1. , 60 yaşındaki washington post yazarı suudi gazeteci, yazar ve akademisyen. 2 ekim'de istanbul başkonsolosluğuna girdikten sonra kendisinden bir daha haber alınamadı.

    eğitimli bir gazeteci olan kaşıkçının ismini, esasen bir iki kere duymuşluğum var. acar bir muhabir ve gazeteci olmasından çok, ülkesindeki keyfi yönetim biçimine eleştirileriyle biliniyordu. sivri dilliği rejime yönelik olmamış hiç. makalelerine baktığımda, ülkesindeki bazı dini kuruluşlarına giydirmiş hep. saltanatın yıkılmadan reform içerisine girmesini desteklemiş. yani adam kralı destekliyor (ya da yaşamak için öyle gözüküyor) ama bir yandan da, hacı abi bunları yanlış yapıyosunuz bi düzeltin kendinizi diyor. denir mi krala ? denmez. dersen kaybederler ortadan (!)

    ile yaptığı röportajlar şimşekleri üzerine çekmiş kaşıkçının. 90'lı senelerin sonlarına doğru başlamış yani aktivist hareketlerine. suudi arabistan'ın en büyük yayın kuruluşlarından Al-watan'da yayın yönetmenliğine getirilmiş, eleştirel yazıları sebebiyle görevden uzaklaştırılıp ülkeyi terketmeye zorlanmış. bi ara konsolos prenslerden birine danışmanlık yapmış ve tekrar al-watan'a yayın yönetmeni yapmışlar. kaşıkçı, idealist bir adam olacak ki, eleştirilerinden vazgeçmemiş ve yayınlanan başka bir yazı yüzünden yine işine son verilmiş.

    bu olaydan sonra da, kraliyet ailesi mensubu, ın yeğeni tarafından bahreyn merkezli el-arab news channel genel yayın yönetmenliğine getirilmiş. 2017'ye kadar bu görevi sürdüren kaşıkçı, ülkenin boku çıktığına tam kanaat getirmiş olacak ki, ülkeyi bu senede terkedip, amerika'nın en yüksek tirajlı ve dünya çapında bir ajans olan 'ta köşe yazarlığı yapmaya başlamış.

    şimdi bu adamın kariyeri. gelelim kişilik analizine. adamın yaşadıklarına bakılırsa, sadece eleştirel bir gazeteciden çok, politik yorumcu gibi yaşamış.
    şöyle örnekleyelim, sade eleştirel gazeteci : . politik yorumcu : (bayılırım)

    adamın konsolosluğa girişi var, çıkışı yok. bu sözlükte bunu bilmeyen yoktur diye tahmin ediyorum ama yine de belirteyim, türkiye'nin de taraf olduğu der ki, bir ülkedeki yabancı millete ait konsolosluk binası, o devletin toprağıdır. yani o ülkenin izni olmadan değil içeri girmek, dışarıdan fotoğraf çekemezsiniz. işi boka saran da burası zaten. anında müdahil olamıyorsun.

    işin komik tarafları var. bu amerika değil miydi, ırak'ı, afganistan'ı işgal ederken arabistan'daki uçak üslerinden operasyon düzenleyen ? bu amerika değil miydi, arabistanla aylar önce 3,5 milyar $'lık silah anlaşması yapan ? şimdi yaptırım kararı var. sanatörler yasa tasarısı sunmuşlar dün, arabistan'a silah satılmaması için.

    kısacası bok yoluna gitmiş bir adam var ve yargı sürecinde olduğu için mevzu, daha net görüşlerimi paylaşamıyorum tabi. umarım öldürülmemiştir ama çok zayıf ihtimal gibi duruyor. zira çok acayip iddalar var :

    kaynak 1
    kaynak 2
    #113513 mangetsu | 6 yıl önce
    0akademisyen, gazeteci, köşe yazarı, yazar 
  2. arapların böyle bir şeyi ilk kez yaptığını düşünmüyorum. bu defa tufaya geldiler. yemen'de süregiden iç savaşta iktidar yanlısı bir tavır alan ve büyük destek veren suudi arabistan'ı köşeye kıstırmak ve yaptırım gücü elde etmek için planlanmış bir olay gibi geliyor bana. bir ikinci ihtimal, olay, arap tahtının bir dünya veliaht prensi arasından kontrol edilebilir birini tahta çıkarmak için bahane edilecek.
    cemal kaşıkçı bu olayda collateral damage. olayın bu derece medyaya düşmesi, var olduğu söylenen ses ve görüntü kayıtları olacakların bilindiğinin bir göstergesi olmalı. dünyayı ayağa kaldıracak bir olayı belgelendirebilmek için kaşıkçı feda edildi.
    komplo teorisi bunlar tabii. gerçekte ne olduğunu 30 yıl filan sonra beyaz saray emeklisi bir zatın anılarından öğrebilme ihtimalimiz var.
    #117306 laedri | 6 yıl önce
    0akademisyen, gazeteci, köşe yazarı, yazar