Atom Karınca lakaplı Türk futbolcu ve teknik direktör. Profesyonel kariyeri boyunca hep aynı takımda* yer almıştır.
Kendisiyle "Rıza Efendi iki ekmek bir süt" diye dalga geçemeyenlerin dediği gibi bir kapıcı çocuğudur. Aslen Sivaslı olan babası, taş ocağında çalışırken iş kazası geçirir ve İstanbul'a göç ederek toto karaca tiyatrosu'nda gece bekçiliği, daha sonra Bebek'te apartman kapıcılığı yapar. Küçük Rıza da bu koşullarda ilkokuldan sonra okuyamaz, bakkal çıraklığı yapar. 13 yaşındayken de şeref stadı'nda Beşiktaş altyapı seçmelerine girer, üçüncü başvurusunda sınavı kazanır.
İlk kez 1980-81 sezonunda, henüz 18 yaşındayken A takımda süre alır. Dönemin teknik direktörü dorde miliç, biraz da mali imkansızlık sebebiyle genç takımına güvenmekte, boşlukları ulvi güveneroğlu, kadir akbulut, ziya doğan gibi gençlerle doldurmaktadır. Genç Rıza da böyle bir takımda yer bulur. Orta sahanın sağ iç kanadında oynayan bu çekik gözlü kara çocuk hızla taraftarın sevgilisi olur, hızı ve top taşıma gücüyle "Atom Karınca" lakabına layık görülür. Ayrıca ceza sahasına kestiği muz ortalarla ünlü hücum hattı Metin ali feyyaz'ın da belli başlı kaynaklarından biridir. Tekniği onu milli takımın da gediklilerinden yapar. Hatta o dönem Beşiktaş'tan milli takıma düzenli çağrılan birkaç kişiden biri de Rıza'dır. 1989'da da Bir dönem ev arkadaşlığı yaptığı rıdvan dilmen'e Avusturya maçında güzel bir kafa golü attırmıştır. Şeytan* o maçta feyyaz uçar'a "sizin neden sık sık kafa golü attığınızı şimdi anladım, RIza'nın kestiği ortaya kafa vurmamak olmaz" demiş. (o dönemden kalma bir fotoğraf: pbs.twimg.com/... )
samet aybaba'nın futbolu bıraktığı 1988'den 1996'ya kadar takımın kaptanı ve abisi olan Rıza; tam 33 yaşında futbolu bırakır ve mustafa denizli'nin milli takımda yardımcı antrenörü olur. ingiltere'de kurslara devam ederek anamızın liginde teknik direktörlüğe başlar. Elveym bu işi yapmaktadır. Beşiktaş'ı da iki yarım sezon (devre arasında gelmiş devre arasında gitmişti galiba) çalıştırmış, 2005'te ünlü Fenerbahçe deplasman galibiyetine imza atsa da genel sonuçların kötülüğü sebebiyle gönderilmişti. O gün bugündür çalıştırdığı her takımda Beşiktaş maçlarına büyük bir hırsla hazırlanır, adeta "başganım beni al" diye kendini yırtar.
çok başarılı bir teknik adam, düşük bütçeyle muazzam işler başarıyor. herhangi bir nas'ı kendisinin elindeki ekip neyse ona göre futbol oynatıyor bence. şenol güneş yerine kendisi gelsin isterdim beşiktaş'a ama sivasspor için kötü olurdu o zaman tabii.
Beşiktaş için berbat giden bir sezonda elini taşın altına koyarak sezonun kalan süresinde teknik direktörlük görevini sırtlamıştır. Futbolculuğuna, karakterine, teknik direktörlüğüne diyecek laf yok, sırf onun için bu sürede Beşiktaş için dua bile ederim. Böyle güzel insanlar çalışmalı, futboldan uzaklaşmamalı.