1957 doğumlu, amerikalı aktör, yönetmen ve senarist. '80'lerde, 1920'lerin altını üstüne getirmiş italyan-amerikan kuşağın temsilcilerinden biri çünkü hem anne hem de baba tarafından sicilya kökenli.
brooklyn'de doğması nedeniyle sokak ağzını henüz çocuk yaşta içselleştirmiş olduğunu düşünürüm hep. zaten katolik okulundaki eğitimini de 6 yaşında bırakmış. new paltz ve yale'de tiyatro eğitimi alarak meslek seçimini yapmış.
23 yaşında raging bull'da küçük bir rol alana kadar ekran önünde görmüyoruz kendisini. öncesinde de sıklıkla tiyatro oyunu sahnelemiş birisi değil zaten. biraz geç parlamış sanırım. tiyatro oyunculuğu ve sinema aktörlüğü '80'lerden sonra atağa kalkıyor. spike lee ile dostluğu da do the right thing'le başlıyor. aslında '80'li yılları bir atlama tahtası olarak gördüğünü anlıyorsunuz. tiyatroya da, sinemaya da deli gibi ağırlık veriyor. uzun soluklu tiyatro oyunlarını, içinde bulunduğu, aynı yıl içinde vizyona giren 2-3 filmle birleştirip adını duyurmaya çalıştığını gördüm ben. asıl patlaması ise '90'lı yıllarda olacak tabii.
gişede batmış olsa da, müthiş bir kara komedi olduğunu düşündüğüm miller's crossing'le birlikte coen biraderlerle işbirliği başlıyor. '91'deki barton fink'le de başrol oynayabildiğini gösteriyor. aslında komedi unsurlarıyla bezeli filmlerle yüzünü göstermesi lee'nin eseri ama şu anda bildiğiniz turturro komikliği doğrudan ceonlerin dokunuşlarıyla ortaya çıkmış bence. patlama yaptığı '90'larda fearless, being human, men of respect ve jungle fever gibi meh filmlerde yer aldıktan sonra efsane quiz show'la komedide başrolün üzerinden her şekilde kalkabileceğini kanıtladığını düşünüyorum. '90'ları cradle will rock, illuminata (yazıp yönettiği 2. film, uyarlama senaryo), rounders gibi filmlerde boy göstererek kapatıyor.
2000'ler ise, bence turturro'nun en parlak yılları. o brother, where art thou?'daki nefis "hogwallop" rolünün üzerine yapıştığını düşünüyorum. 2000'lerde yer aldığı the man who cried, fear x, anger management bi' yana, dibine kadar şüpheci "john shooter"'ı canlandırdığı secret window bi' yana. bence komik olmayan ama içindeki minik ayrıntılardan komiklik çıkarılabilecek karakterleri turturro'nun neden bu kadar iyi canlandırdığını tek başına gösteren bi' filmdi. içinde minik bir rolü de bulunan, yazıp yönettiği romance & cigarettes iyi eleştiriler almıştı. the good shepherd, what just happened, you don't mess with the zohan da aynı yıllarda içinde bulunduğu filmler. michael bay'in ırzına geçtiği transformers serisinin yüzlerinden biri olması da aynı yıllara rastlıyor. bay'in teklifini keşke kabul etmeseydi diye düşünüp dururum yıllardır.
son 10 yıl içindeki en iyi aktörlük işleri ise, somewhere tonight, landline ve tabii ki the batman. landline'ı uzun süreli ilişki yaşayan herkesin, somewhere tonight'ı da bir ilişkiye başlamak için kendisinde nelerin eksik olduğunu bulmak isteyenlerin izlemesini şiddetle öneririm. turturro'nun aktörlük çapını son 10 yılda genişlettiği söylenir ama bence lee ve coenlerin kendisine '90'larda kattıklarını ortaya çıkarma fırsatı buldu. "küçük rollerin büyük oyuncusu" olarak hafızalara çakılma nedeninin de bu olduğunu düşünüyorum.
severance'taki "irving" rolüyle emmy adaylığı kazandı bu yıl. yönetmenliğe ise biraz ara vermişe benziyor (belki de pandemi etkisidir, emin değilim). transformers kabusu dışında, aktörlük kariyerinde kötü film yok bence. özellikle lee'nin komedi filmlerindeki rolleri ise, yönetmenin çizdiği çerçevenin dışına çıkmayacak şekilde canlandırdığını düşünüyorum. bi' barton fink, bi' secret window, bi' landline performansı vermesini istemek hayalcilik olur. the night of'taki her işi yapan "john stone" rolü gibi, ağırlığı olan rolleri çok fazla tercih edeceğini sanmıyorum bundan sonra. belki dizilerde olabilir ama filmlerde kendisi "komiğim ben" diye bağıran karakterleri canlandırmaya devam edecektir. bi' capo rolü teklif edilse (carmine falcone gibi, evet) reddetme ihtimalini de bu yüzden yüksek görüyorum.