Bugünün en önemli konusu. Kudüs dünyanın bir numaralı süper gücü tarafından israil'in başkenti olduğu kabul edildi. Aslında bu karar taa 1997 de kongreden geçmişti ancak sürekli olarak başkanlar tarafından oteleniyordu, ta ki bu deliye kadar.
"aynı şekilde ermeni soykırımı da kongreden geçmişti ancak oteleniyordu. Görün bakın ilk fırsatta onu da imzalar bu deli. (bkz: at fava bekle)"
Gelelim Kudüs'ün önemine. Kudüs aslında siyaset üstü, ülkeler üstü biyerdir. Dünya üzerindeki en yaygın 3 dinin ortak yeridir. Bana sorsalar Kudüs bir ülkeye bile bağlı olmamalı, papalik gibi kendi kendini yönetmeli falan ama neyse kimse bana sormuyor zaten.
Müslümanlar için önemli çünkü, Mescid-i Aksa yani Müslümanların ilk kıblesi burada. Son peygamber miraca bu şehirden yükselmiştir. Ayrıca rivayet odur ki son peygamber hadisinde mekke deki Mescid-i harami, medine deki mescidi nebeviyi ve Kudüs deki Mescid-i Aksayi dünya üzerindeki 3 kutsal yer olarak nitelemistir.
Hristiyanlar için önemli çünkü, isa peygamber burada çarmıha gerilmiştir,
Yahudiler için önemlidir çünkü, ilk israil krallığınin başkenti burasıdır ve ilk tapınak Süleyman mabedi buradadır.
Bunların haricinde, eski şehir altında tüneller olduğu, Süleyman'in hazinesinin burada olduğu, israil'in yıllardır sistematik olarak şehrin altını kazdığı, ağlama duvarının orjinalinin söküldügu yenisinin israil devleti tarafından kimseye çaktırmadan tekrar inşa edildiği söylenmektedir ancak kanıtlanmış şeyler değil bunlar.
Şimdi şöyle bir gerçek varki, israil yıllardır o topraklarda sistematik olarak asimilasyon uyguluyor. Yok şehir duvarları, yok yeni yerleşim alanları, her cuma namazı sonrası taciz, plastik mermiler, çocuk ölümleri vs gerçekten çok can sıkıcı bir durum. Diğer bir taraftan 1967 sonrası Filistin topraklarının nasıl azaldığını, israil'in nasıl yayıldığını gösteren haritaları hepimiz görmüşüzdur. Yaw kardeşim araplar da satmasalarmis topraklarını. Bu da gerçekten böyle mi olmuş bilmiyorum.
Neyse ki bu kadar hassas bi yer, bu kadar tartışmalı bir karar... Zaten yıllardır barışın hiç bir zaman uğramadığı bu topraklar uzin bir müddet barışa hasret kalacak gibi.
bu şehirde yer alan ağlama duvarı, süleyman tapınağı'ndan kalan tek yapıdır.
ms 70 yılında şu anda kubbet'üs sahra'nın bulunduğu alandaki tapınak romalılar tarafından yıkılmıştır.
ayrıca yine aynı yıl romalılar şehri neredeyse temizlemiş ve içinde insan bırakmamışlardır.
yahudi tarihçi josephus'un kayıtlarında bu olay "kudüs temelleri dahil yerle bir edilmiş ve bir daha bir insanın yaşayamayacağı bir hale gelmiştir" şeklinde geçer.
daha sonra ms 135 yılında şehrin adı Aelia Capitolina değiştirilir ve roma mimarisinde yeniden inşa edilir. ayrıca hristiyan ve yahudilerin şehre girişine izin verilmez.
dördüncü yüzyılda hristiyanlığı roma'nın resmi dini yapan birinci constantine bu uygulamayı kaldırır ve kutsal mezar kilisesi'ni kurar şehirde. ayrıca constantine zamanında kudüs'te sadece hristiyanlar yaşar.
kudüs'teki mescid-i aksa, kabe'den önce müslümanların ilk kıblesiydi. hadiste denmiştir ki, "üç yerde namaz kılanın tüm günahları afolunur; mescid-i nebevi, mescid-i haram ve mescid-i aksa." bu yüzden müslümanlar için kutsaldır, ancak bu kutsallığa ne kadar sahip çıkılmıştır orası tartışılmaya bile değmez...
isa mesih tarafından yenisi inşa edilecek olan şehir. ama tanrı krallığı bünyesinde.
zaten günümüzde bazı yahudilerin israil'e karşı olması da bu sebepten. çünkü yeni israil'i aslında mesih'in kurması gerekiyor. adamlar da "bu ülkeyi mesih kurmadı, caiz değil" diyorlar.
yoksa "katil israil, çok pisliksin" diye değil. bizim ülkedeki insanlar böyle olduğunu zannediyor ama. adamların tek sıkıntısı israil'in mesih tarafından kurulmamış olması.
hristiyanlık için kutsal olsa da, o kadar da kutsal değildir. zaten haçlı seferleri de hristiyanlık için öneminden çok ekonomik ve sosyolojik sebeplerden ötürü yapıldı. onlara da bir ara değinirim i. haçlı seferi başlığında.
hristiyanlar için önemli olan yer roma'dır. isa mesih, roma'da yaşamasa bile havari petrus orada yaşamıştır. ayrıca kudüs'te hristiyanlara uygulanan baskı sebebiyle de hristiyanlar kudüs'te çok aktif olamamıştır. zaten mesih'in de önceden bildirdiği gibi, kudüs, yıkılıyor romalılar tarafından orası ayrı. tapınak perdesinin de yırtılmasıyla tanrı'ya inananlar artık kudüs merkezli olmak zorunda kalmamıştır.
bu sebeple kudüs, hristiyanlar için tarihi ve manevi öneme sahip olsa da; mesih'in çarmıha gerildiği gün tapınak perdesinin yırtılmasıyla kudüs hristiyanlar için tapınak olma önemini yitirmiştir.