kopenhag'ta doğmasına rağmen, sinemacı olan ebeveynleri nedeniyle new york'ta büyüyen winding refn, neredeyse 150 yıllık geçmişi bulunan "american academy of dramatic arts"'tan atılmayı başaranlardan.
yönetmenliğe atılması '90'ların ortasında oluyor. önce pusher'la dikkatleri üzerine çekiyor, ardından bleeder'la sivrilmeye başlıyor ama fear x ile dibi görüyor ve hem maddi hem de manevi anlamda batıyor. fear x'in kendisini borca sokacağını önceden gördüğünü ama durumu değiştirmek için bir şey yapamadığını açıkladığı röportajları da var. fear x ile batınca, pusher'ın ekmeğini yemeğe çalışarak kötü bir tercih yapıyor ve nefis filmi üçlemeye dönüştürüyor. pusher 2 ve pusher 3 -tabii ki- korkunç eleştiriler aldıktan sonra, 3 yıl kadar görünmez oluyor. aynı yıl gösterime giren sucker punch ve rocknrolla ile yıldızı parlayan tom hardy'yi de popülerleştiren, yazıp yönettiği bronson'la sundance film festivali'nde adaylık kazanınca işler değişiyor: kendisi artık "pusher üçlemesiyle kafasına sıktı" etiketine sahip yönetmen olarak değil, "bronson'ı yöneten avrupalı" olarak anılmaya başlıyor.
bronson'dan sonra valhalla rising'i "hazır ingiltere'deyiz, iskoçya'ya geçip çekelim" diyerek bitirip gene iyi eleştiriler alıyor. pusher'ın underground şöhreti kabına sığmayınca, filmin haklarını satmadan farklı ülkelerdeki uyarlamalarında da yapımcılık yapıyor (tabii ki bu sıralar fear x ile yaşadığı maddi çöküş tamamen yok oluyor, "space rocket nation" yapım şirketini kuruyor). bronson ve valhalla rising ile birlikte de hollywood'un tadını almaya başlıyor: sırasıyla ryan goslingli drive, only god forgives ve müthiş bir moda ve neomodernizm eleştirisi olan elle fanningli the neon demon'ı çekiyor. amazon'a çekmeye devam ettiği too old to die young ve pusher serisinden beri yanından ayırmadığı zlatko buric'in başrolünde olduğu, çekimleri memleketinde süren copenhagen cowboy da güncel işleri.
kısa notlar:
- kamera arkasındaki işlerin hamallığını yapmaktan büyük zevk alırken, kamera önünde tam bir asosyale dönüşüyor. pusher'ın kamera arkası görüntüleri ve pr'ı için katıldığı televizyon programlarındaki tavrı gariptir. insanda "ben bununla 2 kelime bile sohbet edemem" tepkisi yaratır (merak edenler pusher başlığında örnek bir video görebilir).
- neredeyse 10 yıl önce katıldığı bir podcast te kendisini müthiş bir içtenlikle anlatmıştır. kendi pr'ını yaparken dışa dönük, ürettiği işlerin pr'ını yaparken asosyal gibi görünüyor olabilir.
- dev bütçeli stüdyo filmleri ile ilgili bakış açısı "ben böyle işlerin adamı değilim, olamam" şeklindedir. 8 yıl önceki bir söyleşi de bu bakış açısının işaretlerini görmek mümkün.