melodram sözcük olarak yunanca "şarkı" anlamına gelen melo- kökü ile yine yunanca"hareket" anlamına gelen dram sözcüklerinin birleşiminden türetilmiştir .etimolojik olarak "müzikli dram" ya da "müzikli oyun" anlamına gelen melodram sözcüğü, dramatik anlamda da müzik ile dramın türevidir.
Seyirciyi heyecanlandıran, devingen ve sentimental oyun türü. Eski yunan tiyatrosunda bir oyun kişisiyle koryphaios (Koro başı) arasındaki şarkımsı diyalogdan gelmiştir. Müzikal olanının ilkörnekleri İtalya'da metastasio'nun didone abbanfonata'sı, Fransa' da rousseau'nun pygmalion'udur. Beethoven, fidelio'nun hapishane sahnesinde ve weber, freischütz' de melodramdan yararlanmıştır. Esasında Bu terim, 19.yy.'da sahne müziği (bkz. Bizet, l' arlesienne,; grieg peer gynt) Ya da pantomim için kullanıldı. Stravinski'nin askerin hikayesi, berg'in wozzeck, honegger'in jeanne d'arc au bûcher eserleri birer melodram sayılabilir. Estetik açısından kurucu öğelerinin homojen olmaması sebebiyle melez bir türdür.