1. Rezzan Şengül'ün bir şiiri. Şöyle:

    ---
    Peki ya başka ne olacaktı?
    Yıllar yılı bana reva gördüğün:
    Feryat figan, kefen, ölüm,
    kan ter içinde mesai...
    Tabii sen hiç saymadın
    -Niye sayasın ki-
    Ama ben not ettim tek tek hepsini...
    Bilincime kazıyıp öfkemle harmanladım...
    Surların ve kalelerin var, yıkılacak.
    Daha saraylar, yatlar yıkılacak.
    Aşılmaz engeller aşılıp,
    Varılmaz dediğin hedefe varılacak!
    Bak peşin peşin söylüyorum ha!
    Uyku yok sana!
    Uyku yok!

    Sahi, sen ihtimal de vermezdin hani...
    Ama ben en ince ayrıntısıyla kurgulayıp hepsini,
    hem de ettiklerini unutmana ramak kala
    Yani hiç mi hiç beklenmediğin bir anda
    Ve işte tam da öyle çıkacağım karşına!
    Ettiğin yabana atılır değil...
    Ettiğin cellatlık,
    yağma, talan, gaddarlık
    zulüm, kahır, zorbalık...
    İstersen o şanlı günden bahsedeyim biraz da,
    hesap gününden...
    Ki nutkun tutulmasın sonra.
    Hani sonra alınmaca gücenmece olmasın
    diye söylüyorum:
    Rahat yok sana!
    Rahat yok!

    Şimdi güneşlenmekte olduğun
    bilmem kaç yıldızlı otelin kumsalına,
    O görkemli rezidansın en yüksek katındaki
    emirler yağdırdığın döner koltuklu masana,
    Boğaza nazır lüks bir restorantta
    zıkkımlanmakta olduğun karidesin
    bilmem hangi uzvuna,
    Sınırlı sayıda satışa sunulan
    bakışları anında üzerine çeken
    son model arabana,
    Issız bir ada açıklarının tertemiz sularına
    demir atmakta olduğun yatına
    Ve arzuladığın magazin değeri taşıyor olsa da
    insani değerlerden yoksun o şaaşalı yaşamına
    veda etme vakti geldi...

    Son olarak:
    Arkasına,
    O kahrolası adının işlendiği,
    kişiye özel üretim,
    altın kaplama
    kolundaki saate iyi bak...
    Bunlar senin son saatlerin!
    Üzerine basa basa söylüyorum ha!
    Üzerine basa basa!
    Af yok sana!
    AF YOK!
    ---
    #267982 elhukmidiyalektik | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    0şiir