1. 'in etkileyici romanı. üslup olarak çok gerçekçi bulurum steinbeck'i. bu roman da insanın içine işler gerçekliğiyle. kapitalizme lanet ettirir.
    #29775 morgase | 8 yıl önce
    0roman 
  2. john ford, 1939'da steinbeck'in aynı adlı romanından the grapes of wrath'ı çeker. aradan 2 yıl geçer, araya 2 film girer ve 1941'de yine bir roman uyarlaması olan 'i çeker.
    #29776 extracts and licences | 8 yıl önce
    2film 
  3. Stalin kapitalizmin kötü sonuçlarını göstermek için ilk başlarda özellikle bu filmin sinemalarda izlenmesine teşvik etmiştir fakat en fakir amerikalının bile altında bir araç olması sovyet vatandaşları arasında mizaha yol açınca stalin filmi sinemalardan kaldırtmıştır.
    #189633 migfer tokmakel | 5 yıl önce
    0film 
  4. "Katliam ve yıldırma bile durduramamıştı onları. Açlığını yalnızca guruldayan midesinde değil, çocuklarının yüzünde de duyan bir adamı nasıl durdurabilirsin ki? Onu korkutamazsın. O başka insanların ötesinde bir korkuyu tanımıştır."
    cümlelerinin geçtiği, 1939'dan bu güne emekçi sınıf için çok birşeyin değişmediğine tanık olduğunuz, açlıktan ve sefaletten yakınlarının ölümüne bile üzülemeyen insanların romanıdır gazap üzümleri.

    gazap üzümleri elbette yaşanan herşeyi çarpıcı bir şekilde aktardığı için yasaklandı.
    california' da başlayan yasaklar (kız çocuklarına uygun değil gibi eften püften uydurma sebepler ile) yaşadığımız bu muhteşem yeri kötü gösteriyorsun John gibi saçmalıklarla, ay evet çok kaba zaten diyen İrlanda'yla devam etmiş.

    elbette durur muyuz yapıştırmışız yasağı biraz geç olsa da, 1973 yılında kitabın kopyalarını satan Türk kitabevleri'ne devlet karşıtı propaganda yapmak suçlamasıyla dava açıldı. Yani net bir yasak gibi görünmese de bulursam yakarım mesajı açık ve net.

    sonuçta 500 sayfa kitaptan özellikle ilk yazdığım cümleleri seçtim. Çünkü o bahsi geçen babayı ve çocuklarını hepimiz tanıyoruz artık.

    Ve der ki Steinbeck;
    "Mülkiyet bir avuç adamın elinde toplandığı zaman daha çabuk yitirilir. Ve bunu tamamlayan gerçek: Baskı ezilenleri daha da güçlendirmeye ve onları bir araya getirmeye yarar yalnızca. İşte büyük toprak sahipleri tarihin bu üç gerçeğini görmezlikten geliyorlardı. Toprak giderek daha az sayıda insanın elinde toplandı, malları elinden alınan insanların sayısı çoğaldı ve büyük toprak sahiplerinin tüm uğraşları bir baskı düzeni kurma çabalarında yoğunlaştı.

    Görkemli malikanelerini korumak amacıyla silah satın aldılar, ayaklanmayı bir an önce bastırabilmek için göçmenlerin arasına casuslar soktular. Değişen ekonomi, yeni planlar önemsenmedi, insanları ayaklanmaya sürükleyen nedenler süregelirken, yalnızca ayaklanmayı bastırma yolları göz önünde bulunduruldu.

    İnsanları işsiz bırakan traktörlerin, yük taşıyan demiryollarının üreten makinelerin sayısı arttı; diğer yandan büyük malikanelerin artıklarıyla karınlarını doyurmaya çalışan, yol kıyılarındaki tarlalara göz diken, yollara dökülen insanların sayısı giderek arttı. Büyük toprak sahipleri kendilerini korumak için dernekler kurup, insanların nasıl gözlerini korkutacaklarını, onları nasıl öldüreceklerini tartıştılar. Tek bir şeyden korkuyorlardı: üç yüz bin kişi, tek bir önder altında yürürse herşey biterdi. Aç ve yoksul üç yüz bin kişi,öz bilinçlerine varırsa, tüm topraklar onların olur, hiçbir silah onları durduramazdı."




    #214772 la campanella | 4 yıl önce
    0roman 
  5. "Her yerde çılgın bir büyüme, kansersi bir büyüme vardı. Buldozerler yeşil ormanları dümdüz ediyor, ağaçları odun olarak kenara istifliyordu. Yıkılmış beton binaların beyaz artıkları gri duvarlar önüne yığılıyordu. Kalkınma neden yıkıma bu kadar benziyor acaba?”

    John Steinbeck - Gazap Üzümleri
    #286077 ma icari | 2 yıl önce
    0roman