3 mart 1924 tarihli, 'hilafetin ilgasına ve hanedanı osmani'nin türkiye cumhuriyeti memaliki haricine çıkarılmasına dair kanun' ile kaldırılmıştır. www.tbmm.gov.tr/...
şahsi kanaatime göre, gerçek hayatta herhangi bir anlam ifade etmeyen bir kurumun kaldırılmasıdır. zira, halifelik makamı osmanlı'dayken 1. dünya savaşı yaşanmıştır. hilafet makamı, cihad ilan etmesine rağmen, tek bir tane islam ülkesi bu cihad çağrısına uymamıştır. uymamakla kalmamış, aksine ingilizler tarafında savaşanlar olmuştur. denilebilir ki, 'o ülkeler bağımsız değildi. ingiliz sömürgesiydi. sömürge olmasalar, ingilizler tarafında savaşmazlardı.' ben de o zaman derim ki, aynı topluluklar, osmanlı idaresi altındayken, osmanlı'ya karşı savaşmayı pekala becermişlerdi.
konuyla ilgili dikkatimi çeken bir ayrıntı daha var. ilgili kanunun 1. maddesi aynen şöyle diyor: 'birinci madde — halife haledilmiştir. hilâfet, hükümet ve cumhuriyet mâna ve mefhumunda esasen mündemiç olduğundan hilâfet makamı mülgadır.'
yani diyor ki, 'halife'nin elinden bu makam alınmıştır. zira, aslında halifelik makamı hükümet ve cumhuriyetin içinde saklıdır/birleşiktir.' yanisi, 'halifelik makamının yetkilerini tbmm kullanacaktır.'
bu açıdan baktığımızda, halifelik makamının esasında kaldırılmadığını, sadece halifelik makamına ait yetkilerin tbmm makamında korunduğunu söyleyebiliriz.
halifeliğin kaldırılması osmanlı saltanatının tabutuna çakılan son çividir. tek başına fazla anlam taşıyan bir olay da değildir. bu olayın öncesindeki gelişmeleri bir gözden geçirmekte fayda var. osmanlı imparatorluğu 30 ekim 1918 tarihinde mondros mütarekesini imzalar. bu imzanın ardından muzaffer ülkeler osmanlı topraklarını aralarında paylaşarak ülkeyi parça parça işgal etmeye başlarlar. işgalin başlangıcından altı ay kadar sonra mustafa kemal samsun'da işgal güçleriyle savaşacak ve ülkeyi bağımsızlığa götürecek hareketin ilk adımını atar. 23 nisan 1920 tarihinde bu hareket tbmm'ni kurarak siyasi temelini oluşturur. tbmm kararları doğrultusunda istiklal mücadelesi başlar. uzun bir girizgah oluyor farkındayım. ülkenin idaresi fiilen tbmm elindeyken istanbul'da bulunan son padişah işgalcilerin zoruyla ve saltanat unvanlarını kullanarak bu mücadeleyi isyan olarak nitelemek yoluna gider. buna karşılık tbmm 1 kasım 1922 tarihinde 308 numaralı kanunname ile saltanatın kaldırılması kararını alır. istiklal mücadelesi saltanatı yok saymaktadır artık. bu karardan kısa bir süre sonra 17 kasım 1922 tarihinde vahdettin bir ingiliz savaş gemisine binerek ülkeyi terkeder. buna da şaşırmamak lazım. romanov hanedanının kanlı sonu hatıralarda çok tazedir o sırada.
saltanat kaldırılmıştır ama osmanlı sultanlarının taşıdığı ikinci bir unvan daha vardır. halifelik. vahdettin'den sonra taht sırasında bulunan veliaht abdülmecit efendi iki gün içinde tbmm tarafından halife olarak seçilir ve dolmabahçe sarayı'na yerleşir.
vahdettin'in ülkeyi terk etmesinden sonra devlet erki artık tek elde toplanmıştır bu el tbmm'dir. işgal güçleri de muhatap olarak tbmm'yi tanımak zorunda kalmıştır. 20 kasım 1922 tarihinde lozan barış görüşmeleri başlar. uzun pazarlıklar sonucunda 30 temmuz 1923 tarihinde lozan antlaşması metni taraflarca imzalanır. 13 ekim 1923 tarihinde ankara başkent ilan edilir. sırada tbmm hükümetinin ülkenin yönetim biçimini belirlemesi konusu vardır. fiilen mevcut durumun resmen ilan edilmesi 29 ekim 1923 tarihinde gerçekleşir.
türkiye cumhuriyeti hükümeti artık başkent ilan ettiği ankaradan ülkeyi resmen idare etmektedir. öte yandan istanbul'da 600 yıllık bir hanedanın son üyesi imparatorluğun sarayında ikamet etmektedir. halife abdülmecid esasen sanat tutkunu, osmanlı ressamlar cemiyetinin kurucuları arasında yer alan ressam bir şahsiyettir. ama ucundan kıyısından damağına bulaşan iktidar tadı halifede dahası için bir iştah uyandırır. ufak ufak cumhuriyet hükümetinin iktidarını zedeleyecek hareketlenmeler başlar dolmabahçe sarayında. gelinen noktada çift başlılığa doğru ilerleyen bu gidişata dur demek gerekmektedir. nitekim tbmm 3 mart 1924 tarihinde 431 sayılı kanunname ile halifelik ilga edilir.
bu kanun ile yalnızca halifelik kaldırılmaz. hanedatın taht taleplerine yönelik ortaya çıkabilecek sorunlara kökten bir çözüm getirir. osmanlı hanedanına mensup, bu hanedan üyeleriyle evli ve hanedan üyelerinden doğma kişilerin tamamı vatandaşlıktan çıkarılır ve on gün içinde ülkeyi terk etmeleri istenir. on gün içinde taşınır taşınmaz neleri varsa haraç mezat elden çıkararak ülkeyi terk etmek zorunda kalırlar. imparatorluğa ait saraylar, köşkler ve kasırlara da devlet adına el konur. el konan bu mülk ve içinde barındırdığı her türlü taşınır eşya yeni cumhuriyetin ilk müzesini oluşturacaktır. topkapı sarayı müzesi.
yurt dışına çıkarılan hanedan üyeleri uzun yıllar boyunca zorlu bir sürgün hayatı yaşarlar. bazı prensesler doğu ülkelerinin monarşilerine gelin giderek görece rahat bir hayat yaşama imkanı bulur ama ailenin erkek üyeleri büyük sefalet yaşar. hilafeti kaldıran ve osmanlı hanedanının tamamını vatandaşlık hakkından mahrum ederek sınırdışı eden 431 sayılı yasa ilerleyen yıllarda yapılan değişikliklerle hanedana vatandaşlık hakkını geri vermiştir. 1952 yılında hanedanın kadın üyelerinden tc hükümetine başvuru yapmak kaydıyla isteyenlere vatandaşlık hakkı verilir. 1970'li yıllarda aynı hak hanedanın erkek üyelerine de tanınır.