insanın sahip oluncaya kadar nasıl bir hayati ihtiyaç olduğunu anlayamadığı gereksinim/ihtiyaç. eğer kulzos'ta ihtiyaç ya da gereksinim kategorisi olsaydı, bunu kesinlikle oraya koyardım.
en sevdiği içeçek su olan birisi olarak yıllarca musluk suyunun içilemediği, içildiğinde acı bir tat bırakan yerlerde yaşadım. elde edene kadar yokluğunu hissetmiyorsunuz. ama elde ettiğinizde hayatınız boyunca musluk suyunu içemediğiniz için gerekli mercilere lanet okuyorsunuz. gün aşırı kireçten beyazlaşan musluklar bir yana, çaydanlığınız bile bu beyaz tozla kaplanıyor. ne kadar sık temizlerseniz temizleyin, iki gün sonra aynı manzarayı görmek gerçekten hayal kırıklığı yaratıyor. ayrıca suyu vücuda almanın tek yolu içmek de değil. maalesef içilebilir olmayan musluk suyu dişlerinize, cildinize, saçlarınıza etki ediyor.
musluk suyunuz içilebilir olduğunda ise, bunun cebinize katkısı bir yana çayınız, pilavınız, makarnanız dahi daha tatlı hale geliyor. yemek yaparken bir anda gelen susuzluğunuzu, musluktan doldurduğunuz bir bardak suyla gidermek o kadar güzel bir duygu ki; bunu yaşamayan kesinlikle anlayamaz. hele duştayken susamayı öncelerde zulüm gibi görürken, şimdi tek yaptığım avucumu açıp akan suyu kana kana içmek oluyor.
kaliteli musluk suyu ile cildiniz bir başka, dişleriniz bir başka tazeleniyor. sabah yüzünüzü yıkamaktan zevk alır hale geliyorsunuz.
bu yüzden kaliteli musluk suyu demek aslında her şey demek, bir toplumdaki hastalıkları dahi azaltma gücü var. ve bunu en iyi 4 aydır temizlemediğiniz, yeni alınmış gibi duran su ısıtıcınıza baktığınızda anlıyorsunuz.