-
türkçeye savaş ve barış olarak çevrilmiş, lev nikolayeviç tolstoy tarafından yazılmış olan kitap.
dünyanın en uzun romanlarından birisidir. roman tam 4 kitaptan oluşmaktadır.
tolstoy romanı hakkında şu yorumda bulunmuştur: "Savaş ve Barış" "roman değil, bir manzume, daha çok ise, tarihi günlüklerdir" -
kadını Sophia tarafından el yazısı ile yedi defa kopyalanmış kitap.
Tolstoy peygamber olmadığını öğrendiğinde, yan etkilerini yine aynı kadın, en yakından tanık olmuştu. -
dünyanın en uzun (2100 sayfa) ve aynı zamanda en çok karakter tahlilini (540 karakter) bünyesinde barındıran romanıdır. romanda, tolstoy'un enfes ve yorucu tahlil ve betimlemeleriyle, napolyon'un rusya seferi ve o sefer dönemi arka plana alınarak dönemin soylularının dönemin insanlarının hayatları konu edilir. kitabın yazım aşamasında tolstoy'un, o savaş meydanında 8 yıla yakın araştırmalar yaptığı ve karınca yuvalarından toprağın yapısına, bitki örtüsünden güneşin doğuşuna, rüzgarın esiş yönünden karların toprağa düşüşüne kadar birçok ince ayrıntıyı gözlemlediği anlatılır. dünya edebiyatının en büyük 2 romancısından (dostoyevski-tolstoy) biri tarafından kaleme alınan eser, okunması zor ve fakat vaktiniz varsa iş bankası kültür yayınlarından, hasan ali yücel klasiklerinden okunmasını tavsiye ettiğim bir eserdir. -
tolstoy'un en önemli eserlerinden birisidir.
tolstoy bu eserinde gerçek tarihi şahsiyetlerin tarihteki rolünü muhteşem bir olay kurgusu içerisinde aktarır.
tolstoy'a göre tarih yazdığını sanan ''büyük kişiler'' aslında tarihin ''görünmez elin''in yönettiği zavallılardır.
oluşturduğu tarih felsefesinin yanı sıra hayata ilişkin felsefi fikirlerini çok sağlam argümanlarla aktarır ki bence bu görüşler tarihin akışına ilişkin görüşlerinden daha isabetlidir.
keskin bir gözlemle yapılan betimlemeler ve daha önce tahmin edilmesi mümkün olmayan bir tesadüfler zinciri romanın kahramanlarını tarihin akışı içerisinde sürekli karşı karşıya getirir. romanda dikkat çeken bir ayrıntı en zalim görünen karakterlerin bile ruhunda filizlenmeye hazır bir iyilik tohumunun bulunduğudur.
romanda önemli sayılabilecek pek çok karakter bulunsa da iki kişi öne çıkar. bu iki kişi, tolstoy'un iki ayrı yüzü olan prens andrey ve piyer bezuhov'dur.
tolstoy bu iki adam üzerinden kendi iç hesaplaşmalarını ve felsefi ikilemlerini incelikle yansıtır. gerçekten de bu romanda hiç bir karakter ikisi kadar öne çıkmamış, hiçbiri bu kadar derinlikli olmamıştır.
prens andrey; kendini beğenmişliği, yabancılaşmışlığı, kayıtsızlığı, tavizsiz akılcılığına rağmen ruhunun derinliklerinde manevi bir cevherdir. andrey, içinde sakladığı ve hem kendisinden hem de çevresinden esirgediği bu cevheri ölümün kıyısından döndüğü austerlitz savaşında yerde yatarken gördüğü gökyüzü ile yeniden keşfeder. ikinci kez ölümün eşiğine geldiği borodino savaşında, nişanlısının kaçmaya yeltendiği ancak aynı şekilde savaş meydanında ölmek üzere olan anatol denen bir serseriye şefkat gösterir, sonra bu nefret ettiği adamı kendisine bir anda bağlayan şeyin eski nişanlısı olduğunu hatırlar, onu da affeder.
piyer ise koca cüssesi, beceriksizliği, ahmakça davranışları, ve aldanmaya yatkınlığına rağmen felsefi anlamda derinlikli düşünmenin zirvelerine tırmanan olağanüstü bir adamdır. andrey'in tavizsiz ve mesafeli tutumuna karşın piyer'de insanlara safça yaklaşmasına neden olan bir çocuksuluk vardır.
mizaç ve görünüş olarak birbirine hiç benzemeyen bu iki adamın gerçek dostluğu savaş ve barış'ın en önemli temalarından birisidir.
öne çıkan bir diğer figür prens andrey'in kız kardeşi kontes marya'dır. marya, çirkinliği ve sadeliğine rağmen ruhunun güzelliğiyle, saf hristiyanlığın en güzel temsilidir. bu kadının iç dünyası o kadar temizdir ki insanın kafasında evlenmek için ideal bir portre oluşur.
-
Defalarca okunması gereken dünya edebiyatının en nitelikli romanı.
-- spoiler --
" ... phull, sadece alman olduğu için, özellikle de almanlar soyut düşünceyi de, bilimi, yani mutlak doğrunun görünür bilgisini de temel aldıklarından, her konuda, her zaman, uğrunda canını bile verecek kadar kendine güvenen insanlardan biriydi. bir fransız, hem akıl hem beden olarak, kadınlara olduğu kadar erkelere de dayanılmaz ve büyüleyici geldiğini düşündüğü için kendine güvenlidir. bir ingiliz'in kendine güveninin temelinde, dünyadaki en iyi organize olmuş devletin vatandaşı olması, bu yüzden bir ingiliz'in her zaman ne yapması gerektiğini bilmesi, bir ingiliz olarak yaptığı herşeyin şüphesiz doğru olduğunu bilmesi yatar. bir italyan kendine güvenlidir çünkü heycanlıdır, kendini de başkalarını da çabucak unutur.
bir rus ise özellikle hiçbir şey bilmediği ve bilmek istemediği, çünkü herhangi bir şeyin tamamen bilinebileceğine inanmadığı için kendine güvenlidir... "
-- spoiler --
(bkz: nihilizm ) -
(bkz: tolstoy) tarafından altı yılda yazılmış olan bu roman, edebiyat tarihinin en öneml eserlerinden biridir. napolyon'un en etkin olduğu dönemlerde, rusya'daki toplum hayatını, beş aristokrat aile çerçevesinde ele alır. tolstoy bu zorlu
eseri, uzun bir zaman diliminde, altıyüze yakın karakterlerle beraber kusursuz bir kurguyla işlemiştir. özellikle savaş tasvirlerini, askerlerin ve subayların savaşta yaşadıkları duyguları, ana karakterlerin gelişimini okumak, size çok şey katacaktır.