1. Uçmuş, soluk.

    Örnek kullanım: Musikimiz, bizim durgun ruhumuzun, sakin düşüncelerimizin, uçuk benzimizin tercümanıdır. (A. H. Müftüoğlu)
    #157799 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  2. Açık (renk).

    Örnek kullanım: Uçuk siyah renkli çarşaf pelerinin önü açık. (P. Safa)
    #157800 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  3. Hafif, belirsiz.

    Örnek kullanım: Ruhsar Hanım uçuk bir gülümsemeyle kapıya süzüldü gitti, birkaç saat içinde birkaç yıl daha yaşlanıvermiş kadıncağız. (A. ilhan)
    #157801 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  4. Abartılı, çok yüksek, çok fazla.
    #157802 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim 
  5. Deli dolu.
    #157803 tdk | 6 yıl önce
    0genel terim