-
netflix yapımı dizi.
kimse mi izlemedi "koskoca" kulzos'ta, yorum bekliyorum mutlaka, lütfen ama. -
İlk bölümden sonra "iş alanında değişikliğin travmaları nasıl yaşanır?" sorusuna cevap bulduğum dizidir. -
- Cem Yılmaz ın son işi :)) -
diziyi çok yüksek beklentilerle izlememek lazım öncelikle. cem yılmaz bu sefer cidden bir şeylere uğraşmış. en azından konsept çok güzel duruyor. özellikle dekorasyonlar ortalama türk filmlerinin oldukça üzerinde. ancak... replikler tamamlayamamış işte bu güzel konsepti. her ne kadar dokundurmayla olsa da dakika başı belaltı espriler olmamış.
6/10 -
Erotik film yapmaktan bıkan Erşan kuneri'nin tekrar erotik film yapmasını konu alan dizi.
Tabii James bond göndermesi de dahil olmak üzere bir "lan erotik filmleri hor görüyorsunuz ama diğer filmlerin ne farkı var?" Mesajı vardıysa bilemem. -
tekirdağ'da yaşayan birisi olarak ilk bölümünü iki kez izledim. nitekim kuru murad hikayesi tekfurdağ eteklerinde geçiyordu. rodosto da bizim buranın eski ismi zaten. adam sırf ata demirer gibi "ananın amına koyyim" diyebildiği bir film çekememenin acısını çıkartmış. söylemiş, hatta fazlasını bile söylemiş, rahatlamış.
ben açıkçası, netflix'e yapılan yerli yapımları yabancılar izleyince ne düşünür diyerek izlemeye çalışıyorum. şunu bir yabancının izleyip bir şey düşünebileceğini ne yazık ki düşünemiyorum.
açıkçası biraz daha izlerim sanırım. ikinci bölümün yarısında kaldım. en azından ikinci bölümü de bitiririm bir ara. ama özünde, olmamış ya. ha zaten cem yılmaz'ın hemen hemen hiçbir filmine gülemiyorum ben. gösterisindeki komiklik, filmlerinde, dizilerinde pek olmuyor. bununla birlikte bunda olmamışlık çok daha fazla gibi.
bunun haricinde, dizi güzel çekilmiş bir dizi. oyunculuklar da çok güzel. herkes hakkını vermiş. ona da lafım yok. ama işte bişi olmamış gibi hissettiriyor. güldürmediği de kesin. sadece bir iki yerinde gülümseyebildim. -
cem yılmaz türkiye'de "adın çıkmış 10'a inmez 9'a" atasözünün rol modeli gibi oldu.
birçok çalışmasında olduğu gibi bu yapımında da çoğunluk eleştiriyi, özellikle ekşi gibi yoğun mecralarda, güldürme kriteri üzerinden aldığından maalesef yine harcanmaktadır.
erşan kuneri çok zor bir senaryonun çok detaylı ve en önemli karakteri.
bilmem hiç senaryo yazmayı denediniz mi? ben denedim, kısa bir süre de ismi lazım değil bir kanalın, ismi lazım değil bir dizisinin senaryo ekibinde yer aldım.
inanılmaz zor bir şey, gerçekten kendi kurduğunuz bağlantıları kaybettiğiniz zamanlar oluyor ki, birkaç kişiyle birlikte çalışırken bu çok daha olası elbette.
bu dizinin senaryosunu aklım almadı sevgili dostlar; çok sağlam bir zeka işi gerçekten.
dizide en çok eleştirilen şeylerden biri küfür ve kelime kalıplarıyla espri kasılması.
bunu da bir düşünmek lazım, belli bir senaryonun içinde kalarak, aynı anda, aynı sahnede 8 farklı karakter varken, onların sohbet aşamalarını kaybetmeden, o anda kalmalarını başararak, bu kadar anlamsız ve saçma cümleyi, bu kadar küfürü yedirmek de çok sağlam bir iş diye düşünüyorum.
bazı sekansların içerisinde bir anda karşınıza çıkan gölge ile olsun, yazı ile arkadan geçen olsun, masanın üzerinde görünüveren olsun, o kadar çok düşünülmüş şey var ki gerçekten takdir ettim.
tüm karşılıklı konuşmaların arasında pat diye, bazısı da bilerek ve isteyerek göze sokularak, o kadar patlak yapılmış şey var ki bir süre sonra zaten tüm bunların anlamsızlığına eğlenmeye başlıyorsunuz.
ben de ilk bölüm ilk 15 dakika içerisinde "haydi yerleşin artık" diye düşündüm yalan yok, her zaman, en beğendiğim yabancı dizilerin bile ilk bölümlerinde bunu yaşıyorum, ancak ikinci bölümden sonra herkes net olarak yerini almıştı.
tamamını izleyemedim henüz, 5'te mi ne kaldım, benim nazarımda bölümler ilerledikçe karakterler iyice özünü bulmuş artık.
bir süre sakince seyredip olayları yakalamaya çalıştıktan sonra, konunun, başlarına gelenlerin saçmalığı birden sizi de yakalıyor. yani gerçekten o kadar saçma ki bazı olaylar, bu kadar saçma bir şeyi nasıl oynama kararı almışlar diye daha çok eğleniyorsunuz. (en azından ben)
oyunculuğun içinde yaptıkları oyunculuk gerçekten şaşırtıcı derecede başarılı. siz izlerken iki farklı karakteri de yakalıyorsunuz, bence önemli bir iş. çünkü kendi çektikleri filmlerdeki oyunculuklar, çektikleri filmlerin saçmalığına rağmen o kadar ciddi ki bu daha da komik. normal hayatlarında içip, eğlenip para kazanma derdinde olan bu, aslında mesleki anlamda "vasıfsız" diyebileceğimiz tipler, mesleklerini inanılmaz ciddiye alıyorlar. patronlarına her şeye rağmen derin bir saygıları var. senaryo bile denmeyecek fikirlere çılgınca heyecanlanıyorlar, kimse de bu ne saçma konu demiyor, hemen atlıyorlar.
dizi içindeki tüm filmlerde siyasi dokunuş var. kendi yaptıkları bu dokunuşa karşı alay da var.
cast muhteşem.
çok büyük bir başarı, her bir detay ince düşünülmüş. masaların üzerindeki her şey, mobilyalar, duvarlardaki resimler, bardaklar çanaklar, halılar... en önemlisi de kıyafetler. çok detaylı, çok emek verilmiş.
oyunculuklar da hepsi çok iyi ama benim için parlayan nilperi şahinkaya ve uraz kaygılaroğlu oldu. ikisi de bambaşka oynamışlar.
ezgi mola birkaç bölümden sonra ısındı sanki.
bülent şakrak 'da hakkını vermiş.
-- spoiler --
ebenin avı bölümünde gerçekten çok güldüm, her şey süper saçmaydı ve bölüm boyunca cem yılmaz'ın kolunun altındaki tavuğun anlamsızlığı ve sakinliği beni kopardı.
-- spoiler --
sözün özü ben beğendim, her bir bölümüne bu kadar farklı hikaye yazmak da, her bir bölümdeki bu kadar farklı hikayeye uyum sağlamaya çalışan bu kadar çok karakter yaratmak da büyük iş.
sonuçta erşan kuneri benzeri bile olmayan ilk defa yapılan bir iş, daha iyilerine öncü olması da olası.
haydi.
-
anafikir bana kalırsa çok çok iyi. sinema tarihinde monty python gibi müthiş örnekleri olan janr komedisinden yola çıkılmış galiba. lakin erşan kuneri karakteri yılmaz'ın daha önceki filmlerinin bir çoğunda ortaya koyduğu karakterlerden çok da farklı değil. gora'da da erşan kuneri'de de cem yılmaz aynı Stereotiple kendini oynamaya devam ediyor sanki. açıkçası perdede ilk göründüğü andan itibaren insanların "uzun metraj" beklentisine girdiği erşan kuneri karakteri de bu değildi bence ve hayal kırıklığının temelinde de bu yatıyor. beni sıktı açıkçası bu fix karakter yorumu.
ha güldürüyor mu? evet, aşağıdaki tipte espriler bir şekilde güldürüyor ama başa döneceğim gene, yılmaz'ın erşan kuneri yorumu pek olmamış ve dizinin bütününde bir hamlık var.
-Adım kuru murat, kelleni almaya geldim ulan
-sadece kellesini mi alcan