1. pırıl pırıl gençlerin düştüğü bataklık. Allah'ın izniyle chp bu gençleri doğru yola sokup kurtaracak.

    www.cumhuriyet.com.tr/...
    #288202 tematik seviselim mi | 2 yıl önce
    0düşünce akımı 
  2. roma döneminde hristiyanlarla özdeşleştirilmiş kavram. adamlar ciddi ciddi hristiyanlardan "ateistler" olarak bahsediyorlar kayıtlarda.
    0düşünce akımı 
  3. Etimolojik kökeni antik yunan zamanına dayanıp günümüze ulaşan bir kavram. Tabii ki daha öncesinde veya başka kültürlerde de geçerliliği vardır. Kısacası teizmin başına yokluk ifade eden a eki getirilerek türetilmiştir.

    Kimine göre felsefe, kimine göre tepki olarak, kimine göre de farklı bir sebeple benimsenmiş bir olgu olabilir. Bana “inancı reddetmek” veya “tanrıtanımazlık” kelimeleri ile açıklanması pek tatmin edici gelmiyor. Ülkemizde, halka açık bir şekilde tartışma veya en azından konuşma bile pek hoş karşılanmadığı için çeviri kitaplardan veya birkaç bilim adamının kendini kabul ettirip düşüncelerini söylemesinden ötesine gidememiş bir kavramdır.

    Tarihe bakınca inançsızlığı savunan düşünürler de olmuş, inancın önemini vurgulayanlar da olmuş. Bildiğim kadarıyla inancın önemini vurgulayanlar ya ahlâk ile ilişkilendirerek iyi insan ve toplumun olmazsa olmazını buna dayandırmış, ya pascal’ın ortaya attığı bireysel olası kazancın önemine dikkat çekerek ve aksi takdirde kaybedecek bir şey olmadığını söylemiş, bazıları ise toplumu yönetmek ve toplumun birliğini sağlamak için önemini ortaya atmıştır.

    Ateizmin argümanlarında ise Bilimin gelişmesiyle günümüz ve yakın tarihte yaratıcı ve adem ile havva tezine karşı antitez olarak en çok sanırım evrim teorisi kullanılmıştır. Günümüz semavi dinlerinin çoğu mitine karşı ise arkeolojik kazılarla ortaya çıkan bulguların kutsal kitaplarda anlatılanlara ters düşmesi gibi örnekler çoğaltılabilir.

    İnancın ortaya çıkmasını açıklamaya çalışan evrim teorisinin bazı alt teorileri dikkatimi çekmiştir. En önemlisi Richard dawkins’in ortaya attığı “mem” kavramıdır. Mem teorisi; kültürel ve sosyolojik olguların aynı dna gibi nesilden nesile aktarıldığını iddia eden bir kavramdır. Bu tez ile yazılmış “Tanrı beyni & beyin niye inanç üretir” adlı kitapta; “insanların inanç ve dinin rahatlatıcı etkisine gereksinimleri olduklarını ve binlerce yıldır beynimizin inanç üretmek üzerine evrim geçirdiğini destekleyen bir savı savunuyorlar” diye yazmışım yıllar önce bir sitede.

    Genel olarak negatif ve pozitif ateizm diyerek iki türde incelenmiştir. Başka şekilde de alt türlere ayrılmış ama onlara girmeyeceğim.

    Pozitif ateizm: yaratıcının olamayacağını, olduğuna dair tezlerin gerçekten ve bilimden uzak olduğunu ve çelişkilerle dolu bir olgu olduğu için reddeden alt türdür. Güçlü ateizm olarak da adlandırılır. Genelde bu konuya bilimsel taraftan bakanların savunduğu bir türdür.

    Negatif ateizm: açıkça yaratıcı fikrini reddeden bir alt türdür. Tepkisel olarak ortaya çıkabildiği gibi yaratıcı kavramının olduğuna dair bir sebebin olmadığını savunur. Zayıf ateizm olarak da adlandırılır.

    Ateizm için söylenen; önce kutsal kitapları okuyup sonrasında inançsızlığı seçenlerdir tanımını hiçbir zaman kafamda oturtamamışımdır. Bu kavramın özü ve felsefesine dayalı ateizmi savunanlar olabildiği gibi bu şekilde olanı bana çok saçma gelmiyor açıkçası.

    Özetle kişisel düşünceme göre; iyi insan olmanın ve ahlâklı bir toplumun ön şartı teizm olmayabileceği gibi ateizm de olmayabilir. İnancın bireysel yaşandığı halinin makbul olduğu düşüncesi ile birlikte ateizmin de bireysel yaşandığı şekli makbuldür. Üstünlük olarak görülmesini ve düşünce dayatmalarını ise bu konuda gereksiz görmekteyim.
    #276354 rekoba | 3 yıl önce (  3 yıl önce)
    0düşünce akımı 
  4. Ülkemizde gençler arasında çok yanlış anlaşılmış tanrıtanımaz düşünce türü.

    Son zamanlarda gördüğüm üzere z kuşağı denilen gençlerde oldukça yaygın bu düşünce. Merak edip sohbete girmeye kalktığımda, alttan üstten bir şekilde sıkıştırıp acaba gerçekten ne dediğini biliyor mu diye sorguladığımda ortaya çıkan muhabbet, annesine kızıp lise whatsapp grubunda ateist olduğunu ilan eden pelinsu veya berke muhabbeti oluyor.

    İnandığı değeri araştırmadan ota boka pürüz bulup "yok abi yeaa böyle din olmaz" diye ortalıkta gezip, gerek cool, gerek dikkat çekici olmak için farklı din veya düşüncelere dalıyorlar. Ülkenin 20 yıllık geçmişine baktığımızda siyasetin ve mevcut yönetimin bunda faydası yadsınamaz derecede büyük. Ailelerin tutumları, aşırı dincilik, baskı ile çocuklarına dini vecibeleri yaptırma ve özgürlüğü baltalamaları da madalyonun diğer yüzü.

    Neresinden tutarsak tutalım iki ucu boklu olan bu değneği üzerimize bulaştırmadan nasıl akılla, bilimle savunur ya da inkar ederiz ona bakmalıyız. Kişi inanır ya da inanmaz tercih kendisinindir ama ben inanmıyorum abi deyip karşımda "Afrika'da çocuklar aç, savaşlar bitmiyor, insanlar ölüyor, kurban bayramı vahşet" gibi 20 yıl öncesinin argümanını kullanan görünce hassiktir diyorum. Zamanında inandığı dinin kitabını okumamış sığır, bir de sahip olduğu düşünce yapısını araştırmıyor.

    Ben mi? ehuehu
    #256990 anvene | 4 yıl önce
    7düşünce akımı 
  5. türkiye'de siyasal islam'ın hayatlarını kısıtlamasından dolayı tanrı kavramına da yönelik negatif duygular hissedenlerin agnostisizmden önce benimsediği, kör noktaları bulunan düşünce tarzı.

    tanrının varlığını radikal bir şekilde reddetmeyi içerir ve bu yargıya sahip olmak insanın kapasitesini aşar. tanrı vardır ve yücedir, demiyorum; varlığı ya da yokluğu insanlarca bilinemez.

    ateizm, bu yönüyle herhangi bir dine inanmak kadar saçma olabilir.
    #253109 i wanna keep my items when dying | 4 yıl önce (  4 yıl önce)
    9düşünce akımı 
  6. ateizmin kendi içinde birçok türü vardır. Bazı ateizmler bilimsel kökenlidir. Yani, algılayabildiğimiz ve üzerinde düşünebildiğimiz hassas dünyanın var olduğu inancı üzerine. Ateizmin bu formu ya da biçimleri 16. yüzyılda Avrupa'da gerçekleşen Bilim Devrimi ile ortaya çıktı. Bir diğeri, seküler Hümanizme dayanan ateizmdir. Daha felsefi olduğunu söyleyebiliriz. Ampirik bilim düşüncemize dayanmadığının kanıtı, Lucretius'un MÖ 5. yüzyılda ateizm üzerine (Nesnelerin Doğası Üzerine) adlı bir tez yazmasında anlatılır.

    örneğin, Zamanda daha geriye gidebilir ve İncil'de alıntılanan ateizmden söz edebiliriz: "Kalbindeki aptal diyor ki:" Tanrı yok! "Kendilerini yozlaştırdılar ve nefret dolu haksızlıklar yaptılar; iyilik yapan yok ." Mezmur 53: 1

    Bu ateistler, Tanrı'nın hiçbir alametini görmemiş ve aynı zamanda dünyada pek çok ahlaksızlık görmüşlerdir. ve böylece Tanrı'nın varlığının doğru olamayacağı sonucuna varırlar çünkü dua ettiklerinde cevap verilmemiştir. Bence ateizmin bu formu biraz mide bulandırıyor çünkü, kendilerini bozma nedenlerini ve ahlaksızlığın artma nedenlerinin sebebini tanrı olarak görmeleri ve onun var olmadığına öfkelenip ahlaki frenini tamamen kaybetmeleri trajikomik.

    Dördüncü bir tür ateist olarak, buna kültürel olarak hazırlanmış olanlar olacaktır. Yani, onlara çocukluktan beri maneviyatçı, mistik inançlara yer olmadığını öğreten ortamlarda yaratılmışlardı. Amazon'daki Piraha Kızılderilileri gibi, görülemeyen hiçbir şeyin varlığını kabul etmeyenler. Belki de bu dördüncü gruba Çin'in en komünist şehirlerinin sakinlerini, özellikle de Parti liderlerinin yaşadığı mahalleleri koyabiliriz.

    bir de Kızgınlıkla motive edilen sahte ateistler var. Derinlerde Tanrı'dan nefret ediyorlar. Yani, maddenin ötesinde manevi bir şeyin varlığına hala inanıyorlar. Ama fikirden nefret ediyorlar ve bu yüzden onu katmanlara ayırıyor ve öfkeden oluşturduğu katmanlara onu tekrar gömüyorlar. Bu sözde ateistlerin inanan olmak için belki de sadece sarılmaya ihtiyaçları vardır kim bilir.





    #253106 midnight7black | 4 yıl önce
    0düşünce akımı 
  7. teizm ahlaki olarak kabul edilemez. teizm irrasyoneldir. teizm yanlıştır. ateizm 'in reddidir.
    0düşünce akımı 
  8. gnostisizmden bir önceki durak.
    #205651 hortoloji | 4 yıl önce
    0düşünce akımı 
  9. teizm afyon çekmenin tek yasal yoludur. hatta toplum ve devlet tarafından buna teşvik bile edilirsiniz. oysa hakikat her zaman için gerçek olmayan da saklıdır. dinler bu hakikatleri görmemeniz için gözünüze perde çeker. 20. yüzyılda insanın karşısına bu kadar çok hakikat sıralanmışken, insanın hakikatten kaçması hayatını heba etmesi demektir.

    ben bir ateistim. benim bir dine ihtiyacım yok. kendi irademin üzerinde hiç bir iradeyi üzerime giyemem. sayın tanrı şayet varsa bile lütfen bana yardım etmesin. dünyada bu kadar açlıkla, zulümle boğuşan mazlum varken o yüce gücünü benim gündelik sorunlarım için kullanması bana utanç verir.

    açık konuşmak gerekirse benim de naçiz ruhumun dine ihtiyacı olduğu zamanlar oluyor. bu ihtiyacımı sanatla karşılıyorum. sanat çok tanrılı dinlerin en güzelidir.
    #162543 memosh usta | 5 yıl önce
    0düşünce akımı 
  10. .
    #120403 tdk | 6 yıl önce
    0düşünce akımı 
  11. japonya'daki versiyonunda tanrı'ya inanılmadığı ama ruhlara inanıldığı düşünce akımı.

    benim tanıdığım japon ateistlerin çoğu (veya kendini ateist olarak tanımlayan japonlar) ilahi dinlerdeki tanrıları reddediyor ama shinto inancına hala devam ediyordu.

    sınavlarda başarılı olsun diye tapınağa gidip çaput bağlayan ateist japon gördü bu gözler.
    #68414 touma seguchi | 7 yıl önce
    0düşünce akımı