tasarımları ve renkleri kötü olan formalardır. çubuklu(klasik) formanın tasarımı çok kötü olmuş. yine de tarihimizin en kötü forması bu değil. bu formayı çok güzel bulanlar da var bu arada. içimden "hepinizin estetik zevkine sıçayım." dışımdan ise "bu forma çok kötü ama bunu beğenenler de çıkabiliyormuş, hayret!" diyorum, çaktırmayın.
doksanlı yıllarda fener forması konusunda beni en çok sinirlendiren şey formanın sarı-mavi üretilmesiydi. hatta arkadaşlarla "ulan bizim takımın renkleri sarı lacivert değil miydi?" diye birbirimize çok kez sormuşuzdur. estetik duygusu çok gelişkin, italyan ekolünden olan rahmetli can bartu da bu dönemde formanın mavi renkte üretilmesi ve kötü tasarım konusunda çok ağır sözler ederdi. sinyor bombalardı ben mest olurdum. fakat bizim yönetim bir türlü sarı-lacivert forma üretilmesini sağlayamazdı. ancak 2003-2004 sezonunda fenerium sarı-lacivert forma üretilebilmişti. o günden bugüne bir iki istisnayla bütün çubuklular sarı lacivert üretildi.
neyse konuya dönelim. çubuklu formanın kolları lacivert, çubukları ise koyu mavi yapılmış. bir rengin yakın tonlarının aynı kıyafette veya birbirini tamamlayan giysilerde(pantolon-ceket ikilisi vb.) kullanılması, çok istisnai durumlar haricinde, büyük bir tasarım hatası. ayrıca yukarıda da belirttiğim üzere fenerbahçe'nin renklerinde koyu mavi yok. benzer biçimde forma arkasında numara yazılacak sarı kısımla sarı çubuklar arasında da belirgin bir ton farkı var. çubukların içerisine oturtulan fenerbahçe arması ise olması gerekenin daha solunda kalmış. oysa armanın çubukların ortasında olması veya çubuklardan taşması mümkün. formanın her yerinden reklam taşması sinir bozucu bir şey. fakat bu durum sadece fenerbahçe'nin değil bütün takımların ortak sorunu. '90'lı yıllarda her yerinde reklam olan latin amerika takımlarının formalarıyla dalga geçersek böyle olur! çubukların içindeki palamut detayı ise güzel olmuş. yeri gelmişken yazayım yuvarlak hesap kırk yaşındayım. otuz beş yıldır maç izlerim. beşiktaşlılarla ve galatasaraylılarla birbirimizi çok kızdırdık. tribünden karşılıklı küfürleştik bazen. başkaları kavga da ettiler. ama bir kez bile fenerbahçe'nin meşe palamutuna maydanoz diyenini görmemiştim. bir iki yıldır sağda solda bu salakça espriyi yapanları görüyorum. herkes yeni nesle bir şeyler sallıyor. ben de buradan sallayayım: "geçmişini sikeyim hepsinin, çok ayıp ediyorlar!"
ikinci forma , kamuflaj desenleri olan gri-bej renkleri içeren fenerbahçe'nin renkleriyle ve tarihiyle uzaktan yakından alakası olmayan bir forma. armamızda, sarı, lacivert, beyaz, yeşil ve kırmızı renkler var. kırmızı galatasaray'la özdeşleştirildiği için kabul görmez ama diğer tüm renklerin tekil ve birlikte kullanılması mümkün. hatta matem vb. durumlar için siyah forma da yapılabilir. ama işgalci emperyalist abd'nin ırak ve suriye çöllerinde kullandığı üniformaya benzeyen forma da eksik kalsın bir zahmet.
lacivert üzerine sarı fontla iki çizginin arasına fenerbahçe yazılarak ve birden fazla logonun uzaktan görünmeyecek biçimde hologram olarak basıldığı bir üçüncü forma tasarımından söz ediliyor. bunun rengi ve tasarımı bana göre güzel. ama formada simetriyi bozmayacak bir yere renkli armayı yerleştirseler daha iyi olurdu. tabii bu formanın üretilip üretilmeyeceğini bilmiyoruz. başka bir forma çıkarılırsa bu yazıyı o zaman editlerim.