mortal kombat legends: battle of the realms ilk animasyonun bittiği noktanın biraz ilerisinden başlıyor ve direk olarak izleyiciyi aksiyonun içerisine sokuyor. İlk sahnenin bir savaş sekansı olması, konuya yabancı olan seyirci için "bunlar kim, neden saldırıyorlar, burası neresi, shaolin rahiplerinde bazuka ne geziyor, dövüşçüler nerede" gibi sorular sordurtsa da, ilk soluklanmada her şey anlaşılıyor.
oyunlara ve
mortal kombat mitolojisine aşina olanlar bilir, ilk oyununu (ve animasyonun) konu olduğu turnuva bittikten sonra
outword'ün hükümdarı shao kahn yenilgiyi hazmedemez ve dünya yani
earthrealm'i istila etmeye kalkar. istilayı durdurmak içinse yeni bir
mortal kombat turnuvası düzenlenerek tüm
mortal kombat turnuvaları ile evrenleri birleştirme konseptine son verilmesi hedeflenir. savaş sekansının ardından gelen ilk soluklanmada hikaye bize bu olayı özetliyor ve tüm animasyon bu noktada ilerlemeye başlıyor.
ancak her güzel şey gibi
warner bros. bu hikayenin de -nedense- içine sıçmış bence.
battle of the realms sadece turnuva ile sınırlı kalan bir hikaye olsaydı daha tutarlı ve güzel bir senaryo oluşabilirmiş. senaryo içerisinde en az 3 filmlik bir senaryo sarmal halinde yedirilmiş. bunun sonucunda da hem senaryoda boşluklar ve tutarsızlıklar oluşmuş hem de filmin sonu -yine bana göre diyorum- anlamsız denecek kadar saçmalamış.
benim tespit ettiğim 4 senaryo var:
-
outworld'de yapılan en ninahi süper düper mortal kombat
-
sub-zero ve
scorpion'ın inişli çıkışlı aşkı
-
lin kuei klanının ve dolayısıyla
sub-zero'nun
temple of the elements macerası ve cyber lin kuei dönüşümü
- deli tanrı
shinnok,
kamidogu ve
one being hikayesi
hadi diyelim ki ikinci ve üçüncü senaryo birleştirilebilir, o durumda bile üç adet başlı başına film olacak kadar detaylı senaryo çıkıyor karşımıza. bunu sadece mortal kombat evrenini evimin yolundan daha iyi bildiğim için söylemiyorum; ciddi anlamda güzel ve detaylı anlatıldığı zaman doyurucu olabilecek hikayeler bunlar.
ek olarak belirtmem gerekir ki,
one being konusu
mortal kombat evreni için dahi yeni sayılabilecek, hakkında detaylı bilgi bulunmayan, üstünde alacakaranlık örtüsü olan bir konuyken, animasyonda oldu bittiye getirilerek önümüze konması, çiğ bir tat bıraktı bende.
mortal kombat'ın torpilli bebesi
liu kang'in,
kung fu panda misali tanrısal güçleri alıp da 24 ayar bilezik gibi parlaması zaten yeterince gıcık etti beni, üzerinde bir de
one being'i içine radyasyon varili kaçmış
optimus prime gibi göstermeleri iyice "meh" dedirtti.
--
spoiler --