-
arif nihat asya'nın milliyetçi duyguları kabartan şiiri.
-- spoiler --
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
-- spoiler -- -
"masum insanları öldürmenin utancını kapatacak büyüklükte bir bayrak yoktur"
howard zinn -
Bir milletin, belli bir topluluğun veya bir kuruluşun simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş, sancak.
Örnek kullanım: Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır / Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır (M. C. Kuntay) -
öncü.
Örnek kullanım: Yeni bir sanat kuşağının bayrağıydı o. (Y. Z. Ortaç) -
Simge, sembol.
Örnek kullanım: Kız, Sinekli Bakkal'ın erkek dünyasına meydan okuyan bir bayrak gibiydi. (H. E. Adıvar) -
Baklagilllerde diğerlerinden daha üstte bulunan, daha büyük olan ve çoğunlukla başka bir renkte ve yuvarlakça olan taç yaprağı. -
Atletizmdeki bayrak yarışında dört sporcunun elden ele geçirdiği kısa, yuvarlak sopa. -
Gerektiğinde indirilip kaldırılan, açılıp kapatılan kol.
Örnek kullanım: Yoldan, bayrağı açık bir taksi çevirdiler. (M. Yesari) -
Bir devlet tiyatrosu oyunudur.
Aile, trajedi ve cinayet konuları geçer. Bilet bulabilirseniz mutlaka gidilmesi tavsiye edilir.