bu başlık kişiye özel bir başlıktır
-
nerelisin diye bir soru var türkiye’de. herkes sormayı pek sever. bu çok masum görünen soru aslında çok tipik bir coğrafyaya göre profilleme yoludur. çünkü memlekette hiçbir ilin sevdiği başka bir il yoktur. Bayburtlular Gümüşhanelileri sevmez, Gümüşhaneliler de Bayburtluları. Yozgat, Kayseri de öyledir. Çık yukarı, Giresun Ordu çekişmesi yaşanır. sevmeyeceğin zaten adamı, ne soruyorsun nerelisin diye? ne kadar sevmeyeceğini anlamak için herhâlde. çünkü nereli olduğun, aslında kişiliğini belirler insanların gözünde. x ilinden olanlara güven olmaz, z şehrinden olanlar kaypaktır, iş asla yapılmaz. y şehrine kız verilmez.
peki, bir kişinin nereli olduğunu ne belirler? doğduğu yer mi, büyüdüğü yer mi, ömrü boyunca yaşadığı yer mi? anladığım kadarıyla türkiye’de baba memleketidir. peki ya anne?
dedesi yıllar önce malatya’dan istanbul’a göç etmiş mesela. babası, kendisi istanbul’da doğmuş, hayatında bir kez bile dede memleketine gitmemiş çocuk Malatyalıyım diyor. bu sadece bana mı acayip geliyor?
bir de niye baba memleketi? annenin hiç mi etkisi yok çocuğun üstünde? aslında anneler büyütüyor çocukları. anne-baba aynı yerden olsa anlarım ama ülkenin farklı uçlarından olunca iş değişiyor bence. beni ele alalım mesela. babamın sülalenin büyük bir kısmı elazığlı ama dedem öğretmenmiş. bütün ülkeyi gezmiş. 2 yıl burada 3 yıl orada vs. babam hasbelkader nevşehir’de doğmuş. 1 yıl falan kalmış orada sadece. babamlar 3 kardeş, hepsi farklı yerlerde doğmuş.
gelelim anneme. sülalecek zonguldaklılar. orada sorun yok. zonguldak’tan çıkmış okumak için ankara’ya gelmiş, babamla tanışmış ve ortaya lachatte çıkmış. ben ayrı bir hikâyeyim zaten. bırak şehir değiştirmeyi, sürekli ülke değiştirerek büyümüş bir insanım. ama ben de hasbelkader ankara doğumluyum. gerçi istanbul’da yaşadığım süre, ankara’da yaşadığım süreden daha fazla mesela. sözde babamın sülalesinin memleketi olan elazığ’ı hayatımda görmedim. yetiştirme tarzıma bakarsan, anne kültürü ağır basıyor. karadeniz yemekleriyle büyüdüm anne sayesinde. onların usulüne göre yemek yapmayı öğrendim çünkü anne öğretti. ereğli’yi çok gidip görmüşlüğüm vardır. sahil şehrinin rahatlığıyla büyümüş anne ve anadolu’nun ya da doğu’nun tutuculuğundan zerre kadar almamış babam sayesinde fazla bir baskı hissetmedim üstünde büyürken.
peki tüm bunları neden yazdım? insanlar bana nerelisin diye sorduğunda çok fena kasılıyorum sevgili kulzos ahalisi ya. ne diyeceğimi bilemiyorum. zaten ülkeye baktığımda, uzaylıyım diyesim geliyor genelde. *
dipnot: işbu girdideye konu olan, kendi hayatım dışındaki tüm iller rastgele seçilmiştir. hiçbir ile laf sokmak değildir amacım.