1. sümerler yazıyı bulmamışken bile tartışılan (çünkü sümerlerin bir anda hiç yoktan bu meseleyi ortaya atmaları çok mümkün değil. adamlar tartıştıklarına göre demek ki yazıdan bile eski bir sorun bu.) bir felsefi konu. muhtemelen daha o zamanlar bile birileri "lan biz neden birbirimizi öldürüyoruz, manyak mıyız?" diye sorabilmiş ki sümerler bile 'nda bu konuya değinmişler.

    muhtemelen bu konuyu ortaya atanlar, iki durumdan ötürü konuyu tartışmaya açtılar:

    1- adam öldürmek/savaşmak istemediler ve tarihin ilk savaş karşıtı insanları oldular

    2- adam öldürmeyi vicdanlarına yediremediler ve vicdanlarını rahatlatacak şeyler aradılar.

    hristiyan dünyasında da çok tartışılmıştır bu durum. özellikle hristiyanlara zulmedildiği dönemde hristiyanlar pasifist davransalar da gibi düşünürler "tamam pasifist takılıyoruz ama gün gelecek hristiyanların da savaşması kaçınılmaz olacak" deyip haçlı seferleri'ni yüzyıllar öncesinden haber vermiştir. yine de kan dökmenin hristiyan'a yakışmayacağını, hristiyan'ın mücadelesinin sadece dua yoluyla olması gerektiğini savunmuştur.

    hristiyanlık roma tarafından serbest bırakılınca, bazı teologlar "vatanseverlik dürtüsüyle savaşmak" eyleminin günah içermeyeceğini savunmaya başlamışlar. muhtemelen bunda artık hristiyanların daha çok sosyal hayata karışması etkilidir. haliyle göçebe kavimler roma topraklarına giriş yapıp hristiyan köylerini yağmalayınca adamlar da "pasifizm nereye kadar arkadaş?! adamlar kadınlarımıza tecavüz ediyor!" deyip isyan etmiş olacaklar ki teologlar da bu savaş konusuna bir açıklama getirmek zorunda kalmışlar muhtemelen. ama bu dönemde de yine teologların "zarar verme niyetiyle değil, sevdiklerinizi korumak niyetiyle savaşın" tarzı ifadelerle konuya yaklaştıkları görülmekte. yani saldırganlığı kesinlikle istemiyorlar.

    sonuç olarak zaman içinde hristiyanların savaşa yaklaşımı da "saldırganlıktan uzak, sadece korumak için savaşmak" tarzında oluyor ki şövalyelik kavramı da böyle ortaya çıkıyor zaten. ama sonra her kurum gibi şövalyelik kurumu da yozlaşıp temel değerlerinden uzaklaşmış.

    skolastik filozof halesli alexander'a göre bir savaşın adil olabilmesi için savaşa karar veren otoritelerin zihniyetinin, otoritelerin niyetinin, savaşa sebep olan olayın gerçekten savaşla çözülüp çözülmeyeceği gibi konuların da bilinmesi gerektiğini savunmuş.

    yani halesli alexander günümüzde yaşasa ve birleşmiş milletlerin başı olsa, hem filistin'i hem de israil'i aynı anda savaş suçuyla yargılayabilirdi.

    'a göre ise bir savaşın adil olması için barış getirmek veya barışı korumak amacıyla savaş yapılması gerekir. ayrıca savaşta suçlu olan tarafın da savaşı ilk açan taraf olduğunu belirtmiş.
    0felsefe terimi