osman hamdi bey'in 1901 yılında yaptığı, türk sanat tarihinin en gizlemli eseri olan ünlü tablo . yapıtın ne ifade etmek istediğiyle ilgili çokça tartışma yapılmış ve kadının dindeki yeri hakkında eleştiride bulunan bu tablo, islamiyet'e hakaret etmekle suçlanmıştır.
görüldüğü üzere, tabloda çiniyle bezeli bir camii mihrabının önündeki ahşap rahlenin üstüne tahta çıkıyormuş gibi bir edayla oturan bir kadın resmedilmiştir. kadının saçı camii içerisinde olmasına rağmen açıktır ve üstündeki elbisenin göğüs dekoltesi göze çarpmaktadır. sırtını kabe'ye dönmüş bir şekilde dimdik oturması, onun inanca karşı tavır aldığını ima etmektedir. kadının ayaklarının altında, gelişigüzel yere atılmış kutsal kitaplar ve cilterinden ayrılıp yıpranmış kuran sayfaları görülmektedir.
birçok yoruma göre, bu tabloda kadının nasıl dini baskıları ezerek üste çıktığı tasvir edilmiştir. kadın, inancın prangalarını kırarak hürriyetine saldıran tahakkümlere karşı başkaldırmıştır. dinin dogmalarını ayaklar altına almıştır. osman hamdi bu eserde kadını ahlaki dogmaların üzerinde bir statüye yerleştirerek dişiliği yüceltmiştir. inancın dokunulmazlıkla korunan niteliği bir kadının ayakları altına alınarak tenkit edilmiştir. tahminlere göre bu yapıtta betimlenen kadın osman hamdi'nin eşinin gençlik hali veya evlerinde çalışan bir ermeni kızıdır.
bu tabloya osman hamdi bey'in verdiği ad bilinmemekle birlikte mihrap ismi kendisini inceleyen bir türk sanat tarihçisi tarafından verilmiştir. 1901'de 1903'te sırasıyla berlin ve londra'da sergiye çıkan esere avrupalılar ise tekvin adını uygun görmüşlerdir. kadının önünde oturduğu çinili mihrap, bugün istanbul'daki çinili köşk'te bulunmaktadır. tablonun kendisi ise farklı kişiler tarafından satın alındıktan sonra demirbank'ın eline geçmiştir ancak banka tasfiye edilirken tablo hiçbir yerde bulunamamış ve bugüne kadar da kayıp olarak kalmıştır.