1. 2016 nisan'da topkapı sarayı bünyesinde bulunan set duvarının yıkılması ve 2 kişinin hayatını kaybetmesinden dolayı artık olmayan çay bahçesi. yıkılmasıyla beraber ilk gençliğimden bir sayfa daha kapandı, aşağıda dilim döndüğü kadarıyla anlatmak istemdim.

    gülhane parkı'na sarayburnu kapısından girin. hemen solunuzda dik bir yokuş var. sigara içenler nefes nefese kalacak, ama üşenmeyin çıkın. 2 dakika içinde kusursuz bir istanbul manzarası ayaklarınız altında. efendim, galata'nın sırtlarından başlar, bütün beyoğlu oradan dolmabahçe ve beşiktaş artık solunuzdadır, tam karşınızda boğzaiçi köprüsü onun merkezinde kuleli askeri lisesi, sonra sırasıyla köprünün arkasına saklanan çengelköy, kuzguncuk, üsküdar ve tabii ki anıtlar kurulumuz sayesinde tombullaşmış kız kulesi. bilimkurgu filmlerini anımsatan liman, sizi dik karşılayan mendirek, haşmetiyle haydarpaşa garı. araksından o mesafeden bile kımıl kımıl kadıköy iskelesi, moda'nın ucu. derken ileride kınalıada ve deniz... eğer berrak bir günse çınarcık bile görünür. önünüzden sahil yolu akar, yorgun banliyö treni geçer ritmi bozuk aralıklarla. takalar hep az açığındadır sarayburnunun, daha düzgün bir ritimle salınırlar trenini aksine. ama en keyiflisi de vapurlar. gelin gibi salınırlar iki yaka arası, biri yanaşırken diğeri kalkar. peşinde simit kovalayan martılar; hele aylardan nisansa yunus sürüleri... birer birer geçer şilepler. hele ki içlerinde bir tane vardır yunan bandıralı. hikayesi ayrıdır bu gün batımı kadar turuncu şilebin ben de. bir de ne zaman otursam geçer, bekletmez beni bir tanem. kimi zaman gelir bir bülbül başınızın üstündeki çam dalına konar, söyler şarkısını usulca. beri zaman bir karga gelir tam önünüzde bağırır; sevmez çoğu kişi ama güzeldir onun da sesi. son yıllar peydah oldu, yeşil papağanları var artık gülhane parkı'nın topkapı sarayının... biraz bekleyin tropikal bir ormandaymışçasınıza geçiverir bir sürü önününüzden. onların da sesi kargaya benzer, ama tipten midir nedir, tanıdığımız birçok kişiye sevimli gelir bu ses. kedileri eksik olmaz. ürkektirler biraz cihangir kedilerinin aksine. bir de zayıf. ama çağırın, sabırlı olun mutlaka gelecekler. ve tabii ki martılar. geniş kanatlarının en az birinin gölgesi önünüzdeki sur duvarı üstünden eksik olmaz. martı gölgesi gibi rüzgarı da en bunaltıcı istanbul gününde bile bitmez. yazın ayrı güzeldir, kışın beyazları giyince başka.

    manzara canlandı mı gözünüzde? benim için en güzel manzarası istanbul'un. kalabalığın üstünde, ama hala içinde. yani demeye çalıştığım hem içindesin, hem dışarıdan bakıyorsun. öyle özel bir noktadır. buruk çayınız da bakır demlikte gelir. bir demlik de asla yetmez böyle manzaraya karşı.

    ama tavsiyem haftasonu ya da tatil günü gitmeyin. sabah saatleri güzeldir. alın simitinizi sirkeciden, acele etmeyin. yavaş yavaş yürüyün gülhanenin ulu çınarları altından. oturun tahta iskemleye, söyleyin çayınızı ve keyfini çıkartın anın. sabahı yalnız yaşayın, bu gece gibi mehtap varsa sevdiceğinizi alın gidin önden masa kapın. özellikle temmuz-ağustos-eylül, ayın konumu çok güzel.
    #263892 aigai | 4 yıl önce
    0kafe bar