1. İlk olan, temel; arka kelimesinin zıttı. Hangi yapım eki eklenirse eklensin ortaya çıkan kelime kökle bir anlam bütünlüğü taşır.
    #268335 iskiski | 3 yıl önce
    0genel terim 
  2. Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı.

    Örnek kullanım: Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor. (A. Ümit)
    #268689 tdk | 3 yıl önce
    0genel terim 
  3. Bir şeyin esas tutulan yüzünün baktığı yer, karşı.

    Örnek kullanım: Altmış yaşında anamın önünde sigara içmek istemezdim. (B. Felek)
    #268690 tdk | 3 yıl önce
    0genel terim 
  4. Bir kimsenin ilerisi.

    Örnek kullanım: Bir aralık önümüzden şarkı sesleri geldi. (S. F. Abasıyanık)
    #268691 tdk | 3 yıl önce
    0genel terim 
  5. Yakın gelecek zaman.

    Örnek kullanım: Önümüz kış.
    #268692 tdk | 3 yıl önce
    0genel terim 
  6. Giyeceklerin genellikle göğsü örten bölümü.

    Örnek kullanım: Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık. (P. Safa)
    #268693 tdk | 3 yıl önce
    0genel terim 
  7. Önce olan, ilk.

    Örnek kullanım: Ön söz. Ön görüşme.
    #268694 tdk | 3 yıl önce
    0genel terim 
  8. Civar, yöre.

    Örnek kullanım: Kanlıca önlerine geldiler.
    #268695 tdk | 3 yıl önce
    0genel terim 
  9. Benzerler arasında bakılan veya gidilen yönde olan.

    Örnek kullanım: Ben, Anafartalar'da Mustafa Kemal'in bulunduğu en ön siperlerde de kurşun attım. (A. Gündüz)
    #268696 tdk | 3 yıl önce
    0genel terim