gerçeküstücülük. Aklın, geleneklerin, alışkanlıkların denetiminden uzak bilinçaltı gerçeklerini yansıtan yani bilinen gerçekle bağını kesip kendince bir gerçek yaratmak amacını güden edebiyat ve sanat akımı.
(fr. s u r r è a l i s m e) 1924 yılına doğru meydana gelen ve 'arı fikri' sosyal ve ahlàkça her türlü öndüşünce etkisi ve kontrolunden kurtularak anlatma amacına giden sanat okulu.
“tuvalimde ortaya çıkan görüntülere şaşıran ve ürken ilk kişi benim.” salvador dali
dadacılıktan türeyen gerçeküstücülük, bilinçaltındaki düşünceleri ve duyguları ifade etme arayışıyla hem bir edebiyat hem de bir sanat akımı olarak 1920'lerde ortaya çıktı.
andre breton tarafından yazılan gerçeküstücülükmanifestosu'nun yayınlanmasıyla paris'te 1924'de başlayan gerçeküstücülük, uluslararası bir entellektüel ve politik akım olarak başladı.
breton; dadacılıktan, sigmund freud'un teorilerinden ve rüya araştırmalarından karl marx'ın politik düşüncelerinden etkilenmişti. başlangıçta görsel sanatçılarla ilişkiye geçmeye isteksiz olan gerçeküstücü şairler, sanatın önceden tasarlanarak yapılmasının, kendi içlerinden gelen ve serbest dışavurumlarıyla çeliştiğini düşündüler.
öte yandan, bazı sanatçılara saygı duydular ve kısa süre sonra, iki ifade biçiminin birlikte iyi çalıştığını anladılar. max ernst gerçeküstücülüğü sanatsal bir akım olarak keşfeden ilk sanatçılardan biriydi. serbest çağrışım, trans benzeri durumlar yada rüyalar gibi freudcu yöntemler aracılığıyla bilinçaltına odaklanan bazı gerçeküstücüler, psişik “otomatizm”i uyguladılar.
“el yapımı rüya resimler”
freud'un psikanaliz teorilerinden, dadacılıktan ve giorgio de chirico'nun çalışmalarından etkilenen pek çok gerceküstücü ressam, bilinçaltının süreçlerini inceleyen ve belirleyen rüya benzeri sahnelerin resmini yaptı, uyumsuz şeyleri mantıksızca yan yana koydu. beklenmeyen bir imgeleme ve sembolizm, bilinçaltına odaklanma ve gelenekleri küçümseme sanata yeni bir alan açtı.