yaşı yetip de o tarihte olayı takip edenler veya sağdan soldan bir şekilde duyanların da hatırlayacağı gibi, kendisi 2006 yılında açtığı kişisel sergisinde, 35 yıldır saklayarak muhafaza ettiği, spermini sildiği bir peçeteyi de sergiye katmasıyla çok büyük sansasyona sebep olmuş (bu sebeple kendisine soruşturma bile açılmış) ve türk sanat tarihinde "bu sanat mıdır?", "sanat nedir?" tartışmasının fitilini ateşlemiştir.
Aslında türk sanat tarihi de demeyelim, bayağı sokaktaki insan bile konuşuyordu.
yaaa işte, insan bir zamanlar neler tartışıyorduk, ne sakin hayatlarımız varmış diyor sevgili dostlar...
o sanat mıydı, olur mu canım saçmalık, yoo sanattır kardeşim, kimseyi ilgilendirmez vs gibi tartışmalara hiç girmeden, bedri baykam'dan devam etmek isterim.
aslında ne yazık ki, bu olay adının hiç bilmeyenler tarafından da bilinmesini sağlasa da, kendisi çok dolu bir adamdır ve bu şekilde hatırlanmayı hak etmemektedir. (sanatsal kişiliği ile)
sen niye böyle başladın o zaman derseniz eninde sonunda bir yerde yazacaktım, baştan yazıp geçeyim dedim.
bedri baykam son derece aydın bir ailenin çocuğu olarak 1957 yılında doğmuştur.
6 yaşında cenevre'de ilk sergilerinden birini açmıştır.
çok küçük yaşlarından itibaren avrupa'da da açtığı sergilerden sonra (hakikaten çok küçük) paris'e yerleşmiştir.
sorbonne üniversitesinde işletme ve ekonomi okumuş ve daha sonra bu üniversitede master eğitimini de tamamlamıştır.
paris'te aynı dönemde aktörlük eğitimini de tamamlamıştır.
bir dönem amerika'da da yaşamış ve orada da california college'de resim ve sinema eğitimi almıştır.
Türkiye'de olduğu dönemler Türkiye şampiyonlarında dereceleri olan bir tenisçi olduğu kadar, üretken bir yazardır aynı zamanda. Basılmış 23 kitabı vardır.
Çok net bir Atatürkçü'dür. Bu bağlamda çok işler yapmış, çok makale, çok yazı yazmıştır.
Siyasi görüşü çerçevesinde muhtelif siyasi hareketlere de öncülük yapmıştır aynı zamanda Uluslararası plastik sanatlar derneğinin kurucularındandır. Unesco'ya bağlı bu derneğin Türkiye ulusal komite başkanlığını da sürdürmektedir. (görevi bitti mi bilmiyorum, pandemiden kaçırmış olabilirim. bir not olarak dursun burada)
Çağdaş yaşamı destekleme derneği ve atatürkçü düşünce derneğinin de aktif, çalışkan üyelerindendir.
kısa ve uzun metrajlı birçok film çekmiş, bazılarında aktörlük yapmıştır.
işlerinde tarzı, yeni dışavurumcu olarak tanımlanır. Kolajları son derece etkileyicidir.
sanatla ilgileniyorsanız iki kitabı gerçekten bir sanat sever kütüphanesinde bulunması gereken eserlerdendir.
bunlar; "boyanın beyni" ve "maymunların resim yapma hakkı" .
siyasi duruşu ve fikirleriyle birçok farklı haberde adı geçmiştir, olaylara konu olmuştur. (bıçaklanma vs)
bedri baykam'ın yalnızca sanatsal duruşu ile ilgili ön bilgi verme amacıyla yazdım. bu sebeple bu kısımlarla ilgili bir şey yazmayacağım. bu aralar siyasetten bezdim.