hiç lastikle falan uğraşma arkadaşım.kar ilk yağdığı anda güzeldir.erirken vıcık vıcık olduğu zaman çiledir.tabi ki dışarıda olan insanları ve evcilleri unutmamak gerek.ama evde olup ta pencereyi açmak, ışıkları kapayıp sıcak bir kahvenizi ve sigaranızı alıp çıkan sessizliğe kulak vermek müthiştir.
biz gençken her kar yağdığında sitenin bahçesinde toplanırdık arkadaşlarla. kızlı erkekli 15-20 kişilik bir grup olurduk. ahmet abi hemen mangalı yakardı. bora abi fırından sıcak ekmek almaya giderdi. şimdi adını tam hatırlamasam da bir abimiz sucukları ayarlardı. ben bizim mahzenden bir kasa şarap araklardım. haliyle sitenin ve mahallenin en popüler adamıydım. zeynep ile abidin gitar çalıp şarkı söylerlerdi. dumanı tüten taze ekmek arasında mis gibi kızarmış sucuklar, yanında sıcak kırmızı şarap, fonda zeynep'in iç gıcıklayan sesi. inanılmaz güzel günlerdi onlar. sonra çadırlarımıza çekilir sevişirdik sabaha kadar.
yok lan şaka yapıyorum? amerikan filmi mi bu? ne şarabı? ne sucuğu? ne sevişmesi?
yandaki boş arsada toplaşır kartopu savaşı yapardık. evin önündeki yolu götümüzü sürte sürte buz pistine çevirirdik. ondan sonra poşet bulan salardı kendini yokuştan. artık nerede fren tutarsa oraya kadar. şarabımız sucuğumuz yoktu belki ama mutluyduk lan? akşam onda eve dönünce anamdan dayak yiyeceğimi bilsem de mutluydum ya lan? güzeldi çocuk olmak, kar yağarken bile. şimdi sadece trafik çilesi. yapacak da bir şey yok.
not: kartopunun içine taş koyan deyyusu hala bulamadım. alacağın olsun olm!
Sabah uyanınca etrafın bembeyaz, parlak ve müthiş sessiz olduğunu görüp sıcacık yatağın içine gömülmek, uyumak, uyumak, uyumak. Sonra başkasının ezmediği karların üstüne basarak ekmek almaya gitmek.
Uçlarda hissetmek. Şimdi şöyle; bir yandan pipo yakıp kahve alıp pencereden kar yağışını izleyerek kitap okuyorsun. Böyle fiii aristokrat filanlı. Bol entelektüelli. Bir yandan olm umarım dışarıda kimse yoktur yaa diye üzülüp evin içinde sıcakta olduğun için kahroluyorsun. Hay diyorsun adaletini itelediğimin dünyasında kar gibi güzelliğin bile keyfini çıkaramıyoruz. Her şey mi acı verir olm? Öte yandan haftasonunda yağan karın, yatakta upuzun hatta hiç çıkmadan yatmana sebep olduğu için keyiften dört köşe oluyorsun. Beri yandan tek başına yatakta yattığın, sevdiğine ulaşamadığın, kadifesini hissedemediğin için üç köşeyi alıp götürüyor tek köşeli bir kazık oluyor elindeki. E tek köşe demek sivri bişey demek kazıktan başka ne diyeydim bre voyvoda?! Sevdiceği yanında olanlar müstesna teyze. Ayrıca sevdiceği yanında olanlara küfrediyorum. Benim yanımda değil! Napaydım holivuud karakterleri gibi mutlu ağlaya mıydım? Umarım burnunuz gripten tıkanınca yediklerinizden tat alamadığınız gibi ben sevdiceğime kavuşmadan sevdiceğinizden tat alamazsınız. Kusura bakma birader, kıskanıyorum. Ben de istemezdim fakat allah vermiş şindi bu huyu. Kullanmayayım mı? Karşı mı geleyim allaha? Bu karda kışta yaksın mı beni allah? Yaksın dersen benimle aynı şeyi yapmış olacağından ötürü paradoxa soktum mu seni? Yaa mal olursun işde böyle.
Ha neydi, karda kışta napaydık. Olm yaşlılıkla, kardan adam yapma isteği ters orantılı bak. Soğuk birader ya, kardan adam yapıp neapacağız? Ayrıca adam dedin mi nihayetinde rakip oluyor. Kendi ellerimlen rakip mi yaratayım? Yaratmam!
Dur biraz da resime başlayayım da azcık bob gibi de entelektüel hissedeyim. Nerde benim guaj boyalarım? Kahya!!! kahyaa!! Atımı hazı... Subazlı boya getir bana.
Şimdi tabi şartlarla ilgili yapılabilecekler. Eğer hafta sonu yağdıysa kar evden çıkmayıp ayaklarını uzatıp karı izlemek bir seçenek. Evde sıcak şarap yapabilenler için bu ayrı keyifli olabilir. Uykudan kalkmamak yorganın içine gömülmek de bir seçenek. Daha eğlenceli birşey olsun diyenler arkadaşlarla buluşup kardan adam yada kartopu savaşı yapabilir. Tabi bir de kamp boyutu var. Şöyle bir dağ evi, şömine, odun, şarap. Ha bir de sevdiceğin varsa sıcacık battaniyenin altında yapılacak bir sürü şey olabilir.