Sarhoşluğa sebep olabilecek onlarca, belki yüzlerce sebep vardır. Her sarhoşluk kendine özgüdür. Sarhoş olana, sarhoşluğun Kaynağına, sebebine, zamanına, miktarına göre türlü türlü surete bürünür. O suretlerde tekinsiz bir hayalet de bulabilirsiniz, çok güvenli bir liman da. Bazen bir savaşçı, bazen ise bir korkak.
Esrikliği tanımlayamayız öyle kolay kolay, bir çırpıda. En iyi, o hal içinde bulunan tasvir edebilir ne olup olmadığını, o da dili döndüğünce. Yani sarhoş olmayan anlayamaz sarhoşun halinden, dilinden, ruhundan.
Aşk sarhoşluğundan çekenler şair olurlar genelde, şaraba teslim olanlarsa kendilerine şairdirler. Sarhoşluğun araladığı bazı kapılardan dünyanın en iyi müzisyenleri de çıkabilir, şarlatanlar da.
Dedim ya, sarhoşluk özneldir. Çeşit çeşittir. İyisi de olur kötüsü de. Ama bu konu üzerine yıllar önce okuduğum bir cümle hiç çıkmaz aklımdan. Der ki baudelaire: "sarhoşluğu kötü kişiler, doğal olarak zaten kötü kişilerdir."
Evet bu cümleyi yıllardır test ediyorum. Pek yanıldığını söyleyemeyeceğim. İyi insanların sarhoşluğundan zarar geldiğini görmedim henüz.
İyi insanlarla, iyi hislerle sarhoş olup iyilikle deneyimlemek sarhoşluğu, incitmek şöyle dursun, besler varlığını insanın.
Zaten Uyanması için ruhun, önce kendisinden geçmesi gerekmez mi?