Page 8 - kulzos dergi - Sayı 2
P. 8

bilim













































        Benim bahsettiğim atom saatinde sezyum-133 atomunun   bizden farklı işlemeye başlayacak ve muhtemelen bizim şimdimiz,
        rezonansı ölçülür. Sezyum-133 atomunun iki rezonansı arasındaki   onun geçmişi veya geleceği olacak. Ayrıca Einstein’ın teorilerine
        geçiş frekansı 9.192.631.770 Hz (s-1) olarak tanımlanıyor ve yüz   göre yerçekiminin de zaman üzerinde etkisi vardır. Yerçekimi ne
        milyon yılda sadece 1 kez sapıyor. Yani en doğru saati bilmek   kadar kuvvetliyse zaman o kadar yavaş akar. Bu teori ise bize,
        istiyorsak bu saate bakmalıyız. Yukarıda bahsettiğim deneyde ise   zamanda yolculuk yapmanın olabileceğini göstermektedir.
        iki aynı tipte atom saati ve bir jet uçak kullanılıyor ve saatlerden   Dünyada yerçekimi hissedemeyeceğimiz kadar küçüktür. Fakat
        biri jet uçağa konuluyor. Bu deney 1971 yılında bilim insanlarının   bir gökdelenin en tepesinde yaşayan insan yerden daha uzakta
        içinde atom saati olan jet uçağını dünyanın çevresinde uçurması ile   olduğu için  yerçekiminden  daha az etkilenecek,  dolayısıyla
        yapılmış. Daha sonra yerdeki ve uçaktaki saatler karşılaştırılmış.   gökdelenin en alt katında yaşayan birisine göre zaman daha yavaş
        Sonuç Einstein’ın söylediği gibi olmuş, iki saat arasındaki fark   akacaktır. İşte bu sayede zamanda yolculuk yapabiliriz. Bir uzay
        saniyenin milyarda biri kadar çıkmış. Kısaca, Einstein uzay ve   mekiğine bindiğinizi düşünün. Uzay mekiğinin rotası bir kara delik,
        zamanı birleştirerek uzay – zaman adı verilen 4. boyutu keşfetti.  amacı ise kara deliğin yörüngesinde tur attıktan sonra dünyaya
                                                              geri dönmek olsun. Kara deliğin yerçekimi dünyadan milyarlarca
        Einstein  bununla  beraber  bir şeyi  daha keşfetti;  geçmiş,  şimdi   kat fazla olabilir. Bu da demek oluyorki kara deliğin çevresinde
        ve geleceğin bir ilizyon olabileceğini. Bizler günlük hayatımızda   zaman daha yavaş akar. Yani uzay mekiğinin içerisindeyken sizin
        “şimdi” dediğimiz kavramı tecrübe ederiz. Yani bizim için gerçek   için geçen zaman 1 saat ise dünyadan bakıldığında bu süre 100
        olan “şimdi”dir. Demek istediği asıl şey, geçmiş ve geleceğin,   yıl olabilir.
        şimdi  kadar  gerçek  olduğu.  Yaşadığımız  her  olay  “an”lardan
        ibarettir. Bunu hareketli bir nesnenin hızla çekilmiş fotoğrafları   Teorik olarak zamanda ileriye gitmek mümkün; peki ya geçmişe
        gibi düşünebiliriz.                                   gitmek? Zamanda geçmişe gidebilmek ancak solucan delikleri ile
                                                              mümkün olabilir. Eğer solucan delikleri gerçek ise bunlar uzay –
        Dünyada veya evrende anların hepsinin fotoğrafını çekebilirsek   zamanın içinden geçen kestirme yollar gibi olmalıdır. Sadece iki
        ve  bunları  sıraya  koyabilirsek  bugüne  kadar  olmuş  ve  olacak   mekanı değil, iki zamanı da birbirine bağlarlar. Zamanın içinden
        olan her şeyi bilebiliriz. Bu, teorik olarak mümkündür. “Şimdi”   geçen metro sistemi gibi çalışabilir. Yani zamanda geriye gitmek
        adını verdiğimiz kavram, olmakta olan anlardır. Mesela şimdi   için yapmamız gereken tek şey, solucan deliğinin içine girmektir.
        siz bu yazıyı okuyorsunuz ama aynı anda dışarıda başka birisi,
        şimdi yemeğini yemekte, uzayda bir yıldız sönmekte, başka bir   Sadede gelirsek, zaman hala bütün gizemini korumaktadır.
        gezegende bir uzaylı koşu yapmakta ve daha neler neler... Bu   İnsan oğlunun kontrol edemediği, manipüle edemediği yegane
        olayların hepsi şimdi olmaktadır ve eğer şimdinin fotoğrafını   şey olabilir.  Evren ve zaman hakkında bilgimiz ne kadar artarsa
        çekebilirsek şimdi olan her şeyi bilebiliriz. Şimdi bu düşünceyi   bilmediğimiz şeylerin sayısı da artıyor. Yani yeni bilgiler elde
        büyük patlamadan günümüze ve hatta geleceğe bile yaptığımızı,   ettikçe biraz daha cahilleşiyoruz diyebiliriz. Ve aslında anne
        yani bütün zamanın fotoğrafını çektiğimizi düşünün. Newton,    karnına düştüğümüz andan itibaren zamanın bizler için işlemeye
        “şimdinin” evrenin her yeri için geçerli olduğunu söyler ama   başladığı an, aslında bizlerin öldüğü ana denk geliyor. Zaten
        Einstein bunu hareketle beraber düşünür. Siz şu anda bu yazıyı   öldüğümüzü bile bile yeni şeyler keşfetmek niye?
        okuyorsunuz ama başka bir gezegendeki uzaylı koşu yapıyor.
        Eğer uzaylı , uzay içerisinde yaptığı hareketin yönünü değiştirse                          @aleon vertisma
        ne olur? Olacak olan şu; yaptığı hareketin yönü değiştiği andan
        itibaren, işin içine hızı da kattığımız zaman, onun için zaman
                6
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13