vodafone gibi şirketlerin de dahil olduğu, koronavirüse karşı mücadele kapsamında, topluma yapılan çağrı. abim evde kalayım da, nasıl kalayım? faturamı kim ödeyecek? eve ekmek kim alacak? kredi borcumu kim üstlenecek? daha dün kaç kişiyi zorla ücretsiz izne çıkarmadılar mı? işletmeler napacak? herkes devlet desteğinden yararlanamıcak ki. ha destek dediğim de, borçlandırma ha, hibe değil.
evde kal güzel slogan. işi olmayan sokaklarda gezmesin boş boş aksıra öksüre. çalışmak zorunda olanlar var. sokaktaki nüfusu ne kadar seyreltirsek çıkmak zorunda olanları da o kadar korumuş oluruz. ama öyle işlemiyor işte sistem. bu millet yapma deneni yapmaya kodlanmış. ortalık virüse meydan okuyan ruh hastaları ve dünyadan habersiz aymazlarla dolu. bu dönemde zorunlu kalmadıkça sokağa çıkmak düpedüz ahmaklık.
Çinin nüfusunun yanında italyanınki'nin lafı bile olmaz. Çinden bu kadar az ölüm nedeni uygulanan katı izolasyon ve karantina. Yayınlarını okudukça adamları tebrik edesim geliyor. Yani toplum sağlığı için evde kal.
ben bu işten çok sıkılmaya başladım. yanlış anlamayın derdim evde kalmak değil. evde kalmak benim default halim zaten. derdim evde kalmayanlar. ben ve benim gibi bir sürü insan virüs yayılmasın, virüs kapmayayım diye evde otururken, umarsız bi sürü insan sokaklarda fink atarken, dip dibe balık tutarken teyzeler altın günlerine devam ederken*, gençler şuradaki gibi partilere akarken, virüs daha da yayılıyor ve bizim evde kal süremiz her seferinde sıfırlanıyormuş gibi geliyor. her hafta "önümüzdeki 2 hafta çok kritik" deniyor. ulan birkaç hafta götünüz yer görsün yahu. partiler, insanlar, altınlar, börekler çörekler, içkiler bir yere kaçmıyor. yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum. neyse, ben evde kal'maya devam ediyorum ama çok sinir oluyorum. yapılması gerekenler yapılmıyor, dandik sloganlarla ölüm-kalım meselesi bir şeyi idare etmeye çalışıyoruz. sorsanız süreç çok iyi yönetiliyor.
hükümetin "bizi kıskanan" almanya, fransa, italya gibi sokağa çıkma yasağı gibi sıkı bir önlem alamadığı. alsa da ekonomik olarak bunun altından kalkamayacağını bildiği için uydurduğu slogan.
gerekmediğinde ohal ilan edenler. gerektiği zaman ohal'i kişinin kendi insiyatifine bırakıyorlar. bravo!
faydalı olmayan kampanya. son bir haftada ülke genelinde havalar kötüydü diye insanlar büyük ölçüde eve kapanmış gibi gözüktü.
nisan ayı bitiyor, göreceğiz bakalım kim evde kalacak. bizim insanımız yasak gelmedikce, asker polis başına dikilmedikce ya da kendi ailesinden birinin başına gelmedikce uymaz maalesef bu toplumsal kurallara.