1. (bkz: )

    sosyal düzende uyulması gereken ana kuralın adalet olduğunu belirten ve adalet türlerinin tanımını yapan filozoftur. "devlet, adaleti sağlamalı ve buna uygun normlar koymalıdır, erdemli vatandaş da bu düzene uymalıdır."

    adalet türleri için:

    (bkz: )
    (bkz: )

    ayrıca, aristo'ya göre mutluluk; araştırmak, bilimle uğraşmak ve öğrenmek ile ve öğrendiklerini hayatında uygulamak ile mümkündür.

    mutlu olmamız dileğiyle efenim
    0filozof 
  2. günümüz yunanistan'ın güneydoğusunda yer alan chalcidice'deki stagira'da doğan aristoteles makedon kraliyet ailesine mensup bir doktorun oğluydu ve bir olarak eğitilmişti. 17 yaşında 'un atina'daki akademisine gönderilmiş ve hem öğrenci hem de öğretmen olarak 20 yılını orada geçirmişti. platon ölünce aristoteles atina'dan ayrılmış ve'ya gitmiş, uzun yıllar kendini doğa araştırmalarına vermişti.daha sonra makedonya sarayında öğretmenliğe atandı. genç 'e öğretmenlik yaptı ve çalışmalarına orada devam etti.
    mö 335'te iskender'in de teşvikiyle atina'ya geri döndü ve platon'un okuluna rakip olarak 'u kurdu. yazılarının çoğunu burada yazdı, fikirlerini biçimlendirdi. iskender'in mö 323'teki ölümünden sonra atina'da makedonya karşıtı bir tepki alevlendi, aristoteles chalcis'e , euboea adasına kaçtı ve ertesi yıl orada öldü.

    ''doğanın eylemine bağlı olan her şey yaradılışından olabileceği kadar iyidir''- aristoteles
    #93128 zeytin | 7 yıl önce
    0filozof 
  3. Eklemlerden yola çıkarak hareket esnasında mutlaka bir şeylerin sabit kalması gerektiğini iddia ederek ufkumu iki katına çıkarmış filozof.
    Örnek olarak kolun ön kısmı hareket ettiğinde dirsek hareket etmez, kolun tamamı hareket ettirilir ise bu kez de omuz hareketsiz kalacaktır. Ayağın önü hareket ettiğinde diz hareketsizken, bacağın tamamı hareket ettirildiğinde ise kalça hareketsiz kalır. Aristoteles buradan hareketle şu sonuca ulaşır; bir şeyin kendi hareket kaynağına bağlı olarak hareket ettirilmesi için her hayvanın kendisinde mutlaka durağan bir şeye sahip olması zorunluluğu vardır. Durağan bir şeyler olmadığı takdirde ilerlemek asla mümkün olmaz. Örnek olarak bastığımız zemin, durağan olduğu müddetçe ilerleyebiliriz. Aksi durum, insanın kumda debelenmesi veya modern anlamda tanımlayacak olursak koşu bandında yürümeye çalışmak ya da Arisoteles'in deyimiyle bir kurbağanın çamurda ilerlemeye çalışmasına benzeyecektir.
    #152536 adamking | 6 yıl önce
    0filozof 
  4. 12. yüzyılın sonlarından neredeyse Rönesans'a kadar her ne kadar kabul etmek de zorlanacak olsak da Araplar sayesinde hem kendisinin, hem de dönemdaşlarını da içine alacak şekilde Yunan kültürünün metinleri yeni yeni Batıya sokulmuş ve büyük yankılar uyandırmıştı. 'a giden kapıyı zannımca ilk tıklatanlardandır.
    #268637 becoolnotfool | 4 yıl önce
    0filozof