bu başlık kişiye özel bir başlıktır
-
bu başlık kişiye özel başlığımdır.
edit : bilmediğim için düzeltme gereği duydum. Bu başlığın özel başlığım olmasını talep ediyorum. Sevgiler... *
naçizane kaleme aldığım şiirdir.
bulutlar karalar bağlarken umutsuz günün seherinde,
radyoda bilmediğim bir dilde ızdırap veren bir şarkıyla tesadüfleşen duygularımı karşılıyorum.
hüzün sandalında sallana sallana ufka doğru uzaklaşan paslı,
kirli bir ruhun kalıntılarına sahibim yine.
içimde kopan fırtınalarda ararken ruh eşimi,
baygın kokusuyla musallaya yatırılmış
saçları yolunmuş bir papatyaya selam veriyorum.
ki ben ;
uzaktan, çok uzaktan,
uyumsuz cümlelerimin yüklemini paltomun cebine koyup,
sımsıkı usandığım, ama asla terketmediğim şehirlerde
sırılsıklam sevişirken yalnızlığımla,
şımarık çocuklar gibi şendim.
ki ben ;
lise bahçelerinde,
teneffüs zillerinin melodilerinde,
kampüslerin kuytularında,
derin uykularımda,
bir kumrunun özgür kanatlarına hasrettim.
yalnızlığıma... -
bu da yine ''günlerden bir gün'' can sıkıntısından karaladığım bir kaç dizeden ibaret, kimine anlamsız kimine de anlamlı gelen bir şiir. bir isim bulamadım, ya da bulmayı doğru bulmadım. öyle sessiz sedasız bırakıyorum buraya.
kafamda ihtilalin gölgesi.
bu bir kurdun mahrem bölgesi.
yenilgiden izler taşıyorum,
kıtalar, okyanuslar aşıyorum.
kuşatılmıştı gözlerin feyzada.
saçların ateş rengiydi hülyada.
sebepten bir ceset taşıyorum,
kıtalar, okyanuslar aşıyorum.
ay düşmüş dünyaya, yıldızlar meskûn.
cilve sensiz, naz sensiz, huy suskun.
güneşten çiçekler taşıyorum,
kıtalar, okyanuslar aşıyorum.
ocak'ta tutuşuyor bu yangınlar.
kucaklaşırken bir bir martılar.
omuzumda kırık kalpler taşıyorum,
kıtalar, okyanuslar aşıyorum. -
yetim bir kalbin haykırışı bu,
büsbütün yalnızlığın içtiması.
rengi eskimiş, solmuş,
sönmüş yıldızları gökyüzünün.
canı bir hırpa olmuş,
yurdu kanlı öksüzünün.
tuzak dökülüyor ihtilalin.
titriyor kahveyi saran kupa.
demsiz, acıtır hayalin.
suikast, uykusuz bu yara.
nakarat pis tıkanıyor bestemde.
hain şarkılar kesiyor etimi.
gözlerim çiğ mevsiminde,
idam ediyor dilimi, sesimi...
yonga bir kalbin haykırışı bu,
büsbütün umutların içtiması. -
Bu çözülemeyen bir bulmacaya duyulan sitemdir.
Sözlük hayatına dahil olduğumda, malum bir sözlükte bir radyo yayını toplantısında biriyle tanışıp 3 saat konuşup 3 günde samimiyet kurduk. İçimde kalmasın diye enişten dileklerimle* anlatıyorum bunu. Kısa sürede bir anda alevlenen dostluk asla zedelenmez sandık. girdiğimiz her ortamda kıskanıldık. adım attığımız her gruplaşma içinde saygı gördük ve birlikte anıldık. sanki dünyaya beraber gelmiş gibiydik. ara ara hatalı kararlar da alsak kardeş gibi olduk sözde. gün geldi tatmin olmadık dedik ki biz kendi grubumuzu kuralım. kurduk. insanlar etrafımızda toplandı. keyifli bir ekip olduk. her gün saatlerce zirveler yapıp asla birbirimizden bıkmadan konudan konuya atladık. asla sevmediğimiz, sevemediğimiz konularda bile birbirimizi yalnız bırakmayıp organizasyonlarımızda birbirimize destek olduk. gün geldi ben malum sözlükten ayrıldım. ama bu bağ sürmeye devam etti. daha düne kadar sürmeye de devam ediyor sanıyordum. ama geçtiğimiz günlerde şahit olduğum, her gün gözümün önünde dönen bazı şeyler, kırmaktan ziyade beni o kadar uzaklaştırdı ki o ortamdan. iki yüzlülükler gördüm, ihanetler, satılmışlıklar.
burası özel alanım olduğuna göre burada da yazarım sözlüklerin hepsi aynı. Burada da aynı olaylar dönüyor. Herkes birbirinin yüzüne gülen bir grup eziğin arkasından konuştuğuna yemin edebilir ama kanıtlayamaz. *
ben bu zamana kadar sanal arkadaşlıklar kuran, buna inanan, bundan beslendikçe götü kalkan biri olmadım. Ben radyoda dönen plağı durdurmayı hackerlik sanan internet ve pc özürlüsü kendi halinde biriyim. Yumuşak entrikalarınız sikimde değil. Biz brezilya dizileriyle büyüdük. *
öhhü öhhümm.
neyse konuya döneyim.
ben bu ortamlara çok takılmazdım da , içinde bulunduğun durum NŞA'da elvermezken nasıl oldu da beni bu mecraya soktu ben de anlamadım. bir şekilde yolumuz düştü ve bir süre sonra alıştım. keyifte aldım yalan değil. alıyorum da hala. çok dahil olmayınca daha tatlı.
bu ortamdan ruhen ve kalben uzaklaştıktan sonra, o malum sözlükten arkadaşlarla arama biraz mesafe girdi. anlaşamamaya başladık. birbirimizin söyledikleri kırmaya, dokunmaya başladı. ve dün ben bir girdi okudum. Hani ''ne olursa olsun asla biz bitmeyeceğiz la baksana süper anlaşıyoruz sen bana yol oldun yolumu aydınlattın''vari konuşan o arkadaşım, beni bariyerlerimden kurtardın diye bir başkasına teşekkür ediyordu.
şimdi bu benim için önemli mi? evet..!
önemi ne kıskandım mı? hayır...!
e peki nedir sebebi neden önemli ?
heh şimdi ben o noktaya ayağımla beraber tuz da basıcam şimdi. *
-- spoiler --
be amına koyduuum madem senin için önemli olan o buddy dediğin lavuktu, niye gruptan atarım dediğimde at dedin?
madem o lavuk için tüm grubu dağıtmayı göze aldın, niye grubu benimle kurdun gidip onunla kursaydın da herkes kendi davasında at koştursaydı ya?
madem son kavgamızda bana salak salak iftiralar atacak kadar adileşecektin ne diye sözlük savaşlarında beni savundun?
basiretsiz misin anlamadım ki...
kavgada yumruk karşı tarafa atılır sen kendini yumruk yaptın gelene geçene çaktın ne ayaksın sen entel karşiim?
içim çok dolu bu olayı sırf unutmayıp sana farz olan küfürlerimi ağız dolusu balgam saça saça edebilmek için bunu buraya yazıyorum. okudukça sövecem. 50 yıl sonra okusam yine sövecem. hatta arada sövmediğim yılların kazasını da eda edecem.
-- spoiler --
oh be.
engel yiyince yazamadıklarımı yazdım rahatladım. okuyanların psikolojisi bozulmasın diye küfür yazmadım ama, spoiler içini
döşerken içimden gelen küfürler zihnimde canlandığından bir miktar terledim. spoilerden çıkınca da hamamdan çıkmış gibi rahatladım. Şimdi gidip iki tur daha sövdükten sonra radyo dinlicem.
pişşt bulmaca?
*
(bkz: sudoku nasıl çözülür ) -
Zor geldi bu sefer yazmak ,
Kendi ellerimle mezarını kazmak.
Şiirin bittiği yerde ağıtlar başladı.
Hırçındı dalgalar,kıyıları dövdü durmadı.
Elveda demeden melodilere karıştın,
Hevesim kaçtı,nefesim sustu,durgunluğum durmadı.
Yalnızlık alıp götürdü kalabalıkları ,
Unutmam rüzgarların saçlarına yaptığı yalakalıkları.
Sigaranın dumanı savaşırken dudaklarımla,
Yaktım yıktım kokunu hapseden yatakları, yorganları…
Güneş tenine değmeden bahar canlanır mıydı?
Çiçekler böcekler sen yaşarken ağlaşır mıydı ?
Ecele birikmeyi iş mi sandın ?
Senin yanından geçen kötülük sağ kalır mıydı ?
Ağıdın bittiği yerde soğuklar başladı.
Gözyaşlarım tükendi gözlerim aktı durmadı.
Sona erdi masalım sonun sonuma karıştı.
Bulutlar ağlamaya devam etti, toprağın bir an kurumadı.
Yıldızlara küstüm gözlerinden sonra.
İçime doğuyor,kötüyüm. Nasılsın diye sorma.
Yaşayan ölüden bile bin eksiğim var.
Bensiz sıkılırsın,korkarsın , yerimi hazır et orda…
Hoş geldi bu sefer yazmak.
Kendi ellerimle mezarımı kazmak….