hayvanseverler ve kendini hayvansever olarak nitelendirmeyen beni ikiye bölmüş eylemdir. bu tartışmanın bir tarafında kedilerin kısırlaştırılması gerektiğini söyleyenler diğer tarafında ise kedilerin kısırlaştırılmaması gerektiğini savunanlar var.
yakın zamanda bir arkadaş grubumla bu konuyu tartıştık. zaten ben bu olayla ilgilenmeden fikir sahibi olmadan önce de karşıydım. sebebi ise çevreden gelen duyumlardı. ''kedim evde rahat durmuyor evi kirletiyordu kısırlaştırdım.'' gibi ve bu işin kedi ırkçılığı boyutunda olanlar için. göze hitap eden kedilerin üremesi sağlanması göze hitap etmeyen ''sıradan'' kedilerin kısırlaştırılması olayı. bu konuda hayvan ticaretiyle alakalı bir tecrübem yok. biz bu konuyu arkadaşlarla tartıştık tabiki kedi sahipleri kedilerinin bakılabilirlik ve idare edilebilirlik endeksini yükseltmek için kısırlaştırmaya gideceklerini söylediler. arkasından zaten kediler için çok yararlı olduğu bilgileri sıraladılar. internette ufak bir sörf yaptıktan sonra bu konuda hekimlerin hemfikir olduğunu gördüm. tabiki yan etkileri vs mevcut ama anladığım kadarıyla tolere edilebilir düzeyde yararına karşın. kedinin bireysel sağlığı yanında doğacak yavruları bu dünyada zulüm görmesin diye düşünenler de mevcut.
karşı çıkanlar ise çok tahmin edilebilir durumlar yüzünden karşı çıkıyorlar. doğasından alıyorsun bir de üremesini engelliyorsun vs vs..
iki tarafında bir sürü demogojik söylemleri mevcut.
okudukça iki tarafa da hak versem de bir canlının eve alınıp bir de üstüne kısırlaştırılmasına içimde bir şey karşı çıkıyor bu durumu ahlaki bulmuyor. içimdeki kötü bakan taraf bunun tamamen insan yararı ve insan düzeni için kedilerin tamamen insanın ruhsal ihtiyaçlarını karşılayacak bir metaya dönüştürüldüğü yönünde.
Hayvanı bırakın, insana dair bile en ufak bir sosyal politikanın olmadığı Türkiye gibi ülkelerde, onlarca can'ın sokaklarda ölmesindense daha doğru bir karar gibi zannımca.
doğurganlık ile Yaşam süresi / Kalitesi arasında bir korelasyon var mıdır bilmiyorum ama doğal seleksiyon dediğimiz şey, müdahale şansı varken bu kadar acımasız olmamalı. Eminim konu ile ilgili uzman arkadaşlar duygusallıktan uzak, daha rasyonel bir yorum yapacaklardır.
kediden kediye değişebilmekle birlikte, bazı dişi sokak kedileri kısırlaştırıldıktan sonra erkek kediler gibi çok daha fazla bölgelerini korumaya çalışan, bunun için bölgesinde gördüğü her yabancı kediye hatta tanımadığı köpeklere saldıran bir hale gelebiliyor.
benim beslediğim bir tanesi erkek gibi ağaçları spreyleyerek bölgesini bile işaretliyor. erkek kedi gibi gidip dolaşıyor, başka bölgelere gidip oraları keşfedip sonra geri geliyor. yanında yabancı kedi (özellikle yavru) varsa ve saldırmasına izin vermiyorsam strese giriyor ve mamasını yemiyor, götürüyorum uzakta tek başınayken yiyor. yukarıda da yazdığım gibi tanımadığı her hayvana saldırıp bölgesinden kovuyor.
yine tanıdığım başka bir kısır dişi kedi, kısırlaştıktan sonra buraları terk etti bir daha da dönmedi.
kısırlaştırmanın kediyi daha sakin yaptığı söylenir ama benim tecrübelerim bu yönde. anladığım kadarıyla dişi bir kediyi kısırlaştırıyorsak sahiplenmek bir gereklilik, yoksa ömrü uzun olmayacak.
Edit: agresiflikle ilgili bir düzeltme yapmam lazım. Yukarıda her gördüğü yabancı hayvana saldırıyor diye bahsettiğim kedinin yavruları doğmadan karnında ölmüştü. Kendisi aşırı derecede zehirlenmişti, veterinere götürüp ölü yavruları aldırdık, hazır açılmışken kısırlaştırmayı da aradan çıkarttık. Belki hala da o annelik hormonlarının etkisiyle bu davranışı gösteriyor. Diğer kısırlaştırılan dişi kedilerde pek böyle bir agresiflik yok. Sanırım kediyi kısırlaştırmaya hangi ruh halinde götürürseniz o şekilde devam ediyor.