farklı farklı parsellerden oluşan arazi parçasıdır.
aslında, bir mahalle ya da köye bağlı arazileri belirlemek için parsel bazında numaralandırma yapmak yeterlidir. ancak, mevcut birim alanda çok daha küçük parseller oluşmaya başladığında, parsel numaralarının alıp başını gitmesini önlemek amacıyla ada numarası verilmesi gereği doğmuştur.
örneğin, 100,000,000 m2 araziye sahip bir mahalle ya da köy, ortalama 10,000 m2 büyüklüğünde parsellere bölünmüş ise, parsel numaraları 1'den başlayıp 10,000'e kadar verilerek numaralandırılma sağlanmış olacaktır. ancak söz konusu köy ya da mahallede, ortalama büyüklük 1,000 m2'ye iner ise 100,000 parsel numarasına ihtiyaç duyulacağından, bunun yerine önce adalara bölmek, sonra içerisinde yine 1'den başlayarak numaralandırmak, numaralarının aşırı büyümesini engellemenin önüne geçecektir. işte bu düşünce doğrultusunda adalar oluşmuştur.
ülkemizde tapu kayıtlarında il, ilçe, mahalle yada köy ayırımından sonra ada ve parsel araziyi tanımlar. ancak ada bir zorunluluk değildir. ihtiyaç durumunda parseller sonradan adalara bölünebilirler.
ilk okulda coğrafya bilgisi olarak ilk öğrendiklerimizden biri; dört tarafı denizlerle çevrili kara parçası. niye her tarafı değil de 4 tarafı demişler diye sorgulamadım o zamanlar..
zülfü livaneli'nin 1983 tarihli türk pop müzik tarihinde çok özel bir yere sahip "ada" isimli albümüne ismini de veren, bir çok insan tarafından, "dünyayı güzellik kurtaracak" dizeleriyle hatırlanan, sözleri ve bestesi zülfü livaneli'ye ait. unutulmaz şarkılardan biri.
zülfü livaneli; sait faik abasıyanık'ın "alemdağ'da var bir yılan" eserinde geçen "yalnızlık dünyayı doldurmuş, sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor" ve dostoyevski'nin, "budala" isimli eserinde yer alan "dünyayı güzellik kurtaracak" dizelerinden hareketle nakaratını oluşturduğu şarkının, bestesiyle de sait faik'in şiirlerinde bize çok sık hatırlattığı duygular olan istanbul'a, denizine, adalara özlem duygularını birleştirmiştir bir anlamda.
zülfü livaneli'nin 1983 yılında yayımlanan ve sanatçının istanbul'dan ve türkiyeden uzak, özlem içerisinde geçirdiği paris yıllarında (1980-1984) ortaya çıkmış bir albüm.