Çindeki salgında adın geçen virus. Aslında yıllardır insanlarda hastalık yapıyor da, artık nasıl bir mutasyon geçirdiyse ciddi pnömoni yapıp öldürüyormuş. Spesifik tedavisi de yok. Dünya çapında bir salgında pek çok ölüm bekleniyor. Dünya sağlık örgütü de bu yüzden tırsıyor ve tırsmakta da haklı.
domuz gribi gibi, kuş gribi gibi bir virüs bu da. bize bişey olmaz. peki bu panik neden? çünkü biz balık hafızalıyız. dünya değil. 1918 ispanyol gribi dünya genelinde 20 ile 50 milyon can aldığı tahmin edilen bir salgın. grip salgınlarına yönelik korku bu hatırlayışın eseri.
çalıştığım yer üretimlerini genelde asya ülkelerinde yaptırıyor. en çok üretici de çin'de. bu sebeple bugün konuşuyorlardı "lan geçer mi ki acaba?!" şeklinde.
new england journal of medicine'daki rapora göre plastik ve paslanmaz çelikte 72, kartonda 8, bakırda 4, havada 3 saat stabil kalabiliyor.
alışverişte elleştiğimiz ambalajların çoğundan geçme riski var yani. 72/8 saat içinde indirilmiş, rafa dizilmiş, kasadan geçirilmiş, eve getirilmiş ve açılmış oluyorlar. iş başladığından beri onları da eve sokmadan spreyliyordum, gözönünde bulundurun.
bütün korona virus ailesini ateşe atmış, ne kadar solunum yolu virusu varsa nefretini kazanmıştır. Bu istilacı tür yüzünden insanlarla yaşamaya alışmış daha az öldürücü veya daha az insanı öldüren masum viruslerinde yayılması engellenmiştir. Elimizde yaşayan milyarlarca yararlı mikroorganizmanında hergün öldürülmesi bu virusun ne kadar geniş bir camiaya zarar verdiğinin göstergesidir. Bu durum, bu durumla alakasız başka bir olayı aklıma getirdi. Eskiden ufak ufak takılan korsan cd'ciler olurdu. Polis karışmaz herkes istediği filmi oyunu alır eğlenirdi. Bizim mahallede bir tanesi bu durumu bozup hem uyuşturucu satmaya hem de illegal bahis oynatmaya başlamıştı. Bu dükkan yüzünden bütün korsan cd'ciler töhmet altında kaldı. Hepsi kapandı, polise zabıtaya para yediremeyecek güçte olanlar göçtü.
Mikroorganizmalar dünya siyasetini etkilemiştir. Kolomb amerikayı keşfettikten sonra yeni kıtada gelişen çiçek salgınıyla milyonlarca insan öldü. Amerika değişti. İrlanda da bir mantar türü patatese dadandı ve gelişen kıtlıkla büyük ölümler ve kayıplar yaşandı. Sars-cov-2 den sonra da dünya siyaseti değişecek. Mesela avrupa birliğinin sonu gelebilir. Yaşayıp görecez.
koronavirüs hayvanlarda çok sık görülen bir virüs ama sars-cov-2 bambaşka bir konu. koronavirüs sars olarak hiçbir hayvanda görülmemişti ancak hayvanlara insanlardan bulaşmaya başladığına dair haberler gelmeye başladı. tersine zoonoz’a dair ilk haber, hong kong’da sahibi hastalığı atlatmış ve semptomlar sergileyen bir pomeranian’dan geldi. yetkililer zayıf pozitif olarak nitelendirdiler sonucu. söz konusu köpecik 17 yaşında ve hastaydı zaten. ölümden sonra da sahibi nekropsi* yapılmasına izin vermediği için daha fazla inceleme yapılamadı. Daha sonra pok fu lam’da korona pozitif sahibiyle yaşayan 2 yaşındaki bir alman kurdu pozitif çıktı. asemptomatik olan alman kurduyla birlikte yaşayan kırma köpekteyse test sonucu negatif çıktı. ama koronavirüs zaten köpeklerde pek sıkıntı yaratan bir virüs değil. asıl sıkıntı kedilerde. bu virüs kedilerde çok kötü sonuçlara yol açabiliyor. üstelik kediler koronavirüsü birbirlerine kolayca bulaştırabiliyorlar. bkz. koronavirüs/#171198
geçtiğimiz günlerde belçika’da, sahibi hastalığı atlattıktan sonra solunum sorunları yaşayan bir kedinin test sonucu pozitif çıktı. ama hayvan bunu sorunsuz atlattı. uzmanlar da solunum sorunlarının kedi astımı, nezlesi vb gibi farklı nedenleri olabileceğine dikkat çekti.
ancak geçtiğimiz günlerde uzmanları çok şaşırtan başka bir gelişme yaşandı. şu an salgının merkezi olarak görülen ve her gün yüzlerce kayıp veren new york'ta, bronx hayvanat bahçesindeki iki kaplan ve üç aslanda görülen kuru öksürük ve iştahsızlık semptomları sonucu yapılan testlerde hayvanlar pozitif çıktılar. bu kadar yırtıcı hayvanlarla sosyal mesafe sorun olmayacağından bakıcılarından nasıl kaptıkları uzmanları şaşırtan bir konu. bakıcının asemptomatik olduğu düşünülüyor ama gerisi bir muamma. şimdilik hayvanat bahçesinde bulunan çita, leopar ve puma gibi diğer kedigillerde bir semptom görülmemiş. *
bu süreçte bir diğer endişe de büyük maymunlardan yana çünkü insanlarda görülen solunum yolu enfeksiyonları onlara da çok kolayca bulaşabiliyor. ancak şimdilik o yönde bir haber gelmiş değil. bakıcıların en başından beri maymunlarla olan etkileşimlerinde sıkı önlem aldıkları belirtiliyor.
sars-cov-2 her açıdan bilinmeyenlerle dolu bir virüs ve neler yapabileceğini bekleyip göreceğiz anlaşılan.
bu gidişle saddam'ın kimyasal bombalarının yerini alacak olan virüs.
çin halk cumhuriyeti gerek uygur türklerine yaptığı zulüm, gerek hristiyanlara yaptığı zulüm sebebiyle (bir de mao zedong'un kendi halkına zulmü var ama o pek yakın tarihli değil) pek de hazzettiğim bir ülke değil. ama şu pandemi olayları ertesinde "fırsat bu fırsat" denilip iyice yükleniliyor gibi. ingilizce kaynaklarda yoğun bir anti-çhc propagandası var.
İlk çıktığı zaman pazarda 2 kg domatesi daha ucuz almaya çalışan gariban teyzeleri, kola alan gariban amcaları maske takmıyor, sosyal mesafe yok diye itin götüne sokan refah sahibi kesimin konu kendi yaz tatillerine gelince yat partileri , plaj sefaları , doğum günü partilerinde deliler gibi eğlenmelerine müsaade eden fakir düşmanı zengin dostu virüstür. Bu da güzel bir turnosol kağıdı olmuştur bence memleket üstünde.
Aşı haberlerinin getirdiği olumlu havayı yıkmış haber. Henüz nasıl bir bir musibet net olarak belli değil. Yalnız, haziran ayında covid çocuklara bir şey yapmıyor diyorduk da, yine avrupa ülkerleri (bkz: mis-c) tanımladı. Daha sonra gördükki, mis-c çocukları darmadağın ediyor. Şimdi bütün pediatri yoğun bakımlarında en az bir mis-c mutlak yatıyor. Demem o ki, ingiltere gibi bilime öncülük eden bir ülkeden gelen bu habere dikkat etmek lazım. Haaa, unutmadan maske, mesafe, kişisel hijyene devam.
Tüm dünya onun etkisi altında. Şimdi ingiltere’de etki gösteren ve mutasyon sonucu Bulaşıcılığı %70 daha fazlalaşmış olan bir suşu ortaya çıkmış da bence önemli olan yeni suşun gösterdiği klinik bulgular, hastalığın şiddeti, hastalığın seyri, ölüm oranı.
Geçirdiği mutasyon sonucunda yeni aldığı haliyle bu virus daha hafif bir hale geldiyse bence kötü bir haber değil. Tabii zaman gösterecek ne olacak bilemiyorum. Umarım olumlu gelişmeler olur desem de bu durum 1-3 yıl arasında böyle devam edecek gibi görünüyor.
Corona ailesi hafife alınamayacak kadar zor bir virus ailesi maalesef. Hayvanlarda da tedavisi bulunamamıştır. Tedavi, aşı umudum hiçbir zaman yoktu. Hatta bu virus bir 10-20-30 yıl gibi sürelerde ne gibi hasarlar bırakacak insanlar üzerinde çok merak ediyorum. Umarım insanlar bu sefer kendileri için daha çok çalışıp bir yöntem bulabilirler.
insandan bu virüsü kapan ilk primatlar, san diego hayvanat bahçesindeki goriller olmuş. western lowland* türü gorillerin virüsü bakıcılarından kaptıkları düşünülüyor, ancak bakıcılar maskeli oldukları konusunda ısrarcılar. bu yüzden bulaşma yöntemi gizemini korumaya devam ediyor. hastalık şimdilik pozitif çıkan 8 bireylik bir goril ailesiyle sınırlı gibi görünüyor ve aileyi diğer gorillerden ayırıp, birlikte izolasyona almışlar. gorillerden birkaçının 6 ocak'ta öksürmeye * başlamasıyla yetkililer şüphelenmiş ve dışkı örneklerinden virüsün varlığı doğrulanmış. gorillerin durumu şimdilik iyiymiş. burunları akıyormuş ve biraz halsizlik dışında pek ciddi semptomları yokmuş. tabii bu durum, nesilleri tehlikede olan goriller * için sevimsiz bir gelişme. goriller büyük aileler olarak dip dibe yaşadıkları için, uzmanlar virüsün aralarında çok kolay yayılabileceğinden endişeli.
san diego'daki gorillerle birlikte, 8 hayvan türünün virüsü kaptığı biliniyor. daha önce de kaplanlarda, aslanlarda, vizyonlarda, kar leoparlarında ve ev kedilerinde görülmüştü. (bkz: SARS-CoV-2/#176412)
Şu ana dek tanımlanmış 3 varyantı bulunmaktadır. Birleşik Krallık tipi B.1.1.7, Güney Afrika tipi B.1.351 ve Brezilya tipi P.1. Canım ülkemdeki lab. çalışmalarında bu üç tipe ait olmayan bir varyant olduğuna dair söylemler bulunmaktadır. Ancak varyasyonların tespiti zaman alıcı olduğundan bunun bir lab. yanılsaması mı, yoksa gerçek bir 4. varyant olduğu tartışma konusudur. Öyle bile olsa, kamuoyuna açıklanmayacağı için görünürde bir sorun bulunmamaktadır. Umulan, aşıların bu varyantlara karşı yeterli bağışıklık sağlaması yönündedir.