içeriden aldığım istihbarata göre sanatçı kaprisi inanılmaz seviyelerde olan şahıs (şahıs deyince meselenin adli bir duruma dönüşmesi). asistanın getirdiği tostun sıcaklığı soğukluğu olsun arkasında çalanların ne yiyip ne içtiği olsun muhtelif basit konularda ciddi sorunlar çıkartıp ortama cayır cayır gerginlik basan biriymiş. ben çok naif biri sanırdım paşa torununu. sanatçı dediğin naif olmaz mı ya? hele ki duygusal şarkı söyleyenler hep öyle bir mazlum durmaz mı?
sözün özü bu muhabbet döndükten sonra dedikodu açıp gene de takdir ettik adamı. şarkılarına eşlik ettik. arkadaş gene sövdü arkasından ben de olsun dedim bak kızı sandala atmış adam karıştırma şimdi egosunu gerginliğini en heyecanlı yeri.
Dün gece ayvalık amfitiyatro'da konserinde birinci evlilik yıldönümümüzü eşimle beraber kutlarken izlediğimiz sanatçıdır. Arkadaş bu ses, bu nefes nereden çıkıyor anlamıyorum. bas gitar soloları atıyor, elektro bağlama çalıyor, göbek atıyor eğlendiriyor.
çok uzun süre sonra birinden "sana söz baharlar gelecek" diye güzel birşey duydum, teşekkürler levent abi. inanmadım ama yine de iyi geldi. zaten ismim de tuanna değil.
şarkıları eskimeyenlerden. konserine gitmek pandemi döneminde kısmet oldu bana. yaşlanmış, iyi ki de gitmişim. 2 tane de çok iyi vokali vardı. ona tek yakıştıramadığım şey, "hayatıma dokunan şarkılar" albümünde söylediği arabesk şarkılar. sen kendi şarkılarınla güzelsin abicim ne işin var arabeskle. ilk iki albümünün neredeyse hepsi hittir. albümleri sırasıyla; 1993 med cezir 1995 levent yüksel'in 2. cd'si (evet albümün adı bu) 1998 adı menekşe 2000 aşkla 2004 uslanmadım 2006 kadın şarkıları 2012 topyekün 2017 hayatıma dokunan şarkılar