şu adamın tarihçiliğini ciddiye almanın "ateşlenen çocuğu doktora değil, bana üfletmeye getirin" diyen şarlatanı ciddiye almaktan, bunu akademik tarihçilerle bir tutmanın, dertlisini badeleyen cinci hocaya tıp doktoru muamelesi yapmaktan farkı yoktur.
zırvalarını destekleyen tek bir ciddiye alınacak kaynak da yoktur zahmet edip ne oldukları ve (ciddi olanların) aslında ne yazdıkları okunursa.
kim dedi olm size "her fikir değerlidir" diye? benim taksici de "otobüsü türkler buldu" diyor. o da fikir.
teal-i islam cemiyetinin devamı bir kişiliktir. üzerine bana göre çok fazla konuşmaya gerek yok. ülkede meclis, kanun üstünlüğü kalksın eski hacı-hoca, levanten tafyası üstün olsun, halk tebaa olsun, çiftçilik yapsın eski tabirle "amele" olsun der işte.
bizim milletin içindeki birtakım geri zekalı da bunun peşinden gider. bu ülke gerçekten garip. osmanoğulları soyundan olan atanamamış şehzade bozuntusu gibi ve bunun gibi 46'lık fesli şebeklerin peşinden gidebiliyor az da olsalar sinek misali mide bulandırmaktalar.
geberip gitmiştir işte savunduğu tezlerin altı ultra gerici olduğu için azalarak biteceklerdir çünkü buna inanan bir beyin kazanılamaz beyin ölümü yaşarken gerçekleşmiştir.
Mekanının neresi olacağı zaten belli fakat ben dünyadayken adilce yargılanıp attığı iftiraların resmi olarak ifşa olmasını ve yaptırımda bulunulmasını isterdim. Düşünce özgürlüğü ile iftira farklı şeyler.
Toprağımda yatmasından utanç duyduğum zevata dahil kişi.
rıza nur hatıratlarını kutsal gören amatör tarihçi. zira kendisinin atatürk ve rıza nur konusunda akademik çalışması yok bildiğim kadarıyla. yazdıklarının değeriyle benim kulzos'ta yazdıklarımın değeri aynıdır.
işin tuhaf yanı, bu rıza nur isimli şahıs şeriatçı falan da değil. çoğu ittihatçı gibi fransız ihtilali havasından etkilenmiş, osmanlı romantiklerinden. biraz da pozitivist birisi. hatta saltanatın kaldırılmasını isteyenlerden. yüksek ihtimalle kadir mısıroğlu bu tarz bilgileri sansürlemiştir.
hadi tüm bunları geçtim "shakespeare aslında 'şeyh pir'dir" diyen birisini değil ciddiye almak, kendisiyle arama 500 metreden az mesafe koymadan görüşmem bile.
Kimseyi hedef almıyorum şimdiki yazacaklarimda, önce bunu belirteyim.
İnsana olan umudum bir gün bitebilir, bilemiyorum. Fakat beni bir gün bu umudun bitmesi bile korkutuyor. Her canlı gibi biz de bir gün öleceğiz. Bunun da farkındayım. Yaptığı hic bir şeyi savunmadım, savunmam da. Şunu unutmayalım ki bu insanın hitap ettiği bir kesim var ve belki daha beter durumdalar düşünce olarak. (İftira, yalan vs.) Toplum ne zaman bilinçlenir ve bir kesim bu tarz insanları karşımıza çıkarmazsa o zaman biz iyi yerdeyiz diyebiliriz. Yoksa "iyi ki öldü" gibi söylemleri çeşitli insanlar ve karşılıklı olarak her düşüncede insandan çok duyarız. Kısacası biri ölünce bazı şeylerin biteceğini sanıyoruz ama bitmeyecek.
Tartışmalar Düzenle Mısıroğlu Atatürk ve Millî Mücadele aleyhindeki ifadeleri ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle tartışma konusu olmaktaydı. "Mustafa Kemal'in hilafeti yıkmak üzere İngiltere ile anlaşması sonucu Anadolu Yunan işgaline uğramıştı",[8] "Keşke Yunan galip gelseydi, ne hilafet yıkılırdı ne şeriat kaldırılırdı"[9][10] gibi sözlerinin yanı sıra "Şeriat gelsin de isterse Türkiye batsın, ben razıyım"[11] demesi, "Amerika'nın ihtiyacı petrole, benim de ihtiyacım tarihi müesseselerime dönmeye. Bu menfaati mükavelinde bana yardımcı oluyorsa 'Allah razı olsun' derim. Ya Amerika'nın desteğiyle gelen, Amerikan kuklası bir halife gelse; gelsin de kim gelirse gelsin!"[12][13] demesi, Selahaddin Eyyubi için hayvan oğlu hayvan ve şerefsiz demesi[14] ve Mehmet Âkif Ersoy için "Yunan'la öç için mi dövüştün? Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl diyorsun İstiklâl Marşı'nda. Bunları hiç düşünmemişler. Seksen sene sonra Yunan'ı hâlâ Sakarya'da mı vehmediyorsun da 'korkma' diye başlatıyorsun. Niye korkacağım lan dünya benden korksun pezevenk! Mehmet Âkif... Serserinin teki!"[15] demesiyle tepki çekmiştir.
Mısıroğlu Atatürk ve Millî Mücadele aleyhindeki açıklamaları dışında örneğin Karl Marx'ın bir cinnî olduğunu ve Das Kapital'i cinlere yazdırdığını;[16] Stalin'in II. Dünya Savaşı sırasında kumlara Ayet el-Kürsi okutup Alman ordusunun üzerine serptirdiğini;[17] bir arkadaşına Atatürk'ün ruhunu çağırtıp onunla konuştuğunu;[18] Temmuz 2016'daki bir televizyon röportajında, Shakespeare'in gerçekte İngiliz olmadığını, "Şeyh Pir" adında gizli bir Müslüman olduğunu iddia ettiği açıklamalarıyla da gündeme gelmiştir.[7][19]
Şahsi görüşüm, 4. İslam halife hz. Ali'nin ölümünden sonra başa geçen muaviye ve devamı olan yezid, peygamber torunu olan hasan ve hüseyin'in katilidir. Muaviye ve yezid'i halife kabul eden düpedüz delidir.
-nasıl bilirdiniz fesli deliyi?
-deli falan değil, cumhuriyet ve atatürk düşmanıydı.
-haklarınızı helal ediyor musunuz?
-capslock on "haram olsun" capslock off.
Tanım: mekanı cehennem olsun, zebanilere kucak dansı yapsın dilediğim kişi.
atatürk'ün hatırasına alenen hakaret suçlamasıyla hakkında ankara cumhuriyet başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılan baş giysisi inkılabı savunucusu.
ek bilgi: fes ki; islam'ın değil, osmanlı'daki kılık-kıyafette batılılaşma çalışmalarının bir neticesidir, şapka devriminin ilk ayağıdır.
"Kadir Mısıroğlu, Trabzon Öğrenci Yurdu’ndan ihraç edilen ilk ve son kişidir. Derneğin parasını kendi yağ ticaretinde kullandığı için genel kurul kararı ile ihraç ettik." Eski Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Celal Ataman t.co/... www.google.com.tr/...
“Her canlı bir gün (bkz: ölü)mü tadacaktır” cümlesindeki ölü.
Kim olursa olsun, ne yaparsa yapsın ölünün arkasından konuşulmaz. Şu mübarek ramazan ayının ilk gününde, ölünün ardından konuşmayalım. Kahkaha atalım. Hahahahahahha kahkaha hahahahahah daha çok kahkahahahahahaha
Ek: Tanım.
fesli deli, maras dondurmacisi, kadir misirkocani, kadir puskulluoglu, kadiris misiroglou olarak taninan iktidar yandasi, sozde tarihci kalbi kinle dolu biri.
cok uzun suredir hastahanede ve yogun bakimda idi. ama ne hikmetse o kadar zaman gebermeyip, pardon ölmeyip ramazan ayinin ilk gununde mefta olmasi dusundurucu. hatta birkac hafta once aklima bu geldi. ya simdi bu deli gider mubarek ayda ölür dedim, ki oyle de oldu. bana kalirsa son yogun bakim haberi ciktiginda zaten vefat etmisti. bunu bilerek yapip ramazan ayinda olmasini sagladilar, pr yaptilar resmen.
bir tane de yeni akit tuvalet kagidinda yazan genel editor mu ne vardi. onu da umre'de öldürdüler. sonra viagradan kalp krizi gecirerek öldügü ortaya cikti. hele sunlar gitsin, daha neler neler cikacak. sabirsizlikla bekliyorum.