"Ne içindeyim zamanın ne demek büsbütün dışında" tanpınar'ın bu dizesi belki de zaman mefhumunu anlatan en doğru deyiş.
Zaman ilk anlamıyla akıp giden tutulamayan, durdurulamayan an olarak ifade edilebilir. Tabi bu gerçek zaman için geçerlidir. Bir de Dilbilgisel zaman vardır. Dilbilgisel zaman da iletişim içinde bulunanların olay anı, atıf anı, referans noktası gibi belirlemelerle açıklanmaya çalışılır.
Not: yuh!! zaman başlığı olan bir girdiye ilk anlamıyla ilgili bir bilgi paylaşmak yerine popülist bir girdi yazmak neyin kafası.
ışık hızına yaklaştıkça yavaşlar. örneğin normal hızlarda giden bir aracın içinde bir adım atmamız bir saniye sürüyorsa, ışık hızına yakşatıkça bir adım atmamız bir gün bile sürebilir. tabii bizim zaman algımızla belki yine bir saniye gibi görünebilir ama dışarıdan izleyen bir gözlemci için adım atma süremiz epey uzundur.
sagopa kajmer den pek hazzatmem ama şu sözlerini beğenmemek de elde değil :
zaman sofrandaki en lezzetli mühim yemek azaldıkça aç kalmanın korkusuyla kuruyacaksın bu sebeple yaşlanacaksın çünkü sen de baştan olmak üzere sonlanacaksın trilyon da olsan harcanacaksın
inanmadığım kavramdır. sevmem kendisini ayrıca. mutlu olduğunda ışıktan hızlı, mutsuz olduğunda dağlardan yavaş hareket eder. değişkendir. değişkene bağlanmak, dikkate almak, umursamak mutsuzluk kaynağıdır. dere yatağına ev kurulur mu?
Soğuk, karlı bir kış gecesi doğayım ve hızlıca güneş açsın.
Zaman;
bir yaz günü güneşin tenime değdiği an'da donsun.
Yağmurun yağdığı, mis gibi kokunun içime dolduğu an'da yavaşlasın.
Ilık bir bahar gecesi ay ışığının altında yıldızlar bana göz kırptığı an'da sona ersin.