1. ukdeyi veren:

    darbesinin asıl en rütbeli ismi (her ne kadar görünürdeki isim olsa da son dakikada başa getirilmiştir, yoksa hareketin doğrudan içinde değildi), ayrıca 9 Mart'ta da adı sürekli cuntalarla anılan biri. Emekli korgeneral...

    1907'de 'ta doğar. babasıyla annesinin ayrılması üzerine annesiyle 'a taşınır, ilk ve ortaöğrenimini işgal istanbulunda tamamlar, bu yıllarda da komşuları olan bir subaya sabahları kılavuzluk ederek (komşusunun beş metre önünde gidip selam vermek zorunda olduğu işgal askerleri var mı yok mu diye bakıyor) orduya ilk hizmetini yapar. İronik olansa, bu sırada babasının yunanlılarla işbirliği yapması ve kukla eşme kaymakamlığı sebebiyle yunanistan'a kaçması, 150'likler arasında adının geçmesi. Böyle bir sicille nasıl korgeneralliğe kadar yükseltildiği muamma, rivayete göre devireceği adnan menderes'in emriyle terfisi yapılmış: www.mahalligundem.com/...

    1926'da piyade subayı olarak harbiye'yi bitiren Cemal Madanoğlu, 1934'te Sason Kürt ayaklanmasını bastıran birliklerde görevlidir. Hatıratında bu ayaklanmanın, bir aşiret tarafından misafir edilen jandarma kafilesinin komutanının bir yanlış anlaması yüzünden patladığını ifade eder. Ayrıca anılarında o ayaklanmaya katılan aşiret reisinin mavi gözlü kızına ağır abayı yaktığını ama komutanının "istikbalini yakma evladım" uyarısı üzerine dizisinin gerçek versiyonuna benzeyecek hikayenin başlamadan bittiğini yazar. 'a da o mavi gözlü kürt kızını hiç unutmadığını söylemiş.

    1941'de 'ni de bitirerek kurmay olan Madanoğlu, 'nda da dördüncü Türk tugayı komutan yardımcısı olarak bulunur, ateşkesin imzalandığı günlerde vegas cephesinde görevlidir. Buradaki bir yıllık görevi bir yıllık kıdem sağlar ve 1954'te tuğgeneral olur.

    1960 mayısında harekete geçecek olan darbeciler, lojistik daire başkanı olan Madanoğlu'ndan destek isterler, o da "ihtilal yapmak için birikim değil taşak lazım, bende taşak var ama kafa yok" diyerek baş olmayı reddeder, ama neden sonrq başa geçmeyi kabul eder, 26-27 Mayıs gecesi Ankara'daki tüm ihtilal hareketlerini bizzat yönetir (bu kısım 'in "Şahinlerin Dansı" başlığıyla yayınlanan anılarında geçiyor). ama liderlik halen açıktır. en sonunda artık emeklilik dilekçesini vermiş, yerine atama yapılmış, henüz dilekçesi işleme konmasa da çoktan odasını toplayıp yazlığına yerleşen bulunarak ihtilalin başına geçirilir. Milli Birlik komitesi içinde bir an önce iktidarı sivillere (inönü) devredip gitme yanlısı olan madanoğlu; sertlik yanlısı 'nin ağırlığını koyması üzerine MBK'dan istifa ederek ordudan korgeneral rütbesiyle emekliliğini ister. SKB'nin başındaki generaller (, vs) sonra İnönü'yle uzlaşınca heyecanlılar bu sefer başlarına taşak sahibi Madanoğlu'nu getirirler. 1966'da kontenjan senatörü atanan Madanoğlu da, yükselen sosyalizmi analiz ederek 9 Mart darbe planlarını , , tümgeneral ile dirsek temasıyla başlatır. Ancak aralarına sızdırılan asistan mahir kaynak'ın cebinde böcekle geldiğini, her şeyi kaydettiğini bilemez. nitekim 9 Mart son dakikada taklaya gelip 12 Mart muhtırasıyla sıkıyönetim kurulunca Madanoğlu'nun dokunulmazlığı kaldırılır, o ve 9 Mart'çılar tutuklanır, delil yetersizliğinden (dinleme kayıtları delil kabul edilmez) beraat ederler. www.cumhuriyet.com.tr/...

    bundan sonra köşesine çekilen, anılarının 1938'e kadar olan kısmını yazan (bu anılarından da bu girdide faydalandım epey), daha sonraki bölümleriyse 'le yaptığı bir söyleşide veren madanoğlu 28 Temmuz 1993'te ölür.
    #256498 bir gocmen | 4 yıl önce
    5asker 
  2. ibb.co/...

    Çok doğru bir özeleştiri yapmış 27 Mayıs darbesi'nin baş mimarı olan karizmatik general.

    Şimdiki siyasi konjonktürü bunun için önemsiyorum aynı dp'nin son yıllarına benziyor millet bezgin ve bunalmış bir vaziyette; silahlı kuvvetler bugün bir darbe yapsa aynı 27 Mayıs gibi bundan 20 yıl sonra da akp'ye dahil siyasetçiler demokrasi kahramanı olarak gösterilirdi.
    Çünkü bu milletin büyük çoğunluğu çıkarcı ve kaypaktır.

    Türkiye'deki sağ partilere böyle bir ajitasyon hediye edilmeyecek en azından 2023'ten sonra.

    Silahlı Kuvvetler Türkiye'de işler rayından çıkmaya başladığı zaman ekseriyetle darbe yapmıştır ama iyi ama kötü durumlar oluşmuştur onlar sonra tartışılır.

    Fakat memleket için iyisini yaptıklarını düşünseler de işler her zaman daha kötü bir yere evrilmiş baskıcı sivil siyasetçilerin bütün günahlarını istemeyerek de olsa örtmüşlerdir.

    Şimdi Türkiye için tek umudum Türk sağının ezici çoğunluğu altında geçen şu pislik dolu 20 yılın ilk olarak sandıkta devrilmesi sonra da güçlü devlet kurumlarının yeniden tesisidir.

    Tabii bu işler de kolay olmayacaktır geleceğin kolay olacağına dair hiçbir ibare de yoktur fakat 2023 seçimleri Türk sağının elindeki tüm demokrasi zırvalıklarının ve günah çıkartacakları tüm argümanların alınması için tarihi bir makas olacaktır.

    Sivil toplumun şu 20 yılda düşünsel temellerinin, bir musibet bin nasihattan iyidir, atasözüne benzer bir evrim geçirdiğini düşünüyorum.
    #270672 migfer tokmakel | 3 yıl önce
    0asker