ansiklopedi kıvamında bir şaheser. orta dünyanın başlangıcından itibaren olan biten hemen her şeyin bir özeti. finarfin'i, fingolfin'i tanımak için, galadriel'e, elrond'a bakış açısını değiştirmek için bile okumaya değer. ama okuması zor bir kitap. dedim ya ansiklopedi gibi.
okunması çok zor ama bi o kadar da zevkli olan j.r.r. tolkien eseri. pek çok bilinmez yer alır; okurken kitabın arkasındaki sözlükten sürekli yararlanmanız gerekir. bi kitaba bi sözlüğe bakıcam derken çevir çevir başınız döner. kişi adları, mekan adları, hikayelerin geçtiği zamanlar... akılda tutması zordur, ama kendinizi kaptırır bi süre sonra kitabın içinde bulursunuz kendinizi. bu kitabın filmini çekeceklermiş dediklerinde hadi leen diyorum sadece.
yüzüklerin efendisi'nin ilk yayımlanacağı zamanlarda j.r.r.tolkien, yayımcıya, ısrarla sillmarillion'un daha önce basılması gerektiğini, hiç olmazsa yüzüklerin efendisi ile basılmasının daha iyi olacağını belirtmiştir.
buradaki amacı ise, yüzüklerin efendisinin ve dolayısıyla orta dünya'nın arka planını oluşturan mitolojinin ve efsanelerin bir bütün halinde okuyucuya aktarılarak, tüm hikayenin derli toplu bir şekilde anlaşılabilmesine yönelik isteğidir.
ithaki yayıncılıktan çıkan baskısında, j.r.r.tolkien'in yayımcıya yazdığı ve olayı özetlediği bir mektup kopyası bulunmakta, önsözden sonra gelen sayfalar arasında.
bu kitapla ilgili olarak yaşadığım ayrı ve benim açımdan özel bir hatırası da vardır; bir sohbet ortamında, üzerine fazlasıyla konuşulduktan ve bir nevi kutsal kitap(!) olarak betimledikten sonra, imamlık yapan (aynı zamanda iyi bir hafız olan) çocukluk arkadaşımın "sonuç olarak bizdeki kutsal kitaplardan daha tutarlı" diyerek konuyu kapatmış, hepimize de kısa süreli bir dumur yaşatmıştır.
“başlangıçta eru, 'tek olan', elf dilinde ılûvatar diye isimlendirilen, düşüncelerinden ainur'u yarattı; ve onlar, onun huzurunda ulu bir müzik yaptılar. bu müzik'te dünya vücut buldu; çünkü ılûvatar 'ainur'un şarkısı'nı görünür kılmış ve onlar da karanlığın içindeki bir ışık gibi görüntüyü izlemişlerdi. ve aralarından çoğu, onun güzelliği nden ve görüntü içinde başlangıcı ve kıvrımlarının açılışıyla gözler önüne serdiği tarihinden büyülendi. bu yüzden ılûvatar onların görüsüne varlık verdi, onu boşluk'un ortasında kurdu ve gizli ateş, dün-ya'nın kalbinde yanması için gönderildi; ve ona eâ dendi. sonra ainur arasında onu arzulayanlar ayağa kalkarak zaman'ın başlangıcında dünya'ya girdiler; gördükleri görüntüyü uğraşlarıyla lamamlayıp gerçekleştirmek görevleriydi. yeryüzü krallığı'nı, arda'yı, kararlaştırılan zamanda yaratana dek, elflerin ve insanların düşüncesinin ötesinde bir enginliğe sahip olan ea diyarlarında uzun süre uğraştılar. sonra yeryüzü'nün giysilerine bürünüp içine indiler ve orada yerleştiler...”
olduğu, kıymetlimis, kutsalımıs olan kitabımısstır.
orta dünya mitolojisine ilgisi olanların mutlaka okuması gereken eser. fakat okunması zor bir kitap olduğu konusunda uyarmalıyım. okurken yanınıza bir not defteri almanızı ve gördüğünüz isimleri kısaca not almanızı tavsiye ederim. kitabın arkasında bu iş için konulmuş bir sözlük var fakat sürekli arkaya dönmektense not almanız daha iyi olur. ilk 100-150 sayfada biraz zorlanırsınız fakat isimler oturduktan sonra su gibi akıyor. ben şahsen her sene bir kez okurum.
romandan daha çok kutsal kitap veya mitolojik hikaye anlatımı tadı veren bir kitap. bu tarz yorumları daha önce de duymuştum ama o kadar olmadığını düşünüyordum. bu işlerle hiç alakası olmayan ev hanımı canım annem bir gün kitaplıkta gözüne çarpan bu kitabı açar ve okur. bir gün yanıma gelip ne güzel kitap sanki kutsal kitap okuyormuşum gibi hissettim dedikten sonra kafama dank etmişti. bazen işin içerisinden birisi olarak gerçeği görmek ya da kabullenmek sanırım zor olabiliyor. bunun yanında hafif ansiklopedi ya da o dünyaya ait tarih külliyatı tadı da veriyor. bundan dolayı da kitapta çok fazla kişi ve bunlar arasında ilişki var. takip etmesi oldukça zor. bugüne kadar 3 defa okudum, onun haricinde de bir çok kez bazı bölümlerine tekrar tekrar göz atmışımdır ama hala bazı olaylar, yerler ve kişiler karışabiliyor. orta dünyanın bütün cevaplarını içinde barındırıyor. bizim 3 kitap olarak okuduğumuz yüzüklerin efendisi hikayesinin bu kitabın içerdiği tarih süresince yeri 4 sayfa! bu şekilde düşünürsek aslında kitabın ne kadar geniş bir anlatımı olduğunu anlayabiliriz. yine de kitabın direk olarak j.r.r. tolkien tarafından yazılmaması ve oğlu tarafından tamamlanması bizlerde edebi olarak yavan bir tat bırakıyor diyebilirim
tanrılar, tanrıçalar, valar ahalisini oluşturan tanrılar, melkor ve hizmetkarlari, ılûvatar’ın cocuklari, ilk uyananlar ve onların en yüceleri, elfler, insanlar tanrılarin hizmetkarı olan yarı tanrılar maia, son olarak eru var; tek olan.
tanrım çok fazla isim ve bu isimlerin birbirleri ile ilişkileri var. yer ve diğer önemli mekanların adlarını saymadım bile.
isimlerin zihnimde birbirine girmesine rağmen garip bir “ haz” alıyorum bu kitabı okumaktan.
ps: bu isimlerin bir de sindar - noldor vs. elflerinin farklı isimlendirdiği başka isimleri var. her 100 sayfada zihninize reset atmak zorunda kalacaksınız.
J.r.r. tolkien'in ölümünden sonra oğlu Christopher tarafından derlenerek 1977'de yayımlanan eser.içinde onlarca kronolojik hikaye vardır bunlardan bazıları ayrı bir kitap olarak yayımlanmıştır. (bkz:The Children of Húrin ) (bkz:beren and luthien ) (bkz:The Fall of Gondolin)
ainulindale, valaquenta, quenta silmarillion adlı üç kısımdan ve bu kısımlara ait alt başlıklardan oluşan kitap. kitaptaki sıralamaya riayet ederek; her bölüme ilişkin kimi zaman kısa, kimi zaman uzun, kimi zaman detaylı, kimi zaman yavan nitelikteki ama kendimce önemli bulduğum yerlerin altını çizmeye özen gösterdiğim özet ve not mahiyetindeki girdilerim için: