yerleşim şekli adana'ya benzer. düz sayılacak bir arazide birbirini kesen yollar, bulvarlar, palmiye ağaçları. ama adana'nın veya istanbul'un 20-30 sene önceki hali gibi yarı harap ve yol kenarları pis. ha ortalığı bok mu götürüyor hayır! belediyenin imkanları yok gibi düşünün.
bir kısım evlerin dış cephe boyası veya sıvası yok. bildiğin yok. koca bir site olsa da 20 katlı bina olsa da yok. meğer sıva yapılınca bina tamamlanmış sayılıyormuş da emlak vergisi mi biniyormuş ne. türk işi çözümün mısır versiyonu.
türkiye'ye göre nispeten ucuz.
ancak bizim istiklal'deki türden hemen her caddede binalar var eski model. biraz zenginleşecek olsalar o binalar elden geçse cidden güzel bir şehir çıkarmış ortaya.
bu güne dek onca milletten onca hatun görmüş ben, dünyanın en güzel bir çift gözünü de bir ciğercide çiğer yerken gördüm. ha ciğer demişken edirne'deki ciğerciler orda siftah yapamaz o kadar diyeyim.
dünyanın 7 harikasından biri olan mısır piramitlerine ev sahipliği yapan şehir. beni en çok şaşırtan, piramitlerin şehrin tam dibinde olmasıydı. piramitlerin ücra bir yerde, çölün ortasında olmasını beklerken, piramitlerin dibinde denebilecek bir mesafede oteller, apartmanlar falan görünce afallamıştım. gerçi sadece iki tarafında şehir var piramitlerin bulunduğu alanın, diğer iki yanı açık. o yüzden üstünüze gelmiyor. şehre sırtınızı dönüp, piramitlere baktığınızda, kocaman bir çöl görebiliyorsunuz.