1. karman çorman bir şeydir .
    kimi akademisyenler postmodernizm'in var olmayan bir sanrı olduğunu savunurken, kimileri 21.yy.'ın kendini kanıtlamış kimliği olduğunu öne sürerler.

    19.-20.yy.'lar arasında, modernizm'in bittiği noktada yani -genel kabule göre- ikinci dünya savaşının sonuçlanması ile patlak veren postmodernizm, mordernizm'in getirdiği tüm kalıpları ve kopuklukları yıkarak "kuralsız" bir söylem üzerinde "her şey serbest" kuralı ile yükselmiştir.

    modernizm, geçmiş ile bağlarını kopartıp kendi içerisinde bir bütün oluşturan; kendi kendini tamamlayan bir kültür ve toplum oluştururken "hayatın anlamı" çerçevesinde bir şeylere anlam yüklemeye çalışarak ilerlemişti. postmodernizm ise dadaist bir yaklaşım gibi görülebilecek şekilde modernizm'in çabalarını ve kalıplarını reddeder. kendi içerisinde bir anlam ve bütünlük oluşturmak yerine, farklı ve bağımsız noktalar arasında köprü kurmaya çalışır. tutarlılığı, misyonu, hedefi yoktur. anlam bulmak veya yaratmak peşinde koşmadığı gibi, kaosu ve karmaşayı kucaklamayı tercih eder.

    objektif gerçekliği reddeder. gerçekliğin öznel olduğunu savunur. insanın özerk bir varlık olduğunu yani autonomi'yi de reddeder. her insanın kendi kültürü içerisinde yoğrulmasından şekillendiğini bu yüzden başka kültürleri sorgulayıp yargılamaması gerektiği eleştirisini getirerek toplumsal norm ve değerlerin her topum için, kendi yapılarından/hamurlarından üretilmiş birer ürün olduğunu söylerler.

    gerçekliğin öznel olduğunu savundukları kadar "birey" olmayı reddederler. postmodernizm'de kişi, gerçekliği öznel olarak algılıyor olsa bile bir özne olarak "birey" olma yetisi vermezler. 'in bağrından kopup gelen ezen - ezilen kavgasının insanları bir sınıfa ait olma dürtüsüne sürüklediğini söyleyerek her insanın kendisini bir sınıfa ait olarak tanımladığını belirtirler. yani bir insan sadece "birey" olamaz postmodernizm'e göre. insan, toplum içinde bir sınıfa ait olmalıdır ve bu sınıf aracılığı ile ezen-ezilen kavgasında taraf tutmalıdır. bu sınıflar/tasnifler insanın öznelliği devreye girdiği için sınırsızdık. da bir sınıftır, de bir sınıftır.

    bu sınıfların oluşturulmasının uç bir sonucu olarak toplumda yükselen hareketlerin veya "tespit edilen 78 farklı cinsiyet vardır" şeklindeki beyin yakan argümanların temelinde de postmodernizm yer almaktadır. savundukları öznellik, birey ol(a)mayan insan, mantığın reddelişi ve kalıpların yıkılması gibi adımların sonuna doğru yaklaştıkça ortaya garip ve kendi içinde bile kör düğümler bulunduran düşünceleri doğurmuştur.

    bu bakımdan , dünya üzerinde postmodernizm'e gerçek anlamda en yakın ülke ve toplum olarak karşımıza çıkmaktadır ve avrupa kıtasını, avrupa devletlerini ve toplumlarını "modernist" olmakla suçlamaktadırlar.

    postmodernizm'i toplum içinde net olarak gösterebilecek herhangi bir materyal olmadığı görüşü genel bir kabul gibi dursa da, postmodernizm'i toplumların, kişilerin, düşüncelerin, edebiyatın, sanatın, mimarinin üzerine çöken ve zar zor seçilebilen bir sis olarak yorumlamak pek yanlış kaçmayacaktır diye düşünmekteyim. yalnız buradaki soru şu şekilde karşıma çıkıyor: sisin içerisindeki objeler mi sisi şekillendiriyor yoksa sis mi objeleri şekillendiriyor? ikisinin bir etkileşimde olduğu ihtimalini ise pas geçiyorum; zira postmodernizm, diğer her şey gibi 'i de reddetmekte

    en temel köklerinde, taaaa derinlerde postmodernizm'in karşı olduğu temel şey "mantık" ve "rasyonalite"dir aslında. bu insanlar, modernizm'in akılcı ve ota boka anlam yüklemeye çalışan yapısından o kadar sıkılmışlardır ki, ikinci dünya savaşı sonrasında yaşanan buhranlarda akılcı düşüncelerden çıkan serüvenlerin bir bir iflas etmeye başlaması, postmodernizm'in akıldan, mantıktan, düzenden, programlı hareketten vb. sistematik modern yapılardan uzaklaşması ile yükselmeye başlar. (bkz: ) (bkz: )

    postmodernizm edebiyattan resime, mimariden heykele kadar bir çok sanat dalında ve toplumsal hareketlerde kendisini gösterse de akademik camiada tam olarak kabul görmemiş hatta yer yer reddedilmiştir. bu yüzden çoğu akademisyen için postmodernizm'e karşı hareket etmek, bir hayalete saldırmaya benzetilmektedir.

    postmodernizm'in önde gelen savunucuları olarak , , , ve 'ın isimlerini saymak mümkündür; ancak bu adamlar kendilerini birer postmodernist olarak tanımlıyorlar mı? işte bu tartışılır :)
    #59739 the ancient one | 7 yıl önce
    0felsefe terimi