napolyon'un rusya seferi'nde, fransızları geri püskürten rus mareşali.
fransız kuvvetlerine karşı öncelikle geriye çekilmiş, rusları yenik göstererek napolyon 'u kandırmıştır. bu geri çekilmenin bir diğer örneği için (bkz: kütahya eskişehir muharebeleri)
bu savaş taktiği ile düşmanı kendi topraklarında adeta her adımda eritmiştir.
asker-mühendis bir babanın oğlu olan kutuzov çocuk yaşta* askeri eğitimine başlar. babası gibi o da askeri mühendislik okullarında eğitim görür. zekası ve cesaretiyle yaşıtları arasından hemen sıyrılır. dil öğrenme konusundaki yeteneği de takdire şayandır: ana dili olan rusça'nın yanında fransızca, almanca ve ingilizce'yi akıcı bir şeklide; lehçe, isveççe ve türkçe'yi de çat pat konuşabilmektedir. anlayacağınız bizim mihail büyük bir komutan olmak için gereken bütün meziyetlere sahiptir*.
akademideki eğitiminden sonra o dönem albay olan alexandr suvorov'un yüzbaşısı olarak kendisini geliştirdi. suvorov'u askeri olarak çalışması ve örnek almasının yanı sıra onun savaş felsefesini ve politik görüşlerini de benimsemiştir. bu görevinden sonra ise çeşitli küçük savaşlarda savaşıp birkaç diplomatik görevde bulunmuştur.
1768 yılından, yaralanıp tek gözünü kaybettiği 1774 yılına kadar osmanlı'ya karşı savaşmış ve ün kazanmıştır. savaş esnasında sol şakağına gelen kurşuna rağmen hayatta kalmış sonrasında hem tedavi hem de dinlenme amaçlı olarak avrupa'yı dolaşmıştır. bu esnada prusya kralı ıı. friedrich ile dostane ilişkiler geliştirmişlerdir.
1776 yılında rus ordusundaki görevine kırım'da yine suvorov'un astı olarak geri döndü. görevi esnasında eski yarasına çok yakın bir yerden yeniden yaralandı ve gusül abdestinin önemini de yine bu dönemde kavradı. bu yaralanmasıyla aynı sene içerisinde 1787'de kırım'ın general-vali'si olarak atandı ve 1787–1792 osmanlı-rus savaşı'nda önemli başarılar elde etti. sonrasında ise aralarında istanbul büyükelçiliği de olan çeşitli diplomatik görevlerde bulundu.
napolyon savaşları esnasında ise avrupa'da çeşitli görevlerde bulunsa da bu süre zarfında çoğunlukla osmanlı'ya karşı savaştı. özellikle 1806-1812 osmanlı-rus savaşı'nda önemli görevlerde bulundu ama nopolyon'un moskova'ya dayanmasıyla ona ve ordularına duyulan ihtiyaçla osmanlı ile rusya çarlığı tarafından önemli bir diplomatik başarı olarak görülen bükreş antlaşması'nı imzaladı -ki bu bile onun bir diplomat olarak başarısını kanıtlamaya yeterlidir.- ve ardından rus orduları başkomutanı olarak atandı.
kutuzov'un çarlık ordularının başına getirilmesi ise oldukça kritik bir dönemde selefi barclay'ın geri çekilme kararı sonrasında alınmıştır. göreve geldikten sonra bir hafta içinde napolyon'la moskova yakınlarında borodino savaşı'nı vermiştir. savaş sayıca üstün olan grande armée'nin pirus zaferiyle sonuçlanmıştır. savaş çok kanlı geçip yaklaşık olarak çeyrek milyon askerin katıldığı muharebede toplamda 68,000 asker toprağa karışmıştır. rus ordusunun neredeyse tamamı yok olmuş, fransız ordusunun ise üçte biri ya ölmüş ya da yaralanmıştır. savaş sonrasında ordunun kalanını kurtarmak adına kutuzov da tıpkı barclay gibi geri çekilme kararı almış ama bu kararı çok daha başarılı bir şekilde uygulamıştır.
kalanı artık dilimize vatanseverlik savaşı olarak çevrilmiş olan rusya'nın bir nevi kurtuluş savaşı'dır. çünkü napolyon, moskova'nın kapısındadır. bu durumda napolyon'u sadece napolyon'un hırsının durdurabileceğini bilen kutuzov, moskova'yı bir harebeye çevirerek ıssız bir şekilde fransızlara bırakır.
okuyucuya not: burda aslında kutuzov yalnızca orduyu moskova'nın doğusuna çekmiştir. bu karar sadece ona ait de olamaz zaten. şehrin boşaltıldıktan sonra ateşe verilmesi kararı ise (bkz: fyodor rostopchin) tarafından verilmiştir.
fransa'nın moskova'yı ele geçirmesinden sonra lojistik sorunlar nedeniyle geri çekilmeye başlaması yalnızca bir ay sürmüştü. bunda bomboş bırakılan moskova kadar geri çekilirken imha edilen tarım arazileri ve yiyecek kaynakları da vardır. işte kutuzov'u kutuzov yapan da ordusunu toparlamış olması ve napolyon'u geri çekilirken yıpratması olmuştur. bunu yaparken kutuzov'un fransızları istediği şekilde yönlendirmesi kadar; rus köylüleri ve kazakların gerilla savaşları, kimi ruslar kimi fransızlar tarafından yağmalanan tarım arazileriyle açlık ve tabi ki de meşhur "general kış" olmuştur. burda dikkat çekilmesi gereken durum gerek açlıktan gerekse çetin kış şartlarından ötürü fransızların telef olmasıdır. şöyle ki fransızlar rusya'ya girdiklerinde sayıları yaklaşık olarak 650,000'i buluyorken çıkarken sayıları 100.000'den fazla değildi.
gerek bu muharebelerdeki başarısı gerekse kriz anındaki üstün yönetme becerisi ve inisiyatif alabilmesi mihail kutuzov'u bu kadar önemli bir figür yapmıştır.
hatta ikinci dünya savaşı'nda hitler'e karşı onun izinden gidilmiş ve kızıl ordu'nun sovyetler'i, nasyonel sosyalizmin pençesinden kurtardığı operasyona da kutuzov harekatı denmiştir.
kutuzov, 1813 yılında yakalandığı bir hastalık sonucu 28 nisan'da vefat etmiştir.