.

    geleyim köpek detayına. köpek dediğimiz hayvanı insanla yaşamaya alıştıran, türlerini üreten, doğal hayatına müdahil olan varlık zaten insan. ki o köpekler pek çok yerde pek çok insanın can dostu. ben daha geçen günlerde 'ya köy gezdirirken bir büyükbaş sürüsünü koruyan 9 tane kangal gördüm. ya da ne bileyim eski iş yerimin güvenliği 6 tane cins köpekten soruluyordu. yani işimize gelince kuru ekmekle besleyip güvendiğimiz bu hayvanlar eğer sokaklarda başıboş geziyorlarsa bunun sorumlusu da tamamen kendini köpekten daha iyi sanan insanlar. oysa değilsiniz. çoğunuzun hayvanlar için önerdiğiniz şekilde uyutulması belki de daha doğru olur. nitekim can almaya bu kadar hevesli mahlukat yeri gelir bir insanın da canını alır. ki inananlar için yaratacı demiş ki, şüphesiz ki biz insanların ve cinlerin çoğunu cehennem için yarattık. aynı yaratıcı ise hayvanlar için benim dilsiz kullarım der.

    neyse konu dağılmasın. hayvanlar masumdur. onları çirkinleştiren, onları işine gelince bakıp besleyen, işine gelmediğinde vicdansızca sokağa bırakan, insan, işte o masum değil.

    elbette ben, herhangi bir insanın sokak hayvanlarının saldırısı sonucu ölmesini ya da yaralanmasını istemiyorum. ama bunun çözümü onları katletmek değil. buna vergimizden bütçe ayrılmasın diyenler de önce bu ülkede nelere bütçe ayrıldığını oturup bir düşünsünler. itibardan tasarruf olmaz mantığında iseniz, zaten konuşacağımız bir şey de yok demektir. nitekim bu hayvana sunacağın bir barınak, üç kap yemek, onu kısırlaştırmak ve ölene kadar beslemek, atla deve değil. kaldı ki zaten bu yerel yönetimlerin sorumluluk alanında olan bir iş.

    ha bir de, veremeyeceği bir şeyi almak istemek, asıl aşağılık olan bu. sen bir ölüyü diriltmeyi başarırsan, o gün gel, bir canı almayı da konuşalım seninle. eğer yapamıyorsan, kendi canını başka canlıların canından üstün görmek ancak senin gibi aşağılık bir mahlukata yakışır zaten. bu dünya, senin olduğu kadar onlara da ait.
    #281640 larden loughness | 2 yıl önce
    4argo terim 
  2. itperest ve köpektapar yine milleti ayrıştırmak için ortaya atılmış iki tabir. sorunların kaynağına gidemediğiniz zaman en kolay şey birilerini yaftalamak.
    sokak köpeği meselesi çok büyük bir sorun haline gelmiş durumda. bunu inkar etmenin anlamı yok. peki ama bu sorun nasıl bu kadar büyüdü. sanıyosunuz ki insanlar köpeklere mama verdikleri için bu hale geldi bu iş. o hayvanlar aç kalsalar daha mı az üreyecekler. aç oldukları için daha da saldırganlaşacaklar.
    hayvan barınakları yapan ve kısırlaştırma programları olan belediyelerin bölgelerinde sokak köpeği problemi yok. sokaklarda üç beş tane kısırlaştırılmış, yaşlı obez köpek var. onlar da birileri mama verirse yiyor, bütün gün uyuyor. esas sorun barınak ve kısırlaştırma işine zaman, personel, bütçe ayırmayan belediyeler. bunların büyük kısmı da malum partinin belediyeleri. on yıllardır sokak hayvanlarıyla ilgili bir çalışmaları yok. bu hayvanlar kontrolsüzce ürediler.
    bir batında üçer beşer yavru yapan hayvanlar bunlar. gebelik süresi iki, ikibuçuk ay kadar. yavruladıktan iki ay sonra tekrar gebe kalabiliyorlar. yani popülasyon geometrik olarak artıyor. bunu kontrol altına alması gereken belediyeler ise yan gelip yatıyorlar. kaldırım taşlarını değiştiriyorlar, renkli sokak aydınlatmaları yapıyorlar, sonra yeniden kaldırım taşlarını değiştiriyorlar, sonra mavi ışıkları söküp pembe ışıklar takıyorlar. sokak köpekleri üremeye devam ediyor. çünkü köpeklere yapılacak barınakta, kısırlaştırma işleminde rant yok, ihale yok. hem de dini bütün insanların köpek gibi mundar bir hayvanla ne işi olur ki.
    gelinen noktada çözümsüz bir problem var. popülasyon öyle arttı ki artık ne kısırlaştırma ile başa çıkılabilir, ne de öldürmekle. hani uyutalım falan deniyor ama on milyonu aşan bir köpek nüfusundan bahsediliyor. on milyon köpek nasıl öldürülür arkadaş. bu ülkede mezbahalarda kesilen hayvan sayısı bir yılda on milyonu ucu ucuna yakalıyor. yani köpekler kendi ayaklarıyla gelip kuzu kuzu kesime hazır beklese bir yıllık iş bu. bu işi yapacak personel de ayrı problem. kısırlaştırmayı beceremeyen belediye uyutmayı nasıl becerecek.
    şimdi burada mantık çerçevesinde bunları söyleyince itperest oluyoruz. hayvanların yaşam hakkını da bir yana bırakalım, bu artık mevcut koşullar altında üstesinden gelinebilecek bir şey değil.
    akp her zaman olduğu gibi hiçbir vicdani sorumluluk yaşamadan kendi yarattığı sokak köpeği meselesini de sonraki hükümetin kucağına bırakarak gidecek. o zamana kadar bir şey beklemeyin.
    evet, hayatta her şey politik. köpek meselesi bile.
    #281636 laedri | 2 yıl önce
    3argo terim 
  3. dincilerin (dindar değil bak) her zamanki gibi doğru olan, faydalı olan, bir şeyi, kavramı, durumu eleştirecek, olumsuzluklarını gösterecek bir argüman üretemediklerinde yaptığı iftira ve karalama kampanyası ile oluşturulan sözcüktür.

    Gericilerin bencil olması, birincil karakteristik özellikleridir. Her konuda, önce kendilerine ne kazandıracak ona bakarlar. Burada önemli olan tek şey, kendilerine kazandırdığı. Eğer başkasına kazandırıyor da kendilerine kazandırmıyorsa, karşıdırlar.

    Vicdan ile ilgili hiçbir erdemleri yoktur. Haliyle başka her şeye düşmandırlar.

    Mesela benim kedim bir sokak kedisi. Annesini ve tek kardeşini köpekler parçalamış. kendisini gören yaşlı bir herif, orada kokmasın ses yapmasın diye tutup bahçeye fırlatmış yavruyu. Ölmek üzereyken bulduk, yaşattık, evimizde birlikte hayatta kalıyoruz.

    Nefes almamanın, aç kalınca, üşüyünce, başka şeyler tarafından, çiiş kaka yapamayınca ölecek kadar ölüme yakın olmanın nasıl korkunç olduğunu hissedemezler. herhangi bir sebepten, sonu ölüme varacak ızdırap ve acı çekmenin ne olduğunu düşünemezler.
    Haliyle hani şairin dediği gibi "vatan ki bu insanların evidir, sevgilim, onlar vatana düşman."

    Canın değerini, canları çıkarken bile bilmezler. Ölümden dönseler, yine de kendisinden başka her şey ölsün isterler.

    İşte bu insanlar, cahil ama inançlı insanları kandırmak için dini bu şekilde kullanırlar.
    Dine ters isimler takarlar. putperestlik din dışı ya hani, itperest diyorlar ki konuyu bilmeyen, düşünemeyen cahil ama inançlı kesim, dine ters diye kendilerini desteklesin.

    sanki dünyada katlanılmaz acılar çok azmış gibi, bir de bu canlıların eziyetlerini çekmeye, düzeltmeye, direnmeye çalışıyoruz.

    Şunu çok açık ve net söylüyorum ki bu gibi kelimeleri, konu hakkında hiçbir şey bilmeseniz bile, gericilerin yarattığını anlayabilirsiniz.
    Dine ters mi ismi? Gerici işi.
    #281648 Tukenmekte olan kisi | 2 yıl önce
    14argo terim 
  4. şimdiden söyleyeyim, bana dilediğinizi söyleyebilir, nefret sözcüklerinizi şahsıma yedirebilirsiniz. bana göre şu kelimeyi kullanan geri zekalıdır. basbayağı .
    öncelikle ben sokaklardaki köpeklerin kısırlaştırılıp sahiplendirilebilenlerin sahiplendirilip kalanlarının özenli barınaklara yerleştirilmesi taraftarıyım. bu işlem sandığınız kadar zor değil. diyanetin ödeneğinin %30'u ile falan yapılabilir sanırım. ayrıca veteriner istihdam etmek için de güzel bir fırsat, barınaklar da sürdürülebilir bir yapıya kavuşabilir böylece.

    gelgelelim, sokaktaki köpeklerin mevcut saldırganlığının sebebi yine insandır. yok, onları besleyip üremelerine olanak tanıyanlar değil, diğerleri. diğerleri derken, hepimizi kastetmiyorum. pastadaki dilimin vicdansız kısmından bahsediyorum. ve onların çocuklarından. son 2 ayda gördüklerimden örnek vereyim size. ikisi köpeklere karşı, biri kedilere karşı olmak üzere 3 şiddet olayıyla karşılaştım. ve olayların öznesi lardı. çocuğun bir tanesi, yatan köpeğe dolu su şisesi fırlatırken, bir diğeri taşladı gözümün önünde. bacak kadar bir çocuk ise yine gözümün önünde kedilerin karınlarına karınlarına tekmeler savurdu. daha sümüğü burnunda bir bebe. 3'ü de, sosyoekonomik ve kültürel açıdan zayıf bölgelerin çocuklarıydı. kesinlikle bu olayda suçlu çocuk değil. üremeyi başarıyla sonuçlandırıp geri kalan kısımlarda duvara toslamış aileleridir. çocuklara sevgi kavramını öğretemeyen, çocuklarını eğitemeyen o aptal insanlardır bu olayların kaynağı.
    şimdi bu hayvanlar, nasıl olur da kendilerini güvende hisseder, kendini güvende hissedemeyen bir hayvan nasıl olur da saldırganlaşmaz? onlarca çocuk tarafından saldırıya uğrayan bir köpek çocuklara nasıl yaklaşır?

    yıllar evvel , 'da köpeklerin yalnızca çöpçülere ve çingenelere, ya da onlar gibi giyinmiş olanlara (çöpçülerin elbiselerindeki gibi fosforlu giyinenler misal) saldırdığına şahit olmuştum. neden, çöpçü ve çingenelerin eti daha mı tatlı?
    kanları daha mı temiz? yok, bu tiplerden şiddet görmüş hayvanlar bunlar. tehdit olarak gördüklerine saldırıyorlar.
    kendim 2022 yılı içerisinde 3 kez saldırıya uğradım, ısırılmadım. üzerime koştular, durdular. ben de bu hayvanların rezilce yaşamalarından, arabaların önlerine atlamalarından ve sürekli tetikte gezmek zorunda olmalarından memnun değilim.
    ama bir sorumlu var ise ortada, işte o insanın ta kendisi.
    e yok mu bu hayvanların koşulsuz saldırgan olanları? hangi hayvan türünün yok ki? vardır elbet de, bu hayvanların tümüne mal etmek gerzeklik.
    işin özü, sözde hayvanlardan üstün olanlar, hayvanlara ve hayvanları sevenlere karşı bu saldırı olaylarını bir propaganda aracı olarak kullanıyor ve bunları aptalca kelimelerle desteklemeye, bir nefret kutbu oluşturmaya çalışıyorlar.
    tabii, onların bu olaylarda hiç suçu yok. tek suçlu besleme yapanlar ve üreyen köpekler.
    #283554 kafakulagi | 2 yıl önce
    0argo terim 
  5. ile beraber güncel kullanıma giren bir tabir.

    ülke gündeminde ne yazık ki bir sorun haline gelen/getirilen sokak köpeklerinin durumunun tartışmaya açıldığı her mecrada "köpeksiz sokaklar istiyoruz," diyenlere "biz de insansız sokaklar istiyoruz!" kontratağını getiren, sokak köpeği saldırısından dolayı ciddi şekilde yaralanan çocuklar ve yetişkinler hakkındaki haberlerin altında "hiç üzülmedim, beter olsunlar, afiyet olsun köpüşlere, biz onların evlerini işgal ettik tamam mı?!!! ne var onlar da korkmasaymışlar, onlar kaçmasa köpek kovalamaz, çocuğu anası babası niye sokağa salmış?!!!" diyen şuursuzlar için kullanılıyor. yoksa köpek seven, hayvansever, sokak köpekleri öldürülmesin isteyenler için değil. öldürülmeden bir çözüm yolu bulunsun diyenlere bile "siz gidin o zaman köpeksiz yerlerde yaşayın, caniler!!!" diyen tartışma kültüründen ve mantıksal çıkarımlar yapmaktan yoksun olanlar için... hatta böyle bir sorunun varlığını bile görmezden gelip halı altına süpürenler için...

    şahsen kullanmıyorum, köpektapar da itperest de bana göre yaftalayıcı, iğneleyici tabirler, bunun yöneltildiği kişiler de sağlıklı tartışma adabından tamamen uzaklaşıyor, savunma psikolojisine geçiyorlar çünkü. ama sokak köpekleri sorunu dile getirildiğinde şuurlarını bir kenara bırakanlara da hayvanseverden başka bir tabir bulunması gerekliymiş demek ki bulunmuş.

    sokak köpekleri, güncel bir sorundur, bunu kabul etmek istemeyince, kabul etmeyince, bu sorunu dile getirenleri caniymiş gibi gördükçe insanlar, bu tabir de ne yazık ki hayatımızda kalacak belli ki.
    #274915 taro | 3 yıl önce
    0argo terim 
  6. hayvan severleri aşağılamak amacıyla kullanılan uyduruk tabir.

    uydurma bir ifadenin tanımı da analizi de pek olmaz. bu yüzden ben bu uyduruk ifadenin kullanıldığı bağlama ve arka plana bir değineyim istedim.

    itperest( ya da köpektapar) denilen insanlar sokak köpekleri sorununun çözümü için pek çok öneri getiriyor. (Örn: bir kısırlaştırma programının oluşturulması, büyük modern barınakların kurulması, sokağa terketmelerin önüne geçmek için yasal yaptırımların uygulanması vb.) Aslında yaptıkları şey katledelim diyenlere karşı hayvanların yaşam hakkını savunmak. bunların arasında saçmalayan, mizantropluk yapan yok mu? elbet vardır. ama karşı tarafın itperest/ kopektapar lafını uydurması ve bunu dolaşımda tutmasının sebebi bu insanların ortaya ekstrem fikirler ortaya atmaları değil sadece ve sadece hayvanların yaşama hakkını savunmaları. mesela Türkiye'nin en büyük interaktif sözlüğünde köpektapar olarak damgalanmak için sokak köpeklerinin katledilmesine karşı çıkmanız yeterli.

    hayvan düşmanı kitlenin kalın kafası ise katletmekten başka hiç bir çözümü almıyor. daha en başta çözüm için bütçe ayrılmasını istemiyorlar, sokak itleri için vergi falan ödeyemezlermiş, çok seviyorsak evimize alıp Besleyeymişiz. Yani olay dönüyor dolaşıyor, köpeklerin katledilmesini istemiyorsanız alın besleyine geliyor. iyi de biz besliyoruz zaten. Kopektapar denen insanların çoğunun evinde zaten kurtarılmış hayvanlar var. Bazen birden fazla. bir köpektapar olarak 6 tane kurtarılmış hayvanla yaşıyorum ben mesela. o zaman ben de Aynı mantıkla şöyle mi söyleyeyim: Benim sokaktaki köpeklerden bir şikayetim yok, sokakta köpek olmaz diyen sizsiniz, o zaman alın evinize besleyin, Böylece sokakta köpek olmasın. ben bunu demiyorum. Hiç bir hayvan severin de dediğini duymadım. çünkü onların aksine amacımız laf sokmak değil çözüm bulmak.

    son olarak uyutulma konusu ile ilgili kısa bir yorumum olacak. Hayvanı uyutma ötenazi sürecinde yapılan bir müdahale ve sadece ötenazi kapsamında bu ifadenin meşru bir kullanım alanı olabilir. Ötenazi ile hayatının sonuna yaklaşan, dayanılmaz acılar çeken, iyileşme şansına sahip olmayan hayvanlar daha fazla acı çekmesinler diye "uyutulur.'' sokak köpeklerine ilişkin tartışmalarda ısrarla bu ifadenin kullanılması hayvanlara reva görülecek muameleyi ve bunun arkasındaki alçak maksadı gizliyor.

    istedikleri kadar uyutma desinler, bu sacmalik seviyesinde bir aldatmaca. milyonlarca kendi halinde yasayan, hiç bir saldırı olayına da karışmamış hayvanın bir gecede öldürülmesi bal gibi de katliamdır. (saldırı olayına karışan köpekler için de bir istisna yapmıyorum. onlar da en az diğerleri kadar korunmayı hak ediyor. yoksa hayvanların yargılanıp idam edildiği orta çağa mı dönmek istiyoruz? ısırdı diye bir köpeğin ölmesini isteyecek kadar delirdik mi?) uyutulma lafı hayvanların trajedisini ve ortaya çıkacak manzarayı gizliyor özetle. ama ısrarla en azılı hayvan düşmanları bile bu kelimeye sımsıkı sarılmış durumda. masum kelimelerin arkasına saklanmaktansa bu İşe hiç girişmemek, hatta bunu aklımıza bile getirmemek daha iyi olmaz mı?

    o ya da bu şekilde bu dünyayı bizimle paylaşan, hisleri olan, acıdan kaçan, mutlu olmak isteyen, ailesini ve arkadaşlarını seven hatta onlara kurmaya çalıştığımız tüm alçakça komplolara rağmen bizi de seven bir canlının hayatı üzerinde -uyutulmalı diyerek- nasıl bu kadar kolay karar verebiliyoruz bilmiyorum. biz bu kadar önemli değiliz.
    #281604 little thirty | 2 yıl önce
    11argo terim 
  7. şu aralar duygusal hayvanseverlerle radikal mantıkçılar arasındaki savaşta duygusal hayvanseverlere verilen isim gibi görünüyor.
    twitter savaşlarının bir bölümü de sokak hayvanları üzerinden dönüyor gibi. hayvanları çok seven biri olarak ben iki tarafın radikalliğini de yanlış buluyorum.

    bana göre ya bu canlılara belediye bütçelerinden kaynak ayrılsın veya bakkala çakkala tarikat yardım kutuları konulacağına hayvanlara yardım kutuları koyulmasına teşvik edilsin yani doğru düzgün bir barınak hizmeti sunulsun bu sayede ya da avrupa'daki gibi acısız şekilde uyutulsunlar.

    bu iş sokak beslemesiyle falan olacak iş değil. bizim ülke şizofren dolu insanı acımadan öldürenler hayvana neler neler yapar siz düşünün.
    kışın soğuktan telef oluyorlar, araba eziyor, manyağın teki ya bir yerini kesiyor ya da dövüp bir yerlerini kırıyor, çöp yemekten bir ton hastalık kapıyorlar böyle yaşayacaklarına uyutulsunlar daha iyi bana göre.

    bu hayvancağızlara yazık.

    #281598 migfer tokmakel | 2 yıl önce
    0argo terim 
  8. Hayvanseverleri aşağılamak için değil, sokakta sokak köpeği besleyerek ve bunun doğal olduğunu savunarak insanların saldırıya uğramasına dolaylı yoldan da olsa sebep olanları tanımlamak için kullanılan ifade. Sokakta köpek bırakmayacağını ve itperestleri hapse atacağını vaat eden siyasi parti ömür boyu oyumu alır.
    #281631 tematik seviselim mi | 2 yıl önce
    11argo terim